Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili talepleri davası istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Dava, devre mülk satış sözleşmesinin cayma sebebiyle feshi, ödenen bedelin iadesi ve gayrimenkulün davalı adına tescili taleplerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2020/11715 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, sözleşmelerin geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşme kapsamında imzalanan senetlerin de geçersiz olduğunu, davalı şirketin edimlerini yerine getirmediğini, açıklanan nedenlerle taraflar arasındaki sözleşmelerin, sözleşmelere bağlı senetlerin ve İstanbul 12. İcra Müdürlüğünün 2020/11715 Esas sayılı dosyasının iptali ile ödenen 11.600- TL bedelin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı Kuşadası vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, 6502 sayılı yasadan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....
Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile bu sözleşme nedeni ile düzenlenen 23/09/2014 ila 20/07/2019 tarihleri arasındaki sıralı 54 adet senet ile 30/04/2015 tarih ve YLVÖ137A Nolu, 14.000,00-TL tutarındaki ... ... ... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile bu sözleşme nedeni ile düzenlenen 04/05/2015 ödeme tarihli, 4.300,00-TL tutarındaki senet ile 03/06/2015 tarih ve YLVÖ137AA Nolu 23.830,00-TL tutarındaki ... ... ... Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi ile bu sözleşme nedeni ile düzenlenen 04/06/2015 ödeme tarihli 9.500,00-TL tutarındaki senedin iptali ile davacıya iadesine, Davacı tarafından davalı şirketlere ödenen 24.165,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin feshi, imzaladığı senetlerin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir....
A.Ş. hakkındaki dava dilekçesinde bildirilen senetlerin iade edilmiş olması nedeniyle, senet iptaline ilişkin talebin konusuz kaldığı anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, taraflar arasında imzalanan Devremülk Satış Sözleşmesinin feshi ile, ödenen bedelin ve imzalanan senetlerin iadesine ilişkindir. Davacı ile 13.06.2015 tarihli ...,...nolu geçersiz sözleşmelerde diğer davalı ... Otel İşletmeleri Tur. İnş. Tic. A.Ş. nin malik-sağlayıcı olarak yer aldığı görülmekle her iki davalı arasında organik bağ bulunduğundan davanın davalı ... Otel İşletmeleri Tur. İnş. Tic. A.Ş. yönünden de diğer davalı ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken davalı ... Otel İşletmeleri Tur. İnş. Tic. A.Ş. yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....
Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesinin iptali, takibe konulan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve tarafına iadesi, davalıya haksız olarak ödenen 8.140,00 TL nin davalıdan tahsili için eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının sözleşmenin imzalanmasından itibaren dönem dönem çeşitli konaklamalar yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının sözleşmenin feshini istemesinde sebep, davalı tarafa ödenen senet bedellerine rağmen aynı senetlerin takibe konulmasına dayanmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davası hakkında Asliye Ticaret Mahkemesi ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliği ile ödenen bedelin istirdadı ve verilen bonolar uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesi, davacının tacir olmadığı ve uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın konusunun bonoya dayalı menfi tespit davası olduğu, TTK.nin 4. ve 5. maddeleri gereğince davanın ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
bağımsız bölümlerin bedelinin davacı tarafından ödendiği, bu devre mülk bedelinin iadesinde de davacının hak sahibi olduğu, bu sebeple iki devre mülk yönünden de ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış olup, davacının bu yönlü istinafı yerinde bulunmuştur....
İSTİNAF SEBEBİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; avukat mazeret bildirimi başlığıyla gönderilen dilekçede her ne kadar feragat bildirimi var ise de; dilekçede e-imzanın olmaması ve işlemin kendilerine ait olmaması nedeniyle mahkeme kararının hatalı olduğunu beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, davalı ile imzalanan devre mülk sözleşmesinin ve sözleşme kapsamında verilen senetlerin iptali ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı yanca istinaf edilmiştir....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre mülk sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi 2013/3265-184425 imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya üyelik hakkının tapu devrinin taahhüt edildiği ve kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersizdir....
Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla, geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....