Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu hakka devre mülk hakkı denir." hükmünün bulunduğu, bu hükme göre devre mülk konutun turizm amaçlı bir yapı olarak tanımlanmasının mevzuat açısından mümkün olmadığı, Mahkeme kararında dayanak yapılan diğer iptal gerekçelerinin ise yerinde olmadığı belirtilerek, temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya uygun olmayan Mahkeme kararının bozulması gerektiği iddia edilmiştir....

    KARAR Davacı, davalıların ...’nın ... ilçesinde birlikte inşa etmeyi üstlenerek satışa sundukları devre mülklerden 9 adet satın aldığını, bedelini eksiksiz ödediğini, ancak davalıların devre mülkleri teslim etmedikleri gibi, projenin de iptal edildiğini ileri sürerek şimdilik kullanım bedelinin 100 TL sini, 9 adet devre mülk bedeli için ödediğinin 100 TL’sini ve cezai şart bedelinin 100 TL sini, devremülklerin bugünkü değeri olan 7500 TL toplam 7800 TL istemiş, taleplerini ıslah ederek devre mülk için belirlenen 67.500,00 TL tazminatın işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsilini istemiştir....

      KARŞI OY Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satış sözleşmesine ilişkin olup 4077 Sayılı Yasanın 4822 Sayılı Yasa ile değişik 3-e maddesinde tüketici, “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlanmıştır. Somut olayda davacılar murisinin devre mülk satış sözleşmesini oluşturan taşınmazları ticari veya mesleki amaçla edindiğine dair delil mevcut olmadığı gibi bu yönde bir iddia da bulunmamaktadır. Davacılar murisinin “...” isimli devre mülklerin üçüncü kişilere satılmasında aracılık hizmeti vermesi dolayısıyla oluşan komisyon alacağına karşılık söz konusu devre mülklerin davacıların murisine satılmış olması sonuca etkili değildir. Devre mülk satış bedeli nakden ödenebileceği gibi aynen ya bir hizmet vermek suretiyle de ödenebilir. Somut olayda davacılar murisinin vermiş olduğu aracılık hizmeti karşılığında doğan komisyon alacağı, satış bedeli yerine geçmiştir....

        K A R A R Davacı, davalıların....’nın.... ilçesinde birlikte inşa etmeyi üstlenerek satışa sundukları devre mülklerden 2 adet satın aldığını, projenin iptal edildiğini ileri sürerek şimdilik A grubu devre mülkün rayiç değeri olarak önceden belirlenen 7500 TL den iki adet devre mülk için 15.000,00 TL tazminatın işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılardan........

          GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

          dair sözleşmeler yapmaya, sözleşmelere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla ve şirket yetkilisi olarak imza atmaya, devre mülk satış sözleşmesi hükümlerinin icrasına, devre mülk inşaatlarını yaparak alıcılara teslim etmeye, Belediyenin şirket ortağı olması hasebiyle Belediye Başkanlığı ve Gazipaşa Turizm Ticaret Limited Şirketini temsilen Mesut Aytekin’i yetkili kıldığı, davalı ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah. sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 12. Tüketici ve ... 4....

              Arasında SA-10154 Sözleşme Numarası ile yapılmış olan Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin 20/07/2014 tarihinde düzenlendiğini, toplam 13.000'den fazla kişinin imzalamış olduğu sözleşme ile ilgili olarak müvekkillerinin mağdur edildiğini, müvekkillerinin devre mülk satın almak amacıyla imzaladığı sözleşmeye göre inşaat tamamlandıktan sonra tapuda satış devir işlemlerinin yapılması ve kullanıma açılmasının söz konusu olacağının düzenlendiğini, iş bu devre mülk satış vaadi sözleşmesi'nin tapuda yahut noter önünde resmi şekilde yapılması gerekirken, resmi şekilde yapılmayıp adi yazılı şekilde düzenlendiğini, davacının imzaladığı sözleşmeye dayanarak satış bedelini ödediğini, sözleşmede belirtilen söz konusu taşınmazın inşaatının bittiğini ve kullanıma hazır hale geldiğini, ancak buna rağmen tapuda bir devir işlemi yapılmamış olmasının devre mülk hakkını resmi olarak almasına engel oluşturduğunu, sözleşme kurulurken kötü niyetli davalı tarafından iyi niyetli müvekkilinin iradesinin hata/hile...

              Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 5. 6502 sayılı Kanun’un 50 ıncı maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra, ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir...

                Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve verilen senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun Tüketici Mahkemesince 2013/12158 2013/11953 tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 4077 sayılı yasa kapsamındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Adana 2. Tüketici Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu