Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kullanmasa da rezervasyon kayıtları yapıldığı, davacı tarafın kötü niyetle bu davayı açtığını, reddedilmesi gerektiğini, Devre mülk sözleşmesinin şekli ve şekle aykırılığın sonuçları hakkında Kat Mülkiyeti Kanununda, devre mülk sözleşmesinin şekli hakkında açık bir düzenleme olmadığı, ancak KMK madde 61 uyarınca, devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenmesi zorunluluğu olduğu, bu zorunluluk dikkate alındığında, devre mülk sözleşmesinin en azından adi yazılı şekilde yapılması ortaya çıkmakta ise de bu yeterli olmadığı, zira adi yazılı şekilde yapılan devre mülk sözleşmesinin aynı zamanda resmi senede eklenerek tapuda beyanlar hanesine kaydedilmesi gerektiği, yani ayni bir hak olan devre mülk hakkı tapuda resmi şekilde kurulduğu, Madde metninde, devre mülk hakkının resmi şekilde kurulacaktır denilmekteyse de bu hak proje bittikten sonra tapu senetlerinin tazim edilmesinden sonra olacağını, Proje döneminde, proje henüz tamamlanmadığı için söz konusu devre mülklerde tapu senetleri tanzim...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; devremülk sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Dava dosyası incelendiğinde; davacı ile Sefa T4 San. ve Tic. Ltd....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici mah. sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 14. Tüketici ve ... 4....

    Bu konuda aynı nedenden dolayı , davalılar aleyhine açılan muhtelif davalarda davalıların sorumluluğu ve husumet ehliyeti yönünden farklı kararlar verilmiş olmakla, Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 2018/5980 E- 2018/12509 K.sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemeleri Daireleri arasındaki görüş ayrılığı giderilmiş olup, verilen kararla devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi konusunda T3 A.Ş 'ye husumet düşüp düşmediği hususunda, Daireler arasındaki görüş ve uygulama aykırılığına ilişkin uyuşmazlığın, davalılar arasında organik bağın bulunması, T3 A.Ş'nin malik olması nedeniyle T3 A.Ş'ye husumet düştüğünün kabulü ile farklı yer Bölge Adliye Mahkemeleri Daireleri arasında farklı görüş ve uygulama aykırılığının bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Bu nedenle davalının uyuşmazlıkta husumetinin ve sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) kararında; Dava konusu ihtilafın ve davacı talebinin taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, taşınmaz aynına ilişkin olmadığı, davanın hukuki niteliği gereği kesin yetki kuralı teşkil etmeyen dava olduğu nazara alınarak davanın İskenderun Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği takdir ve kanaatine varılarak ( Benzer mahiyette Yargıtay 20....

    GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. 14.11.2015 tarihli dava konusu "Devre Mülk Satış Sözleşmesi" incelendiğinde, satıcının davalı T3 alıcının ise davacı olduğu, sözleşme konusunun Sakarya ili, Taraklı ilçesi, Yukarıcay mevkii, 30- 31 ada 3168 parsellerde kayıtlı buluna arsa üzerine inşa edilecek T3 tesislerine ait değişik dönem devre mülk olduğu anlaşılmaktadır. Devremülk hakkı 634 sayılı KMK'nın 57. ve devamı maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadini de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile Türk Medeni Kanunu 706, TK'nın 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanun'unun 89 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir....

    K A R A R Davacı, 20.01.2011 tarihinde adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi ile 4 adet devre mülk satın aldığını, davalı şirkete 4 adet devre mülk için toplam 31.800,00-TL ödediğini, 2 adet devre mülkün gecikmeli olarak 10/07/2014 tarihinde teslim edildiğini, diğer ikisinin teslim edilmediğini, sözleşmeye göre devre mülklerin 30/12/2012 tarihine kadar bitirileceğinin kararlaştırıldığını, aksi halde gecikilen her ay için 200,00 TL cezai şart ödeneceğinin belirtildiğini, söz konusu iki adet devre mülkün geç tesliminden kaynaklanan bedelin tarafına ödenmediğini, bu sebeple mahrum kalınan kira alacağı karşılığı olarak şimdilik 100,00-TL’nin ve 7.600,00-TL cezai şartın davalıdan tahsilini ve ayrıca teslim edilmeyen 2 adet devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen 15.900,00-TL’nin iadesi ile sözleşmelerden kaynaklı 13.200,00-TL cezai şartın tarafına ödenmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

      istendiği,6502 sayılı tüketici koruma yasası Devre Mülk yönetmelik hükümleri gereği söz konusu aldatılarak yapılan ( edimleri yerine getirilmeyen ) satış dan caydığını söz konusu satışın iptal edilerek ödemiş olduğu 18.690,00 TL 'nin 10 gün içerisinde tarafına iade yapılmasını istediğini, aldatılarak yapılan (edimleri yerine getirilmeyen) Cayma Hakkını Kullanmanın engellenmek istendiği, hiç bir hizmet almadığını ve üzerine devre mülk kat mülkiyet tapu tahsisi yapılmayan satışın iptal edilerek imzalamış olduğu sözleşmeye ait değerli evrakların ve ödediği 18.690,00 TL'nin bugüne kadar işleyen yasal faiziyle birlikte tarafına iadesi dava ve talep etmiştir....

      Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile menfi tespit istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince, davanın devre mülk satış sözleşmesinin iptali talebinden ibaret olduğu, devre mülk satış sözleşmelerinin 4077 sayılı Tüketici Koruma Kanunun 2. maddesi kapsamı dışında kaldığı, sözleşmenin usûlünce kurulmamış olduğu iddiası ile davacının tüketici sıfatı kazanmadığı, sözleşmenin 6100 sayılı HMK'nın 12/1. maddesi uyarınca davanın aynına ilişkin olup taşınmazın bulunduğu yer genel görevli mahkemelerin görevi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine kararı verilmiştir. ......

        DELİLLER : Yazılı beyanlar, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, devre tatil sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Taraflar arasında 22/06/2014 tarihli “Erzin İsos A.Ş Erzin İsos Termal Resort Devre Mülk Satış Vadi Sözleşmesi” başlıklı, sözleşmenin imzalandığı, Ancak, 6502 sayılı TKHK'nun 50/9. maddesinde, “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.” şeklinde yer alan düzenlemeyle devir ve teslim edilene kadar geçen sürede sözleşmenin askıda olduğu belirtilmiştir. Yine, tüketici teslim ve devir edilene kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilir. Devre tatil sözleşmesinde davacının 08 Temmuz - 22 Temmuz dönemi için 2....

        UYAP Entegrasyonu