Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devre tatil sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi, sözleşme gereğince düzenlenen bonoların iptali istemine ilişkindir. 2.İlgili Hukuk 1. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (4077 sayılı Kanun) ilk hâlinde; devre tatille ilgili bir hükme yer verilmemiş, bu husustaki boşluk, Yargıtayın bu tür sözleşmelerin kapıdan satış olduğu ve tüketicinin cayma hakkının bulunduğu yönünde verdiği kararlarla doldurulmuştur. 2. 4822 sayılı Kanun’la Haziran 2003 tarihinde yapılan değişiklik ile 4077 sayılı Kanun’un 6/B maddesi çerçevesinde devre tatil sözleşmeleri hakkında sadece tanım öngören madde eklenmiş, konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar Kanun kapsamına alınmıştır. 3....
Tüketici ve Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin ifasının imkansızlaşması nedeni ile davalı şirkete ödenen bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince; devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan davada tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1.Tüketici ve ... 3....
Davanın dayanağı olan bila tarihli devre mülk satış sözleşmesinin, Ankara ili, Ayaş ilçesi, Uğur Çayırı Köyünde bulunan taşınmazdaki devre mülk hissesinin davalı tarafından, davacıya satışına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Taraflarca daha sonra 30.12.2018 tarihli 2. bir sözleşme yapılmış, devredilen devre mülk ve satış bedeli (22.110,00 TL) bu sözleşmeyle değiştirilmiştir. Tapu kayıtlarının incelenmesinde, taraflar arasındaki ilk akdedilen sözleşmeye konu taşınmazın bir kısım payının 31/10/2018 tarihinde, davalı tarafından, davacıya devredildiği görülmüştür. Taraflar arasında imzalanan 2 adet sözleşmeye, bedele ve bedelin ödendiğine ilişkin ihtilaf bulunmamaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/337 ESAS - 2023/92 KARAR DAVA KONUSU : Devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi KARAR : Taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin iptali ve alacak davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın mahkememizin görevsiz olması sebebi ile HMK 114/1- c madde yollaması ile HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre mülk sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi 2013/3265-184425 imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya üyelik hakkının tapu devrinin taahhüt edildiği ve kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersizdir....
Mahkemece, taraflar arasında 01.03.2009 tarihinde devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşme içeriğinden söz konusu sözleşmenin devre tatil satış sözleşmesi olduğu, cayma hakkına ilişkin sürenin tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak ve bu süre içerisinde sözleşmenin askıda olduğu, davacının sözleşme tanzim edildikten sonra hizmetin ifasından önce her zaman cayma hakkını kullanabileceği, cayma hakkının kullanımına ilişkin sözleşmede düzenlemenin yer almadığı ve süresinde cayma hakkının kullanıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki taraflar arasında imzalanan devremülk satış sözleşmesinin “özel hükümler/şartlar” başlıklı 1. maddesinde 'Sözleşme konusu bağımsız bölümdeki 1 haftalık kullanıma tekabül eden Devre Mülk Hakkı payını iş bu sözleşmede yazılı bedel ve ödeme şartları karşılığında ALICI ya satmayı, ALICI da söz konusu bağımsız bölümdeki Devre Mülk Hakkı 1/2 payını aynı şartlarda almayı vaad ve taahhüt eder....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 08/12/2013 tarih 13.500,00 TL bedelli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme kapsamında davacının ödemiş olduğu 5.800,00 TL'nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.12.2013 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 05.03.2011 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin feshine, ödenen 6.700,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 05.03.2011 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasında 05.03.2011 tarihli devremülk satış vaadi sözleşmesi tanzim edildiği, bu sözleşme uyarınca davacının......