Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin Mudurnu İlçesinde yapacağı Termal projesinden devre mülk satın aldığını, bu konuda davalı ile sözleşme imzaladığını, ancak, sözleşmede ve projede vaad edilenlerin yerine getirilmemesi, müvekkile tapu verilmemesi, davalının sözleşmeye aykırı davranışlarında ısrar etmesi sebepleri ile işbu davayı açarak sözleşmenin iptali ile ödenen bedellerin iadesini talep etme zarureti doğduğunu, müvekkilin sözleşmeden doğan borcunu tam ve zamanında ödediğini, Müvekkil SEMİNER YILMAZ ile davalı arasında akdedilen sözleşmeye göre, müvekkilim davalı şirketin Sarot PALACE projesinde palace blok, F katı, 17 numaralı daire, 15....
Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. " şeklindeki gerekçesi kapsamına göre dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin, senetlerin ve icra takibinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığından ilk derce mahkemesince verilen yetkisizlik kararı usul ve yasaya uygun değildir.Bu nedenle davacının istinaf istemi yerindedir. Bu itibarla; davacının istinaf talebinin usulen kabulüne, HMK m.353/1- a-3 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen kapsamda inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
HD nin 2019/6187 Esas, 2020/326 Karar sayılı ilamında her ne kadar ''dava, taraflar arasında düzenlenen devremülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 4. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.'' ve Yargıtay 5. HD nin 2020/7678 Esas, 2020/10278 Karar sayılı kararında; ''Devremülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olup ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....
BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen ek kararına karşı asıl karara dair temyiz itirazlarıyla birlikte, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “…Dosyanın incelenmesinden, davacı vekilinin dava dilekçesinde sözleşmenin iptali, bedel iadesi ve tapunu davalıya iadesi ve davalı adına tescili isteminde bulunduğu anlaşıldığından, dava dilekçesinde taleplere göre kararın kesin olduğu kabul edilemeyeceğinden usul ve yasaya uygun bulunmayan 11.10.2021 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek karar kaldırılarak, davacı vekilinin temyiz talebi esasa yönelik olarak incelenmiştir. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin ve tapunun iadesi istemine ilişkindir....
KARAR Davacı, 13/01/2013 tarihinde 2591 ve 2605 nolu iki ayrı Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi yaptığını, 16/01/2013 tarihinde peşin ödeme protokolü ile 2591 nolu sözleşme için 8.250,00 TL ve 2605 nolu sözleşme için 7.500,00 TL ödeme olmak üzere toplam 15.750,00 TL ödeme yaptığını, 13/01/2013 tarihli 2591 ve 2605 nolu sözleşmelerin iptali ile ödemiş olduğu 15.750,00 TL'nin ödendiği tarihten itibaren yasal faizi ile iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun "Devre mülk hakkı" başlıklı 57 ncı maddesi. 2. Dava sırasında yürürlükte olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri" başlıklı 50 nci maddesinin dokuzuncu fıkrası. 3. 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin "Kapsam" başlıklı 2 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası ve yine aynı Yönetmeliğin "Ayni hakka konu taşınmazın ön ödemeli satışı" başlıklı 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası. 4. Aynı uyuşmazlıklarda verilen Yargıtay 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2023/1344 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUDURNU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/13 ESAS -2023/146 KARAR DAVA KONUSU : Devre mülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali ile ödenen bedelin tahsili istemi KARAR : Taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali ile ödenen bedelin tahsili istemi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Mahkemece, davanın kabulü ile, 23/06/2015 tarih İD 201764 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,senetlerin davacıya iadesine ve peşin ödenen 1.800,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 23.06.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında 14/06/2015 tarihinde aid yazılı şekilde yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinin Tapu Müdürlüğü'nde resmi şekilde düzenlenmemiş olmasından dolayı geçersiz olduğunu, sözleşme kapsamında verilen senetlerin geçersiz olduğunu, senetlerin ve ödenen bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek, peşin ödenen 200,00 TL ile sözleşme kapsamında verilen 12.300,00 TL bedelli senetlerden dolayı ödenen 9.500,00 TL olmak üzere toplam 9.700,00 TL'nin güncellenmiş değerinin davalıdan tahsili ile sözleşme kapsamında verilen senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 9.500,00 TL ödeme yapıldığını, 200,00 TL'lik kısım yönünden davanın reddi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....