İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; 27.02.2020 tarihli Yönetim Kurulu Kararı’nın hükümsüzlüğüne ilişkin ikame etmiş oldukları davada, mahkeme tarafından ilgili yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun tespit edildiğini ve söz konusu kararın taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğini, diğer yandan ilgili yönetim kurulu kararına istinaden usule ve esasa aykırı bir şekilde 23.03.2020 tarihinde de olağanüstü genel kurul toplantısı düzenlenmiş olup YK toplantısı yok hükmünde olduğundan ve 23.03.2020 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının da yok hükmünde olduğunun tespit edilmesi gerektiğinden bu hususta dava ikame etmiş olduklarını, ilgili davada bilirkişi raporunun lehe geldiğini, yine bu toplantının ardından yok hükmünde olan 27.02.2020 tarihli Yönetim Kurulu Kararı’na dayanmak suretiyle 04.03.2021 tarihinde de olağanüstü genel kurul toplantısı düzenlenmiş olup ilgili toplantının hükümsüzlüğünün tespiti amacıyla...
ın ise şirketin kurucu ortaklarından ve yönetim kurulu üyelerinden olduklarını, davalı şirket yönetim kurulu üyelerinden olan ... tarafından 26.02.2020 tarihinde davacı müvekkillerine elektronik posta marifetiyle 27.02.2020 tarihinde saat11:00'da yapılacak “Yönetim Kurulu” toplantısı davetiyesinin gönderildiğini ve işbu toplantının konusunun, olağanüstü genel kurul toplantısı gündeminin belirlenmesi ve olağanüstü genel kurul davetinin görüşülmesi olduğunun belirtildiğini, yönetim kurulu toplantısı ve akabinde yapılan dava konusu kararların alındığı olağanüstü genel kurul toplantısının, kötü niyetle ve dürüstlük kuralına aykırı hareket edilerek yapılmış toplantılar olduğunu, zira davacı müvekkillerinin kardeşi olan ve ayrıca şirket hissedarı olan ... tarafından, davacı müvekkilleri ile davalı şirket yönetim kurulu başkan vekili ..., yönetim kurulu üyeleri ... ve...'e karşı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/692 E....
Eldeki davada; davacı tarafından, davalı Vakıf Yönetimince 12.09.2023 - 13.09.2023 tarihlerinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılmak üzere usul ve yasaya aykırı olarak çağrı yapıldığı ileri sürülerek, genel kurul toplantısı yapılmasına yönelik işlemlerin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulması ve iptali istenmiştir. Buna göre davanın, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olduğu ve geçici hukuki koruma niteliğindeki bu talep hakkında verilen kararların temyiz edilemeyeceği anlaşıldığından, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle; Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, Peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.03.2024 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, şirketin olağanüstü toplantıya çağrıya izin davası olup, uyuşmazlık; TTK 412 maddesi kapsamında şirketin olağanüstü toplantıya çağrılması şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarındandır. Davacının, şirketin Olağanüstü Genel Kurul Toplantısına Çağrılması, davalı şirket genel kurulunun toplantıya çağrılması ve gündemin hazırlanması için gerekli işlemleri yapmak üzere kayyım atanması için iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Davacının davalı şirketin pay sahibi ortağı olduğu, davalı şirketin merkez adresine göre mahkememizin yetkili ve davanın konusuna göre de görevli olduğu saptanmıştır. Bilindiği üzere genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi ister olağan isterse de olağanüstü genel kurul toplantısı söz konusu olsun, yönetim kurulundadır. TTK 411. maddesi gereğince azınlık pay sahiplerinin yönetim kurulundan genel kurulu toplantıya çağrılmasını isteme hakları bulunmaktadır....
Dava dilekçesinde, davalı derneğin 22.01.2012 tarihli genel kurul toplantısının ve alınan kararların iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tüzüğün 36/2. maddesinde de, Genel Yönetim Kurulunun kararı ile olağanüstü genel kurul yapılabileceği öngörülmüştür. Somut olayda, davalı ... ... Şubesinin 21.01.2012 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı için yapılan delege seçimleri sonucunda belirlenen 137 kişilik liste İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na bildirilmiş, 10.01.2012 ilâ 12.01.2012 tarihleri arasındaki askı süresi içinde vâki itirazlar üzerine, ... Merkez İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 13.01.2012 tarihli kararı ile itirazda bulunan ... ..., ..., ... ..., ...ve ... ... olağanüstü genel kurul delege listesine ilave edilmelerine karar verilmiştir. 23.01.2012 tarihinde kesin halini alan listeye göre, 21.01.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul ile anılan beş kişi, yönetim, denetleme ve disiplin kurulu asil üyeliklerine seçilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/160 Esas KARAR NO : 2022/247 DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 04/03/2022 KARAR TARİHİ : 28/03/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davalı şirketin genel kurula çağrı, ortaklar kurulu kararı alınması, tescil ve ilan yapılabilmesi için tedbiren kayyım atanması ve şirket müdürü seçimi istemine ilişkindir. Davacı vekili 22/03/2022 tarihli dilekçesinde; şirketin 20/03/2022 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı gerçekleştirdiğini, bu sebeple karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesini talep etmiş ve dilekçe ekinde olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı örneğini sunmuştur....
DAVA Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, aynı zamanda yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığını, usulüne uygun bir çağrı olmaksızın 16.01.2022 tarihinde yapılan ''sözde'' olağanüstü genel kurul toplantısı ile kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı bir yöntemle müvekkilinin başkanlık yapmış olduğu yönetim kurulunun görevine son verildiğini, usulsüz bir seçim yapılarak yeni bir yönetim ve denetim kurulu oluşturulduğunu, yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı ve alınan kararlar usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili; davacı tarafın bir aylık süreye uymadığını, süre geçtikten sonra dava açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. III....
gerektiği, mahkemece itibar edilen bilirkişi raporuna göre, 23.03.2013 tarihli olağanüstü genel kurul çağrısının davacıya tebliğ edilmediği, bu hususta herhangi bir posta alındı belgesinin sunulmadığı, imzalı bir belgenin ibraz edilmediği, bu nedenle sözkonusu toplantının KMK'nun 29/1. maddesi uyarınca usülüne uygun olarak yapılmadığı ve tümü ile iptalinin gerektiği gerekçesi ile, 23.03.2013 tarihli olağanüstü kat malikler kurulu toplantısı ile işbu toplantıda alınan kararların iptaline, 06.01.2013 tarihli olağan kat malikleri kurulu toplantısı ile bu toplantıda alınan kararların iptaline yönelik davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
E. sayılı dosyası ile olağanüstü genel kurul kararının iptali istemiyle dava açıldığını, Olağanüstü genel kurul kararının tescili istemine yaptıkları itiraz ... ’nce kabul edilmiş; 26.07.2022 tarihinde, mirasçının payına ilişkin devam eden bir dava bulunduğundan, belirsiz kalan payın temsili için tereke idare amir atanması, tereke idare amirine çağrı yapılması gerektiğinden bahisle, hukuka aykırı yapılan genel kurul kararının tescil talebi reddedildiğini, 14.10.2022 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, ... ...’nun payını temsil eden ...’ın ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2022/......