Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dernek kuruluş bildiriminin mülki amirliğe yapılması üzerine, TMK'nın 60 ve 62. maddeleri uyarınca derneğin kuruluş talebinin kabul edildiğine ilişkin yazılı bildirimin 27/11/2013 tarihinde dernek kurucularından olmakla birlikte dernek adına tebligat almaya yetkili kişiler listesinde adı bulunmayan ...'a yapılan tebligatın geçeriz olması nedeniyle TMK'nın 62. maddesinde belirtilen altı aylık sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi yerine, eksik araştırma ve inceleme ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'ne zayi belgesi almak için başvurulan A Serisi 000001'den başlayıp, 000750 'de biten 15 cilt dernek gelirleri alındı belgelerinden, A Serisi 000229 sıra numaralı dernek gelirleri alındı belgesinin 15/07/2011 tarihinde Adana Büyükşehir Belediyesi'ne kesildiğinin ortaya çıktığı, bu haliyle sanıkların kullanmaya devam ettikleri bu makbuzları denetimden gizlediklerinin iddia edildiği somut olayda, kesilen makbuz karşılığında Adana Büyükşehir Belediyesi'nden alınan paranın dernek defterlerine kaydedelip kaydedilmediği şayet harcama yapıldı ise nereye harcandığı araştırılmadan, varsa buna ilişkin deliller toplanmadan Anayasa'nın 141. ve 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca denetimine imkan verecek şekilde ve delillerle sonuç arasında bağ kurularak gerekçe gösterilmeden beraat hükümleri verilmesi, Kanuna aykırı, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi gereğince...
Bu olgular ve defterin davacı dernek yöneticilerinin iradeleri dışında bir nedenle kaybolduğu, ayrıca 5253 sayılı yasanın 32/k bendinde düzenlenen 15 günlük sürenin dernek yöneticilerinin dernek defterlerinin kaybolması halinde kısa süre içinde mahkemeye başvurmalarını sağlama amacıyla konulduğu, ayrıca dernek yöneticileri hakkında verilmiş bir mahkumiyet hükmünün de bulunmadığı gözetildiğinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. (Yine Yargıtay 7....
Taraflar arasındaki Dernek Yönetim Kurulu'nun yazılı uyarı cezasının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
İnsan haklarının en önemlilerinden birisi olan dernek kurma özgürlüğü yoluyla kişilerin kültürel, siyasi, dini, mesleki, sportif veya sosyal amaçlarla bir araya gelmeleri sağlanır. Dernek kurma özgürlüğünün en basit ve anlaşılabilir faydası özellikle günümüzün yalnızlaşan bireyleri için, bir ifade biçimi ve faydalı olma duygusuyla birlikte kendilerini iyi hissetmelerinin bir yolu olmasıdır. Bireylerin derneklere üye olup, dernek faaliyetlerine katılmaları, onların artan bir şekilde yardım, spor, şehir yaşamı, sağlık, eğitim, müzik ve sanat etkinliklerine katılmalarının bir yoludur. Dernek kurma özgürlüğü aracılığıyla sosyal ve kültürel yaşamın gelişimi sağlanır. 1982 Anayasası da 1961 Anayasas'ında olduğu gibi dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra, siyasi parti ve sendika özgürlüklerini ayrıca güvence altına almıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı dernek üyelerini olağanüstü genel kurulu toplantıya çağıracak üç dernek üyesinin görevlendirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı dernek tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ...'e tebliğe çıkarılan temyiz dilekçesi tebligat mazbatasına "kuzeni ..." yazılarak tebliğ edilmiştir. Tebligat Yasası'nın 16. maddesine göre kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan ehil ve reşit kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır. Bu yasa hükmüne göre adı geçen kişinin tebligatı almaya ehil ve reşit olup olmadığı tebligat mazbatasında yazılmadığı için yapılan tebligat geçerli değildir....
Türk Medeni Kanunu'nun 57. maddesinde, herkesin önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahip olduğu, 59. maddesinde derneklerin, kuruluş bildirimini, dernek tüzüğünü ve gerekli belgeleri yerleşim yerinin bulunduğu yerin en büyük mülkî amirine verdikleri anda kurulmuş olacağı ve tüzel kişilik kazanacakları, 49. maddesinde de tüzel kişilerin, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmakla, fiil ehliyetini kazanacakları hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, feshi istenen dernek kurulmuşsa da henüz yetkili organlarını oluşturmadığından, Yargıtay ve Dairemizin içtihatlarına göre, davada taraf olarak kurucular kurulu muhatap alınacaktır. Buna göre, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının dernek üyeliğinden kesin ihracına dair 09.03.2013 tarihli dernek genel kurul kararının iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yukarıda mezkur mevzuat hükümlerinin birlikte tetkikinden; esasen dernek ve vakıfların kurumsal kimliklerinin ve kişiliklerinin, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun mevzuu dışında bırakıldığı, doğrudan mükellef olarak kabul edilmedikleri, ancak bunlara ait veya bağlı olan ve faaliyetleri devamlı bulunan iktisadi işletmelerinin ise kurumlar vergisi kapsamına alınmış oldukları görülmektedir. Şu halde, kamuya yararlı dernek statüsüne sahip olmayan derneklerin, dernek üyesi olmayan kişiler de dahil olmak üzere, bedeli karşılığında ve ticari bir organizasyon içerisinde devamlı şekilde ifa ettikleri eğitim hizmetlerinin kurumlar vergisi mükellefiyetini gerektireceği açıktır....
Laf yerini bulur da, bilir de, gider de." şeklindeki ifadelerden dolayı, "Sözkonusu ifadelerin kürsü masuniyeti ile savunulamayacağı, genel kurul oyları ile seçilmiş bir yönetim kurulu üyesi hakkında gayrı resmi başkan sıfatı yakıştırmasının dernek tüzük ve teamüllerine yakışmayacağı" gerekçeleriyle, 04/02/2013 tarihinde dernek disiplin kurulu tarafından, dernek tüzüğünün 46/b maddesi uyarınca üç ay süreyle dernekten çıkarma cezasının verildiği, davacının verilen bu cezaya karşı dernek yönetim kuruluna itiraz ettiği, 14/02/2013 tarihli dernek yönetim kurulu toplantısında davacıya verilen cezanın onaylandığı anlaşılmaktadır. Anayasanın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır....