DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükme karşı ilgili kişi T4 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla dosya incelendi; TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; T3 Gebze İlçesinde kurulduğunu, dernek tüzüğüne göre faaliyetlerini sürdürdüğünü, ilgili dernek tüzüğünde olağan genel kurul toplantılarının üç yılda bir Aralık ayında yapılacağının belirtildiğini, ancak yapılan incelemelerde davalı derneğin son olağan genel kurul toplantısını 25/12/2011 tarihinde yaptığını, 2014 ve 2017 yılı Aralık ayında yapması gereken olağan genel kurul toplantılarının yapılmadığının tespit edildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87'nci maddesinde derneğin olağan genel kurul toplantısını üst üste iki defa yapmaması nedeniyle kendiliğinden sona ereceği belirtildiğinden anılan derneğin...
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Mahkemece davalı dernek yöneticilerine dava dilekçesi tebliğ edilerek dernek temsilcilerinin duruşmaları takip etmeleri sağlanmış, dernek yönetim kurulu başkanı genel kurul toplantılarını yaptıklarını ancak genel kurul sonuç bildirgelerini yasal süre içerisinde idareye bildirmeyi unuttuklarını savunmuştur. Mahkemece dernek yönetim kurulu başkanına 14.09.2009 tarihli oturumda 20 günlük kesin süre verilerek tüm genel kurul toplantılarındaki karar defterlerinin ibrazı istenmiş, bu süre içerisinde tutanakların sunulmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, gerekçeli kararda davalı dernek, ihbar olunan olarak gösterilmiştir. Mahkemenin 14.09.2010 günlü kesin mehil ihtarı usulüne uygun değildir. Mahkemece kesin mehil ihtarında bulunulurken davalıdan Dernekler Kanunu ve Dernek Yönetmeliğinde öngörülen olağan genel kurul belgelerinin tamamının neler olduğu açıkça belirtilerek istenmelidir....
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesi kapsamında itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....
Davalı vekili, müvekkilinin takibe konu senetler karşılığında davacıya borç para verdiğini, bu parayla derneğin 18.600,00 TL tutarındaki 3 adet borcunu ödediğini, bu parayı alan ve karşılığında bonoları veren yönetim kurulunun da yaptığı tüm işlemlerden dernek genel kurulu tarafından ibra edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, bono düzenleme yetkisi bulunmayan dernek başkanı dava dışı ... tarafından imzalanan bonolardan dolayı derneğin sorumlu tutulamayacağı, ancak davaya konu bonolar karşılığında davacı derneğe ait bazı borçların ödendiğinin ileri sürülmesine karşın dernek tarafından bu borçların alacaklı şahıslara ayrıca ödendiğine dair herhangi bir belge ibraz edilmediği, dolayısıyla bu borçların bonolara karşılık alınan paralarla ödendiğinin kabul edilmesi ve bonolardan dolayı derneğin sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı dernek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı derneğin tüzüğüne göre üç yılda bir aralık ayında genel kurul toplantısı yapılması gerekirken son genel kurul toplantısının 26/08/2006 tarihinde yapıldıktan sonra 2009 ve 2012 yıllarında yapılmadığından derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini talep etmiştir. Davalı, derneğin 01/06/2013 tarihinde genel kurulunu yaparak ......larını tamamladığını, dernek isminde değişiklik yapıldığından tüzük değişikliğinin dava tarihinden sonra ilgili kurumca onaylandığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi kapsamında itirazın iptali talebine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, HMK'nin 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....