Şubesinin 23.03.2009 tarihli genel kurul toplantısının çağrıda ve divan oluşumunda usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle iptali istenilmiş, dava dilekçesi dernek şubesine tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve hüküm verilmiştir. Yukarıda açıklanan hukuksal olgular ve şubenin tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetildiğinde, davada taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde dernek şubesinin hasım gösterilmesinin temsilcide yanılma olduğu kabul edilerek, dava dilekçesi ve duruşma gününün tüzel kişiliği bulunan dernek adına ve genel merkez adresine tebliğe çıkarılması, dernek yetkilileri veya vekilleri duruşmaya geldikleri takdirde davaya karşı diyeceklerinin ve delillerinin ibraz etme imkanı tanındıktan ve toplanan deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davada taraf teşkili sağlamadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Fıkrası gereğince kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti ile tasfiyesine ilişkin olduğunu, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti ve tasfiyesine karar verilmesi istemi derneğin feshi ve tasfiyesine karar verilmesi isteminden farklı olarak çekişmesiz yargı işine tabi olduğunu, 6100 sayılı HMK.nın 383....
Otomobil ve Motor Sporları Kulübü Derneği’nin (ANTOK) 15/05/2008 tarihli olağan genel kurulunda fesih kararı alınarak derneğin tasfiyesinin gerçekleştiği, ... Valiliği İl Dernekler Müdürlüğünce 29/05/2008 tarihinde derneğin kütük kaydı silinerek dosyasının işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, gerekçeli kararın tebliği aşamasında davalı ... ve Motor Sporları Kulübü Derneği adına “... Mah. ... Apt. No:... ... Cd. ... .../...” adresine çıkarılan tebligat evrakının, muhatap tanınmadığı için iade edilmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Bir derneğin taraf olduğu davada dernek feshedilmişse tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti de sona erer. Somut olayda davalı ... ve Motor Sporları Kulübü Derneği’nin feshine karar verildiği anlaşılmakla, tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti olmayan davalıya Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre gerekçeli karar tebliği isabetsiz olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet 1- Sanığın üyesi ve genel sekreteri olarak görev yaptığı derneğin karar defterinde değişik tarihlerde yönetim kurulu toplantısı yapılmış gibi kararlar yazıp derneğin diğer yönetim kurulu üyeleri adına sahte imza atarak özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; özel belgede sahtecilik suçunun belgenin kullanılması ile oluşacağı cihetle; 17/09/2012 ve 21, 22, 23 numaralı kararlara istinaden dernek adına iktisadi işletme açılması için vergi dairesine veya başka bir kuruma ibraz edilip edilmediği ya da sair suretle kullanılıp kullanılmadığının araştırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumun takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı, 2-Kabule göre de; a) 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal...
yönetim kurulunca derneğin faaliyetlerinin yürütülebilmesi için dernek adına bankalarda hesap açılması, dernek adına bağış toplama, bankalarda açılan hesaplardan ve toplanan bağışlardan dernek adına harcama yapma, hesaplardan para çekme, ödeme talimatı verme işlemleri ile ilgili olarak müştereken yetkilendirildikleri, ...’nce derneğin 22/07/2009 - 31/08/2011 tarihleri arasındaki dönemlere ilişkin olarak işletme defteri, bağış makbuzları ve alış belgeleri üzerinde yapılan incelemeler sonucunda düzenlenen denetim raporu ile, derneğin gelir gider hesaplarının ve stok durumunun değerlendirilmesi neticesinde, bir kısım gıda maddelerinin eksik olduğunun tespit edildiği, yine Haziran 2010 tarihli bilirkişi raporuna göre de derneğin tutmakla mükellef olduğu defter ve kayıtlarda özensizlik gösterildiği, bazı kayıtların hiç tutulmadığı veya eksik tutulduğu, derneğe bağlı markette çalışan...'...
< 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1.maddesinin D bendi ile, dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazançlarının Kurumlar Vergisine tabi olacağı öngörülmüş, 5.maddesinde ise, dernek ve vakıflara ait veya bağlı olup 4.maddede yazılı şartları haiz bulunan işletmelerin, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri sayılacağı belirtilmiştir. 4.maddede faaliyetleri devamlı bulunan ticari işletmelerden söz edilmiş, aynı maddenin ikinci fıkrasında bu işletmelerin kazanç gayesi gütmemeleri, tüzel kişiliklerinin olmaması, müstakil muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin bulunmamasının mükellefiyetlerine tesir etmiyeceği kabul edilmiştir. Davacı derneğin ücret karşılığında triptik ve diğer belgeleri düzenlediği ve bu faaliyeti nedeniyle üçüncü kişilerden öz kaynakları dışında gelir sağladığı anlaşılmaktadır....
Belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca, ticaret siciline tescil edilecek olan, derneğin kendisi değil, fakat ticari şekilde işlettiği işletmesidir. Ticari konu, derneğin manevi amacına ulaşmasını sağladığı sürece derneklerin ticari bir konuyla uğraşması yasaklanmamıştır. İşlettiği ticari işletme dolayısıyla tacir sayılan ve işletmesini ticaret siciline tescil ettirmiş olan dernek, ticari işletmesiyle ilgili işlerde Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olur. Dernek iktisadi işletmesinin dernekten ayrı bir tüzel kişiliği bulunmamaktadır. T.T.K'nın 18. maddesi ve Ticaret Sicili Tüzüğü'nün 72, 73 ve 76. maddeleri uyarınca dernek ve vakfa ait ticari işletmelerin ticaret siciline tescil edilmesi gerekmektedir. Yine Dernek iktisadi işletmelerinin dernekten ayrı bir tüzel kişilikleri bulunmamakta olup iktisadi işletme tarafından yapılan işlemlerin dernek tüzel kişiliği tarafından yapıldığının kabulü gerekir....
İşyeri tescil edilse idi, yaptıran dernek adına tescil edilecektir. Ruhsatsız ve kanun kapsamına alınmadığı sabittir. Davalı ... ise işveren sıfatını taşıyacak bağımsız bir organizasyona sahip değildir. Zira esnaf kaydı bulunmadığı gibi müteahhitte değildir. Hukuki ve ekonomik açıdan bağımsız olmadığı, derneğin yardım topladığı sürece kısım kısım verdiği ve malzemesini temin ettiği, işin yapımında talimat verdiği, anlaşılmaktadır. Davalı dernek ile davalı ... arasında imzalanan ve işçilik teminine yönelik protokol takım sözleşmesi niteliğindedir. Bu sözleşme davalı ...’a işverenlik sıfatı vermez. Davalı ...’ın olayda rücu davasında üçüncü kişi sıfatı ile sorumluluğu vardır. Olayda kusur değerlendirmesinin derneğin işveren, davalı ...’in ise üçüncü kişi sıfatı kabul edilerek belirlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta Dernek işveren olup, 5510 sayılı Kanununun 12 ve 21. Maddeleri uyarınca iş kazasından sorumluluğu bulunmaktadır....
İlk derece mahkemesince, davanın, dernek üyeliğinden çıkarılan davacıların dernek üyeliğinden çıkarılma kararının iptali ile dernek üyeliğinin devam ettiğinin tespitine ilişkin olduğu şeklindeki nitelendirme ile dernek tüzüğü gereğince iç itiraz yolları tüketilmeden davanın açılmış olması gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde açıkça, davanın davalı derneğin dernekten ihraç kararının iptali talepli bir dava olmadığını, huzurdaki davanın temel konusunun davalı derneğin müvekkiller hakkında ısrarla işlemekte olduğu menfi, hukuk dışı ve keyfi tasarruf ve hareketlerinin 6102 sayılı TTK'nın ilgili hükümleri karşısında haksız rekabet teşkil ettiği yönünde olduğunu ifade etmiştir. Dava dilekçesi içeriğinden da davanın, TTK'nın haksız rekabet hükümlerine dayandırıldığı anlaşılmaktadır....
Davacı ve davalı dernek arasında akdedilen 30.09.2006 tarihli hibe sözleşmesinin 1.1. maddesinde sözleşmenin amacının, Çevre Kalitesinin Artırılması başlıklı projenin uygulanması için hibe verilmesi olduğu, yine sözleşmenin 1.3. maddesinde davalı derneğin projeyi kendi sorumluluğu altında yürütmeyi taahhüt ettiği belirtilmiştir. Bu kapsamda sözleşmenin amacını ve davalı derneğin yükümlülükleri düzenleyen hükümler dikkate alındığında, davalı dernek sözleşme kapsamında tüm projenin yürütülerek tamamlanmasından sorumludur. Sözleşmenin 6.1. maddesinde sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğu belirtilen proje tanımında da, projenin ana amacının Van Çatak bölgesinde çöplerin geri dönüşümünün sağlanması olduğu belirtilmiştir. Bu kapsamda davalı derneğin yürütmeyi taahhüt ettiği projenin ana konusu, atık değerlendirme ve dönüşüm tesisinin işletilmesidir....