Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak anılan farklılıklar, derneklerin iktisadi işletmelerine kanunen yüklenen sorumluluklardan kaynaklanmakta olup bu uygulamalar nedeni ile dernek iktisadi işletmesi dernekten ayrı veya bağımsız bir hüviyete kavuşmamaktadır.Dernek iktisadi işletmesi, aynen dernek şubesi, dernek lokali ve dernek sandığı gibi dernek ana tüzel kişiliğinde ayrı mütalaa edilemeyecek derecede dernekle bütün ve kişiliği dernek ana tüzel kişiliğinde mündemiç bir yan işletmedir.Asıl tacir olan derneğin, tacir hüviyeti bulunmayan İktisadi işletmesine; tacir yardımcısı, ticari temsilci veya mümessil sıfatı ile bazı kişi veya kurulları ataması, o kişi veya kurullarında iktisadi işletme adına borç veya alacak ilişkisi tesis etmeleri, dernek ana tüzel kişiliğini tamamen bağlar. Bu kişi veya kişilerce dernek iktisadi işletmesi adına tesis edilen her türlü borç ve alacak işlemi asıl tacir olan dernek tüzel kişiliğinin işlemi sayılır....

Gereği görüşüldü: 1-Dava, Türk Medeni Kanununun 87/5.maddesine dayalı olarak açılmış derneğin sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak davalı derneğin tüzüğünde adresi “... Caddesi No:5 ..., Denizli” olarak belirtildiği halde, dava dilekçesinde “... Caddesi No:15 ... Denizli” olarak gösterilmiş, bu adrese çıkarılan tebligat tebliğ edilmeksizin iade edilmiştir. Yapılan zabıta araştırmasında derneğin adresi tüzükteki adres olarak bildirildiği halde eldeki davada davacı sıfatını taşıyan İl Dernekler Müdürlüğü'nün 21.8.2009 tarihli yazısı mesnet alınarak dava dilekçesindeki adrese Tebligat Kanununun 35.maddesi gereğince işlem yapılarak taraf teşkili sağlanma yoluna gidilmiştir. TMK'nın 51.maddesine göre tüzel kişinin yerleşim yeri kuruluş belgesinde gösterilen yerdir. Davalı derneğin kuruluşuna ait tüzüğünde dernek merkezi adresi ... Caddesi No:5 ......

    DAVA TÜRÜ :Derneğin Feshi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı Türkiye ... dernek tüzüğünün eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2006 (Çrş.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki dernek feshi istemine ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 5072 Sayılı Dernek ve Vakıfların kamu kurum ve kuruluşları ile ilişkilerine dair yasanın geçici 1. maddesi uyarınca dernek tüzüğünün bu yasa hükümlerine uygun hale getirilmemesinden kaynaklanan derneği kapatılması istemine ilişkindir. 5072 Sayılı Yasanın Geçici 1. maddesinde; "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulan dernek ve vakıflar 31.12.2005 tarihine kadar, dernek tüzüklerini veya vakıf senetlerini bu kanun hükümlerine uygun hale getirir. Dernek tüzüğü veya vakıf senedini altı ay içinde bu kanuna uygun hale getirmeyen veya bu kanuna aykırı işlemleri tespit edilen dernek ve vakıflar genel hükümlere göre kapatılır" hükmü yeralmaktadır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi ise davalı olarak şeklen dernek üyeleri gösterilmiş olsa da ilgililer arasında bir çekişme bulunmadığı, davanın esasında çekişmesiz yargı işlerinden oluşu, yeni usul kanununda çekişmesiz yargı işlerine aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde sulh hukuk mahkemesinin bakacağına dair düzenleme bulunduğuna değinerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5253 sayılı Dernekler Kanununun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği açıklanmıştır....

          yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....

            TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü: Dava; davacı derneğin tüzüğünün 12/a maddesindeki hükmün, Medeni Kanunun 84. maddesine aykırı olduğu, bu nedenle gerekli düzeltmenin yapılması hususuna ilişkin 21.5.2002 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır....

              Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....

                CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazında bulunduğunu, derneklerin TMK.nu ve dernekler kanunu kapsamında tüzel kişiliğinin mevcut olduğunu, tüzel kişiliği haiz olan derneklerin dernekler Kanununun 23.maddesine göre yaptığı işlemleri mülki idare amirliğine bildirmekle yükümlü olduğunu, dernekler k.nun 32.maddesine göre bildirim yükümlülüğünün dernek yöneticilerine verildiğini, yine kanunun 33.maddesinde 32.maddeye atıfta bulunarak dernek yöneticileri ibaresinin dernek yönetim kurulu başkanını ifade ettiğini, dernek üyeliklerinin ise ilgili şahıs ve dernek arasında tesis edilen hukuki bir işlem olduğunu, TMK.nun 64....

                Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu