DERNEK İSMİYASAKLANMIŞ İSİMLER 2847 S. TÜRKİYE EMEKLİ SUBAYLAR, EMEKLİ ASTSUBAYLAR, HA... [ Madde 1 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 1.4.2008 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Asliye Hukuk Mahkemesi(Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)'nin 2015/307 Esas sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında 23/06/2021 tarihinde tesis edilen karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin Aksaray Toptancı halinde çalışan tacirler olduklarını, müvekkillerinin Serik Toptancı Hal Yaş T6 üyeleri ile alşışveriş yaptıklarını, dernek üyelerinin alacağını temin amacıyla Kuveyttürk A.Ş Aksaray Şubesi’ne ait 0276360 sei no’lu 24.07.2015 tarihli 500.000,00 TL bedelli çeki tarihsiz ve boş olarak dernek başkanına teslim edildiğini, ancak müvekkillerinin dernek üyeleri ile alışverişe son verdiklerini, dernek üyelerine olan tüm borçlarını ödediklerini, bu nedenle dernek başkanından çekin iadesini istediklerini, ancak derneğin sözkonusu çeki doldurarak bankaya ibraz ettiğini, müvekkillerinin çekten kaynaklanan herhangi bir borçlarının olmadığını...
Bu itibarla, 5253 Sayılı Dernekler Kanununun 2/h maddesi hükmünde de dernek şubeleri, dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim olarak tanımlanmıştır. Bu olgu gözetildiğinde, kanun ile derneklere şube açma imkanının tanınması ve dernek şubelerinin organlarının bulunması, şubelerin tüzel kişiliği bulunduğu sonucunu doğurmamaktadır. Somut olaya gelince; davalı dernek şubesince yapılan genel kurul toplantısının kanun ve tüzük hükümlerine aykırı yapıldığı ileri sürülmüş, dava dilekçesinde davalı olarak dernek şubesi gösterilmiş ve dava dilekçesi davalı dernek şubesine tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve hüküm verilmiştir. Az yukarıda açıklanan hukuksal olgular ve şubenin tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetildiğinde davada taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde, tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan 2 nolu bağımsız bölümde davalı derneğin faaliyet gösterdiğini belirterek dava konusu taşınmazın eski hale iadesini talep etmiştir. Mahkemece tapuda mesken olarak görünen taşınmazın davalı dernekçe dernek merkezi olarak kullanıldığı ve bu hususun hem yönetim planına hem de Kat Mülkiyeti Kanununa aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile bağımsız bölümün davalı ... tarafından dernek olarak kullanılmasının önlenmesine ve tapu kaydına uygun olarak eski haline (mesken) getirilmesine, bunun için kararın kesinleşmesinden itibaren bu davalıya 30 günlük süre verilmesine karar verilmiş, hüküm ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Güveni kötüye kullanma suçundan, sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın Paylaşım İletişim Kavrama Anlayış Saygı Briç Spor Kulübü Derneğinin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı olduğu,suç tarihinde görevinden istifa ettiği, sanığın derneğe ait masa, sandalye, buzdolabı ve briç oynamayı sağlayan bir kısım malzemeyi dernek yönetimine haber vermeden götürdüğü, bir kısmını da sattığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu iddia edilen olayda; sanık savunması,katılan beyanı ve dosya kapsamından; taraflar arasında yapılan 03.11.2009 tarihli protokole göre derneğinin kurulması ve hizmete girmesi için gerekli olan tüm maddi harcamaların sanık tarafından karşılanıldığı ve daha sonra sanığa ödeneceğinin belirtildiği ayrıca sanık tarafından alındığı ileri sürülen eşyaların dernek demirbaş defterine kayıtlı olmadığı...
İlk Derece Mahkemesince, dernek hakkında bir kez soruşturma yapılıp iş bu dosyanın açıldığı, bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebileceği, dernekte ilk kez yapılan aramada derneğin ticari faaliyette bulunduğu, derneğin kahvehane şeklinde düzenlenerek masa üzerende küllüklerinin bulunulmasının derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemeyeceği, öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olarak hareket eden gerçek kişilerin fiillerinden sorumlu olduklarının kabulü gerektiği, Cumhuriyet Savcısı tarafından da duruşmada davanın reddinin talep olunduğu, dosyadaki bilgi ve belgeler ile suça konu tek eylem davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini...
YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı adına, … Derneğinin vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; …, …, … sayılı Kanunlar uyarınca yapılan yapılandırmalar üzerine ödenmeyen vergi borçları için öncelikle asıl amme borçlusu dernek adına ödeme emri düzenlenerek usulüne uygun tebliğ edildikten sonra, yapılacak mal varlığı araştırması üzerine herhangi bir mal varlığına rastlanılmaması halinde, davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla ödeme emri düzenlenmesi gerektiğinden, bu yola başvurmadan asıl borçlu derneğin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir....
e ait vekaletname dosyada bulunmadığından (tüzüğe göre derneğin adı yukarıda belirtilen şekilde olup dosyada ise bir başka dernek adına düzenlenmiş vekaletname mevcut olduğundan) adı geçen vekilden vekaletnamesini sunmasının istenmesi, sunulması halinde başkaca bir işlem yapılmadan dosyanın gönderilmesi, aksi halde kararın ve davalı vekilinin temyiz dilekçesinin davacı Açıköğretim Fakültelileri Kültür ve Dayanışma Derneği'ne tebliği ile yasal sürenin beklenmesinden ve istenilen hususların yerine getirildiğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenmesinden sonra sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; birleşen davanın konusu davalı derneğin unvanından "..." ibaresinin terkin edilmesidir. Davalı Derneğin unvanı "..." olup, 12.01.2009 tarihinde kurulmuştur. Davacı Şirketin tek ortağı olan ..., davalı Derneğin de kurucuları arasında yer almaktadır. Buna göre, davalı Derneğin unvanı, davacının bilgisi dahilinde alındığından davalının "..." ibaresini unvanında kullanması haklı bir kullanımdır. Ayrıca bir defa markasının dernek unvanı olarak alınmasına rıza gösteren marka sahibinin artık bundan dönerek markasını oluşturan ibarenin, dernek unvanından terkinini istemesi mümkün görülmemiştir. Çünkü bu durum her şeyden önce iyi niyet kuralları bağdaşmaz....
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; birleşen davanın konusu davalı derneğin unvanından "..." ibaresinin terkin edilmesidir. Davalı Derneğin unvanı "..." olup, 12.01.2009 tarihinde kurulmuştur. Davacı Şirketin tek ortağı olan ..., davalı Derneğin de kurucuları arasında yer almaktadır. Buna göre, davalı Derneğin unvanı, davacının bilgisi dahilinde alındığından davalının "..." ibaresini unvanında kullanması haklı bir kullanımdır. Ayrıca bir defa markasının dernek unvanı olarak alınmasına rıza gösteren marka sahibinin artık bundan dönerek markasını oluşturan ibarenin, dernek unvanından terkinini istemesi mümkün görülmemiştir. Çünkü bu durum her şeyden önce iyi niyet kuralları bağdaşmaz....