Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava; davalı dernek yönetim kurulunun üyelikten ihraca ilişkin kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 73. maddesi gereğince derneğin nihai kararları en yetkili organ olan genel kurul tarafından verilir. Aynı yasanın 83/2. maddesi gereğince de derneğin diğer organ kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz. Somut olayda; davacı, davalı derneğin 22.09.2006 gün ve 2006/317 sayılı yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir. Davalı derneğe ait tüzüğe göre, yönetim kurulu kararlarının kesin mahiyette olmadığı bu kararlara karşı genel kurul nezdinde itiraz imkanı bulunmaktadır. Genel kurulun onayı olmayan yönetim veya disiplin kurulu kararları, derneğin iç denetim yolları tüketilmiş kararları olarak kabul edilemez....

    Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendiğinde, dernekler aracılığı ile vatandaşların örgütlenmesi, çoğulcu demokrasiler için hayati öneme sahip olup, derneklerin idari ve yargısal denetim yolu ile varlıklarına son verme yerine, mili güvenliğe ve kamu düzenine aykırılıklar istisna olmak üzere sürekliliklerin sağlanması günümüzün yalnızlaşan bireyleri için, bir ifade biçimi ve faydalı olma duygusuyla birlikte kendilerini iyi hissetmelerine hizmet edeceği; bu yönü ile davalı Derneğin savunmasında bildirilen ilk olağan genel kurul toplantısının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen usullere riayet edilerek usulüne uygun yapılıp yapılmadığı, davalı derneğin üye kayıt defterleri, yönetim kurulu karar defterleri, genel kurul tutanakları ve toplantıya katılanlara dair hazırun cetveli ile İl Dernekler Müdürlüğü'ndeki davalı derneğin dosyası ile ilgili diğer evraklarla birlikte incelenerek ilk olağan genel kurul toplantısının usulüne uygun ve süresi içerisinde yapıldığı, ancak idareye bildirilmediği...

      Şubesinin 23.03.2009 tarihli genel kurul toplantısının çağrıda ve divan oluşumunda usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle iptali istenilmiş, dava dilekçesi dernek şubesine tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve hüküm verilmiştir. Yukarıda açıklanan hukuksal olgular ve şubenin tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetildiğinde, davada taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde dernek şubesinin hasım gösterilmesinin temsilcide yanılma olduğu kabul edilerek, dava dilekçesi ve duruşma gününün tüzel kişiliği bulunan dernek adına ve genel merkez adresine tebliğe çıkarılması, dernek yetkilileri veya vekilleri duruşmaya geldikleri takdirde davaya karşı diyeceklerinin ve delillerinin ibraz etme imkanı tanındıktan ve toplanan deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davada taraf teşkili sağlamadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        Davada, davalı derneğin .... Şubesinin 22.12.2011 tarihli genel kurulunda alınan kararların kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olduğu ileri sürülmüş, yazı dernek şubesine tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve hüküm verilmiştir. Yukarıda açıklanan hukuksal olgular ve şubenin tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetildiğinde davada taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, dava dilekçesi ve duruşma gününün tüzel kişiliği bulunan dernek adına ve genel merkez adresine tebliğe çıkarılması, dernek yetkilileri veya vekilleri duruşmaya geldikleri takdirde davaya karşı diyeceklerinin ve delillerinin ibraz etme olanağı tanındıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

          Davanın açıldığı tarihte davalı gösterilen İmam Hatip Derneğinin tüzel kişiliği bulunmamakta ise de; davacı tarafa derneğin ihyası davası açarak, davayı dernek tasfiye kuruluna, tasfiye kurulu oluşturulmamış ise derneğin son yönetim kuruluna karşı yöneltilmesi ile onların davadan haberdar olması sağlanarak taraf teşkili sağlanıp mahkemeden alınacak derneğin eldeki dava ile sınırlı olacak şekilde ihya kararı ile tekrar tüzel kişilik kazandırılması ve bu haliyle, dava şartlarından olan taraf ve dava ehliyeti noksanlığının HMK'nin 115/2. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca giderilmesi mümkündür. Mahkemece, bu konuda davacıya kesin süre verilmesi, verilen kesin süre içerisinde ihya davası açılmaması veya açılan davanın reddedilmesi halinde davanın usulden reddi gerekirken, hatalı değerlendirme ile tüzel kişiliği bulunmayan derneğe karşı açılan davanın esasına ilişkin karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/183 ESAS 2019/1379 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : İzmir 5....

          Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı olarak kendiliğinden dağılan dernek ile İçişleri Bakanlığı davalı gösterilmiş, dava devam ederken de Büyükşehir Belediye ... davalı sıfatı ile davaya dahil edilmiştir. Yapılan yargılama sonucu ise İçişleri Bakanlığı ve kendiliğinden dağılan ve tüzel kişiliği bulunmayan ... Kulübü Derneği yönünden davanın kabulü ile davacının dernek üyesi olmadığının tespitine karar verilmiştir. Somut olayda yani davacının derneğin üyesi olmadığının tespiti davasında davalı sıfatı, muhatap derneğe ait olup İçişleri Bakanlığının davada davalı sıfatı bulunmadığından bu davalı yönünden davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kabule göre de; Somut uyuşmazlıkta davalı sıfatı üyesi olmadığının tespiti istenilen derneğe aittir. Derneğin tüzel kişiliği sona ermiş ise davanın görülebilmesi, üyesi olunmadığı iddia olunan derneğin ihyası suretiyle mümkündür....

            Mahkemece; Atatürkçü Düşünce Derneği'nin büro faaliyetlerinin yürütüldüğü dairenin, kanunun aradığı manada apartman için tehlike arz etmediği, Kat Mülkiyeti Kanununun 24. maddesinde belirtildiği gibi tapuda mesken olarak kayıtlı bulunan yerlerin büro olarak kullanılmasını yasaklayan bir hüküm olmadığı, gelen gidenlerin apartman için tehlike arz etmediği, bilirkişi raporunda beyan edilmiş olmakla dava konusu taşınmazın büro olarak kullanılmadığı, sadece dernek faaliyetlerinin icra edildiği yer olduğu, kamu adına kendine bir misyon edinmiş derneğin gelip gidenlerinin olabileceği, bu durumu bina sakinlerinin kabul etmek zorunda olduğu, ancak düğün, dernek ve müzik derneklerinin faaliyetlerinin rahatsızlık verebileceği, kendi meskenini bir başkasına kiraya vermeye zorlanamayacağı, dernekte bulunan eşyaların münhasıran büro amacını gösterir durumda olmadığı, dolayısıyla da derneğin adına kayıtlı olan taşınmazın faaliyetlerine uygun kullanılmasında yasaya engel bir hüküm olmadığı gerekçesi ile...

              İstemin Özeti : Yükümlü derneğin düzenlediği yabancı dil kursu hizmeti karşılığında tahsil ettiği ücretin katma değer vergisine tabi olduğu ileri sürülerek adına 1991 yılı Ocak dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır. ....Vergi Mahkemesi … gün ve E:..., K:......

                Dava dilekçesinde, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti talep edilmiştir. Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dernek tüzüğüne göre derneği temsil yetkisi yönetim kuruluna veya yönetim kurulunca yetki verilen yönetim kurulu üyesine aittir. Hükmü dernek adına temyiz edenin kim olduğu derneği temsile yetkisinin bulunup bulunmadığı temyiz dilekçesinde gösterilmediği gibi dilekçede herhangi bir isim de mevcut değildir. Temyiz dilekçesini imzalayanın kimliğinin tespiti, bu kişinin derneği temsile yetkisi olup olmadığının ve bu hususta dernek yönetim kurulunca alınan bir karar mevcut ise dosyaya alınarak tespiti yapıldıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. .......

                  UYAP Entegrasyonu