Dernek tüzüğünün ve ticaret sicil kaydının incelenmesinden davacı derneğin ticari işletme olduğu, kamuya yararlı dernek statüsünde de olmadığı ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olduğu anlaşıldığından ticari dava niteliğinde bulunan uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Danıştay Savcısı : … Düşüncesi : Dernekler Kanunu ve Türk Medeni Kanununda dernek yönetici ve üyelerine huzur hakkı veya başka bir adla ücret ödemesi yapılmasına izin verilmediği, bu nedenle davacı dernek Tüzüğünün 45.maddesinde yer alan "Dernek yöneticilerine ücret ödenmesine" ilişkin hükmün tüzükten çıkarılarak yeniden hazırlanacak tüzüğün Ankara Valiliğine gönderilmesinin istenilmesine ilişkin Ankara Valiliği işlemi ile bu işlemin dayanağı İçişleri Bakanlığı'nın 3.7.2001 tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, ......
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Bankasında bulunan hesaba toplam 4.435,00 TL yatırıldığı ve 13.06.2018 tarihli hesap ekstresine göre bu hesabın güncel bakiyesinin ise 60,00 TL olduğu, davalı dernek temsilcisi tarafından 21.3.2015 tarihli 535,00 TL, 25.3.2015 tarihli 800,00 TL, 10.3.2015 tarihli 1.200,00 TL olmak üzere toplam 2.535,00 TL tutarında masraf makbuzu ibraz edildiği, bakiye 2.650,00 TL için makbuz ibraz edilememesi üzerine, Mahkemece 2.711,00 TL dernek malvarlığının derneğin kapatıldığı tarihteki amacına en yakın ve en fazla üyeye sahip ,,,,,,,, ve ,,,,,,,,,,,,Dayanışma Derneği''ne devrine karar verildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, derneğe ait yönetim kurulu karar defterinin incelenmesinden, 15.06.2014 tarihli dernek yönetim kurulu toplantısında alınan "1" numaralı kararda, "Köye-mahalleye yapılan çocuk parkının tamamlanması için köy muhtarı ,,,,,,,, Arslan'a makbuz karşılığı 2.500,00 TL verilmesine", "2" numaralı kararda "Sözkonusu paranın verilmesi için derneğin ......
olduğu, her ne kadar Dernekler Kanunu 32/k maddesinde zayi belgesi vermeye yetkili mahkemenin dernek merkezinin bulunduğu yer olduğu yazılı ise de bu kural kesin yetki kuralı değildir....
Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri durumunda derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernek ancak organ adına hareket eden gerçek kişilerin fiillerinden sorumludur. Somut olayda ise; davalı dernekte yapılan aramada, kumar oynandığı gerekçesiyle dernek işletmecileri hakkında ... Sulh Ceza Mahkemesi'ne kumar oynanması için yer ve imkan sağlamak suçundan dava açıldığı, yargılama sonunda suçun işlendiği sabit olduğundan mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmaktadır....
Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir. Bu durumda mahkemece kesin yetki kuralı gereği derneğin merkezinin bulunduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinde, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kurumlar vergisi mükellefi olduğu düzenlemesine, 2. maddesinin 5. fıkrasında, "Dernek veya vakıflara ait iktisadî işletmeler: Dernek veya vakıflara ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve bu maddenin birinci ve ikinci fıkraları dışında kalan ticarî, sınaî ve ziraî işletmeler ile benzer nitelikteki yabancı işletmeler, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleridir....