Ancak anılan farklılıklar, derneklerin iktisadi işletmelerine kanunen yüklenen sorumluluklardan kaynaklanmakta olup bu uygulamalar nedeni ile dernek iktisadi işletmesi dernekten ayrı veya bağımsız bir hüviyete kavuşmamaktadır.Dernek iktisadi işletmesi, aynen dernek şubesi, dernek lokali ve dernek sandığı gibi dernek ana tüzel kişiliğinde ayrı mütalaa edilemeyecek derecede dernekle bütün ve kişiliği dernek ana tüzel kişiliğinde mündemiç bir yan işletmedir.Asıl tacir olan derneğin, tacir hüviyeti bulunmayan İktisadi işletmesine; tacir yardımcısı, ticari temsilci veya mümessil sıfatı ile bazı kişi veya kurulları ataması, o kişi veya kurullarında iktisadi işletme adına borç veya alacak ilişkisi tesis etmeleri, dernek ana tüzel kişiliğini tamamen bağlar. Bu kişi veya kişilerce dernek iktisadi işletmesi adına tesis edilen her türlü borç ve alacak işlemi asıl tacir olan dernek tüzel kişiliğinin işlemi sayılır....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait dernek lokalini kiralayarak işletmeye başladığı, aynı gün yapılan dernek işletme sözleşmesine göre dernek lokaline gelecek zararları ve ödenmeyecek kiraları karşılamak için 7.500.00 YTL’lik teminat senedi verildiğini, alacak mevcut olmadığı halde davalı teminat senedine dayalı icra takibine geçtiğini belirterek, bono nedeniyle alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddiasının yazılı delil ile ispatı gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Belediye Gençlik ve Spor Kulübü Derneği’nde derneğin kuruluşundan 22.09.2005 tarihine kadar muhasip üye olarak görev yaptığı ve derneğin hesaplarını tuttuğu, 17.07.2006 tarihinde alınan 3.000,00TL’lik bağışın dernek defterlerine işlenmediği, yine 20.10.2006 tarihinde elde edilen 649,00TL’lik dernek gelirinin dernek defterlerine işlenmediği, sanığın muhasip üye sıfatı ile görev yaptığı süre içerisinde 20.12.2004 tarihinde dernek tarafından 1000,00TL ödeme yapıldığı, görev yaptığı tarihten sonra da çeşitli zamanlarda sanıkla dernek arasında para alışverişlerinin devam ettiği, sanık tarafından bu durumun avans kullanma yolu olarak kullanıldığı, sanığın bu eylemiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, mülkiye müfettişi tevdi raporu, tanık beyanları, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, atılı suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
K A R A R Dava dilekçesinde, davalı Ulaşılabilir ... şubesinin üst üste iki genel kurul toplantısını yapmaması nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 87/5. maddesi uyarınca şubenin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenmiş; mahkemece, 4721 sayılı Yasanın kendiliğinden sona erme sebebi olarak belirttiği düzenleme ve yaptırımın dernek için geçerli olduğu, tüzel kişiliği bulunmayan şube için uygulanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 87/5.maddesi gereği, davalı dernek şubesinin olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması sebebiyle kendiliğinden dağıldığının tespiti istemine ilişkindir. 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 2.maddesinin "h" bendinde dernek şubesi, dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim olarak tanımlanmıştır....
Dava dernek genel kurulunun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece kısa kararda, dava konusu edilen genel kurul kararlarından başkan ve başkan vekilinin sadece genel kurulca seçilen üyelerden olabileceğine ilişkin genel kurul kararının iptaline diğer istemlerin reddine hükmedildiği halde; gerekçeli kararda dava konusu edilen genel kurul kararlarından, 9 Nisan 2011 tarihli genel kurulun 9 maddelik gündemine eklenen 12 maddelik bölümün 8. maddesindeki yönetim kurulu başkan ve başkan vekilinin tüzük gereği genel kurulca belirlenen yönetim kurulu üyeleri içinden seçilmesine yönelik olarak ve ana gündemin 6. maddesinde belirlenen "Kayyımlık yönetimi süresince yılda 5'den fazla üye kabul edilmemesi" hususu ile ilgili alınan genel kurul kararının iptaline hükmedilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirildiği görülmüştür. Sonradan yazılan gerekçeli kararın tefhim edilen kısa karara uygun olması gerekir....
sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/05/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Mahkeme, hernekadar bilirkişi incelmeesi yapılmış ise de, davacı tarafça dosyaya sunulan 01/04/2011 tarihli işletme devir sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin davacılar ve davalı dernek (lokal yetkilisi) olarak T4 tarafından ve Ekrem Altay tarafından imzalandığı, derneğin ise 10/08/2012 tarihinde, dava tarihinden önce kütük kaydının silindiği, yani dava tarihinde dava ehliyetine haiz bir dernek bulunmadığı, dosyaya sunulan karar defteri incelendiğinde, 12/04/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile derneğin işletmesinin Sezai Sönmez ve Ahmet Köker'den alınarak, T2 ve Erkan Özışıl'a verilmesine bu konuda Ekrem Altay ve eski başkan T4'e yetki verilmesine karar verildiği, 09/04/2012 tarihli yönetim kurulu kararıyla dernek üyelerinden T1'ın lokal müdürü olarak atanmasına karar verilmiş olduğu, dernek ve lokal yetkilisi olarak T4 ve Ekrem Altay tarafından imzalanan sözleşmenin 01/04/2011 tarihli olduğu dikkate alındığında, davalı T4'in dernek yönetim kurulununca yetki verilmeden önce dernek...
in de bu projeye dahil olduğunu, dernek tarafından davalılara bu konuda eğitim ve öğretim amaçlı kurs verildiğini, akabinde üretim çalışmalarına başlanıldığını, ilk başlarda yapılan numuneler üzerinde dernek tarafından ARG çalışmaları yapıldığını ve ürünlerin hazır hale gelindiğinde üretime geçildiğini, dernek ile davalıların yapılacak ürünlerin malzemelerini derneğin karşılayacağını ve üretilen her 10 yaydan 2'sinin yapılan masraf ve sponsorlukların karşılığı olarak derneğe verileceğine ilişkin anlaştıklarını, davalıların bu projede kullanmak amacıyla davaının dernekten para gerekse hamadde temin ettiğini, davalıların bu süreçte yine avan adı altında dernekten para aldıklarını, davalıların gerekli üretim seviyesine geldikten sonra dernekten ayrıldıklarını, toplantılara katılmadıklarını, çağrıları cevapsız bıraktıklarını ve dernekle bağlarını kopardıklarını, davalılara verilen paraların gerek dernek üyelerinden borç alınmasıyla-ki bu hususlar dernek karar defterlerinde karara da bağlanmıştır...