WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının üyelikten kaynaklı haklara bağlı olarak dava açmasına, her ne kadar dava öncesinde üyelikten çıkartılmaya ilişkin yönetim kurulu kararı davacıya tebliğ edilmemiş ise de söz konusu kararın yargılama sırasında 21.07.2020 tarihinde davacıya tebliğ edilmesine, davacı tarafından yargılama sırasında tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik savunmada bulunulmamış olması nedeniyle yargılama sırasında ileri sürülmeyen bu hususun istinaf aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına, ihraç kararının yargılama sırasında tebliğ edilmesinin de hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirilmemesine, ihraç kararının tebliğine ve davacının üyelikten ihraç edildiğine yönelik savunmalara karşın davacı tarafından ihraç kararının iptali istemiyle dava açılmadığı, bu yönde savunmada bulunulmadığından bu haliyle kararın verildiği 24.11.2020 tarihi itibariyle davacının davalı kooperatifin üyesi olmadığı anlaşılmakla üyelikten...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı kooperatif tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin kooperatif genel kurulu tarafından kooperatif çalışma alanı dışında ikamet ettiği gerekçesi ile üyelikten çıkarıldığını, başından itibaren bu durumun bilindiğini, üyelik yükümlülüklerinin yerine getirildiğini ve masraf yapıldığını, çıkarma kararının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcileri, davacının anasözleşmedeki şartları taşımadığını, ihraç kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir....

      ün üyelikten ihracına karar verdiğini ileri sürerek, kooperatifin ... hakkında verdiği üyelikten çıkarma kararının iptali ile üyeliğinin devam ettiğinin tespitine ve müvekkilinin kooperatif üyeliğine kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava dışı ...'ün ihraç kararının iptali için aktif husumet ehliyetinin olmadığını, ayrıca davacının kooperatif üyeliğine kabulü için yönetim kuruluna başvurusunun bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dışı ...'ün kooperatif üyeliğinden çıkarılma kararının iptali ile üyeliğinin devam ettiğinin tespiti yönündeki talebinde husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle reddine,davalı kooperatif üyeliğine kabulü ve kayıt edilme yönündeki talep hakkında ise, ...'...

        -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 2005 yılından beri davalı kooperatif üyesi olduğunu, 06.07.2009 tarihli kooperatif genel kurulunda kooperatif çalışma alanı dışında ikamet etmesi nedeniyle kooperatif ortaklığından çıkarıldığını 29.09.2009 tarihinde öğrendiğini, davalı kooperatifin müvekkilinin başka köyde ikamet ettiğini bilmesine ve ortaklığa kabul etmesine rağmen, bu sebeple ortaklıktan çıkarmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, ihraç kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini ileri sürerek, ortaklıktan çıkarma kararının iptalini, kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcileri, anasözleşmenin 9/b ve 17. maddeleri gereğince çıkarma kararının alındığını, çıkarma kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

          -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin 2005 yılından beri davalı kooperatif ortağı olduğunu, müvekkilinin kooperatif çalışma alanı dışında ikamet ettiği gerekçesiyle kooperatif ortaklığından çıkarıldığını, bu kararı 29.09.2009 tarihinde öğrendiğini, davalı kooperatifin müvekkilinin başka köyde ikamet ettiğini bilerek ortaklığa kabul etmesine rağmen, ortaklıktan çıkarmasının dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, ihraç kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini ileri sürerek, ortaklıktan çıkarma kararının iptalini, yerine alınan ortak vara ortaklığının iptalini, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin devam ettiğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif temsilcileri, anasözleşmenin 9/b ve 17. maddeleri gereğince çıkarma kararının alındığını, çıkarma kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

            Davalı kooperatif temsilcileri, anasözleşmenin 9/b ve 17. maddeleri gereğince çıkarma kararının alındığını, çıkarma kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ve üyelikten çıkarılan diğer şahısların farklı köyde oturduğunun öteden beri bilindiği, halen üyeliği devam eden şahısların bir kısmının da anasözleşmenin 5. maddesi hükmünü ihlal eder durumda olduklarını, ihraca karar verilmesinin açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı kooperatif temsilcileri tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı kooperatif temsilcilerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

              mahiyetinde olduğundan tedbiren durdurulmasını ve kararın üyelikten çıkarma mahiyetinde olduğundan hukuki aykırılığının tespitiyle kaldırılmasına ve davacının görevine iadesine ve Disiplin Kurulu'nun davacı hakkında verdiği üyelikten temelli çıkarma kararının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

              Yerel mahkemenin “iptali istenen genel kurula da katılmayan 5 üye olduğu, katılan üye sayısına göre karar nisabının gerçekleştiği, genel kurulda alınan kararların seçimler dışında olanları oy birliği ile alındığından bu beş üye katılsa ve kararlara red oyu verseydi dahi 44 kabul ile alınan kararlarda sonucun değişmeyeceği, emsal Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğu” gerekçesi ile verdiği direnme kararının, çoğunluk görüşü ile onanmasına karar verilmiştir. Anayasanın 33. maddesi uyarınca temel haklardan olma dernek kurma hakkı ile ilgili hükme göre “Herkes, önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma ya da üyelikten çıkma hürriyetine sahiptir. Hiç kimse bir derneğe üye olmaya ve dernekte üye kalmaya zorlanamaz. Dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir....

                İlk Derece Mahkemesince, 4721 sayılı Kanun'un 83 üncü maddesinin birinci fıkrasında öngörülen hak düşürücü sürenin kıyasen diğer zorunlu organların kararlarına karşı açılacak davalarda da uygulanabileceğinin kabulünün gerekli olduğu, davacıya Galatasaraylılar Dernek Yönetim Kurulu tarafından 02.01.2019 tarihli ve 2019/1 kararı ile 1 yıl süre ile dernek lokal ve muhtelif tesislerini kulanmama cezası verildiği, verilen kararın 07.01.2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, Dernek Tüzüğünün 66 ncı maddesinde yönetim kurulunca verilen disiplin kararlarına karşı, kesin çıkarma kararı müstesna olmak üzere itiraz imkanın olmadığını, "kesin çıkarma kararlarına karşı itiraz mercii genel kuruldur" düzenlemesine yer verildiği, dernek genel kurulunca bu maddeye dayanılarak itirazın işleme alınmadığı, davaya konu edilen yönetim kurulu kararının 07.01.2019 tarihinde davacıya tebliği edildiği, davanın ise 1 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 22.03.2019 tarihinde açıldığı, bu nedenle davanın...

                  Mahkemece iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre; davalının 10.02.2007 tarihli dilekçesi ile davacı kooperatife üyelik müracaatında bulunduğu, davacı kooperatifin 2007/428 sayılı yönetim kurulu kararı ile davalıyı üyeliğe kabul ettiği, daha sonra üye olan davalının üyelik yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle usülüne uygun ihtarnameler ile üyelikten çıkarıldığı, çıkarma kararının 10.04.2012 tarihinde kesinleştiği, üyenin ayrıldığı yılın hesaplarının görüşüldüğü 23.06.2013 tarihli genel kurulda hesaplanan 2012 yılına ait genel giderlerden davalının sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne ve davalı aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava genel gider payının ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemlidir....

                    UYAP Entegrasyonu