Dava, zorunlu deprem sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, davacıya ait olup davalı nezdinde zorunlu deprem sigorta poliçesiyle sigortalı olan 11 nolu bağımsız bölümün deprem nedeniyle ağır hasar gördüğünü ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuş; davalı ise, depremin doğrudan sebep olduğu zarar bedelinin eksperce belirlenmesi üzerine gerekli ödemeyi yaptığını savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, 18.12.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu benimsenerek, depremin doğrudan etkisiyle oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; davalının bu karara itirazı da İHH tarafından reddedilmiştir....
davacının taşınmazında deprem sonucu oluşan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.Davacı taraf, davaya konu deprem olayı nedeniyle taşınmazında oluşan hasar bedelinin tahsilini talep etmiş; mahkeme ise, benimsediği 16.06.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunda belirlenen miktarı esas alarak kısmen kabul kararı vermiştir....
Davalı yüklenici yanca inşa edilen binaların 2003 yılında meydana gelen deprem sonucu hasara uğraması nedeniyle idarece yaptırılan incelemelere göre yapının uyulması zorunlu fen ve teknik kurallara uygun olmadığı saptanmış, buna istinaden de hesaplanan onarım bedelinin tahsili talep edilmiştir.Mahkemece yargılama sırasında alınan ve hükme esas oluşturan 17.09.2010 günlü ikinci bilirkişi kurulu raporu ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Teftiş Kurulu Müfettişliğince alınan raporda, yapılan deney sonuçları itibariyle özetle; binaların inşa edildiği zaman yürürlükte bulunan 1975 tarihli Deprem Yönetmeliği hükümlerine göre beton dayanımının düşük olduğu, etriye donatılarının yetersiz olup sıklaştırma bölgelerindeki donatıların iyi bağlanmaması nedeniyle beton dökümü sırasında yer değiştirdikleri, kolon-kiriş birleşim yerlerindeki sıklaştırmaların düzenli yapılmadığı tesbit edilmiştir....
Dava, zorunlu deprem sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, davacıya ait olup davalı nezdinde zorunlu deprem sigorta poliçesiyle sigortalı olan 18/A nolu bağımsız bölümün deprem nedeniyle ağır hasar gördüğünü ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, 09.11.2020 tarihli kök ve 04.12.2020 tarihli ek bilirkişi raporu benimsenerek, depremin doğrudan etkisiyle oluşan zararın giderildiği ve binanın yapım eksiği ile zaman içinde oluşan yapısal kusurları nedeniyle oluşan zararların da ZDS teminatında olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş; davacının bu karara itirazı da İHH tarafından aynı gerekçelerle reddedilmiştir....
Adresinde bulunan taşınmazı sırasıyla AFAD tarafından deprem sonucunda ağır hasarlı yapılar listesine alındığı taşınmazın 17.12.2018 ve 17.12.2019 tarihlerini kapsar şekilde zorunlu deprem sigorta poliçesi ile sigortalandığını, 26/09/2019 tarihinde İstanbul-Silivri'de meydana gelen deprem nedeniyle apartmanın ağır hasar gördüğünü, alınan raporlara göre binanın riskli olduğu, Güngören Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün bina yıkım işlemlerinin gerçekleştirildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.001,00 TL'nin tarafına ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili; Davanın reddini savunmuştur. Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvuru sahiplerinin taleplerinin reddine karar verilmiş; bu karara davacı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir. İtiraz hakem heyeti tarafından davacının itirazının reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Yapılan deprem konutunun sağlam olmaması nedeniyle yıkılması gerektiği anlaşıldığından davalı yüklenici 29.07.2002 tarihinde verdiği taahhütnameyle yapılan deprem konutunun yıkılarak yerine bina maliyetini karşılayacak nitelikte bir kamelya yapılmasını taahhüt etmiş, mahkemece alınan bilirkişi raporuyla kamelyanın 60 m2 yerine 30,25 m2 alanında yapıldığı ve değerinin 1.100,00 TL olduğu belirtilmiştir. Davalının verdiği taahhütnameye aykırı olarak düşük alanda kamelya yaptığı anlaşıldığından ve taahhütnamede asıl işin yapımı için ödenen bedelin dava tarihine eskale edileceğine dair bir hüküm yer almadığından davalıya deprem konutu yapımı için ödenen 3.000,00 TL'den fiilen yapılan kamelyanın taahhütname tarihindeki değeri olan 1.100,00 TL'nin mahsubu ile kalan 1.900,00 TL'nin tahsiline karar verilmesi gerekirken 1999 yılında ödenen 3.000,00 liranın dava tarihine eskale edilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....
evrakların gönderilemediği fakat 2000 yılı öncesine ilişkin tüm vergi borçlarının deprem nedeniyle terkin edildiğinin bildirildiği, uyuşmazlığın çözümünün satış tutanağında yer alan aracın davacı üzerine kayıtlı ... plakalı araç olup olmadığı hususunun tespitine bağlı olduğu, bu çerçevede davalı idarece düzenlenen satış tutanağının gerçeğe aykırı, sahte olduğu yönünde herhangi bir iddia veya somut bilgi ve belgenin bulunmadığı, tutanakta araca ilişkin plaka, şase, motor numarasına yer verilmemesi nedeniyle trafik tescil işlemlerinin yapılamamasında, davalı idarenin kusurlu olduğu, araç üzerindeki 10/08/1988 tarihli hacizle satış tutanağında yer alan takip numarasının örtüştüğü ve bu kapsamda aynı yıla ilişkin olduğu, haciz ile ilgili yaklaşık 17 yıl boyunca bir işlem yapılmamasının olağan kabul edilemeyeceği, satış tutanağında yer alan aracın yılı, model bilgileri ile dava konusu araç yıl ve model bilgilerinin birbiriyle örtüştüğü, yine haciz ve satış işlemlerinde bilgi ve belge saklama...
Sokak Yağcıoğlu Apartmanı...Bayraklı/İZMİR adresinde apartman altı zemin katta faaliyet gösterdiğini, İzmir ilinde 30.10.2020 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği bina olan B Blok'un deprem anında yıkıldığını, müvekkilinin iş yerinin zemin katta olduğunu, meydana gelen deprem nedeniyle işyerinin zarar gördüğünü, iş yerinde bulunan ticari defter ve belgelerin, çalışanların sicil dosyalarının, satış sözleşmelerinin, taahhütnamelerin vb belgelerin zayi olduğundan bahisle zayi belgesi verilmesini talep etmiştir. Dava ; TTK 82.maddesi gereğince dava dilekçesinde iptali talep edilen belgeler ve ticari defterlerin İzmir ilinde 30.10.2020 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle göçük altında kalmak suretiyle zayi olduğu iddiasıyla zayi nedeniyle iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir....
O halde mahkemece,..-1931 yaşam tablosu esas alınarak belirlenecek tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ..-1980 yaşam tablosu esas alınarak tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 2- Dava konusu zarar 23.10.2011 günü gerçekleşen deprem nedeniyle oluşmuştur. Bina; plan ve projesine, imar düzenlemelerine ve deprem yönetmeliğine uygun yapılmış olsa bile, gerçekleşen depremin Richter ölçeğine göre 7,2 şiddetinde olduğu gözönünde tutulduğunda binanın deprem nedeniyle hasara uğraması kaçınılmazdır. (06.03.2013 Tarih, 2012/786 Esas 2013/318 Karar Sayılı Hukuk genel Kurulu ilamı) BK'nun 43/1 (TBK 51/1) maddesine göre " Hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şumülünün derecesine tayin eyler." Davacının, oluşan zararı, deprem nedeniyle ikamet ettiği binanın yıkılarak kendinin enkaz altında kalması sonucu doğmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar ve davalılar ..., ..., ..., ... vekilleri ile davalı ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve birleşen dava, kusurlu olarak yapıldığı iddia olunan apartmanın deprem sonucu yıkılması nedeniyle yıkılan davacıların murisine ait daire ve dükkanın bedeli ile ilgili maddi tazminat ve davacıların anne, baba ve kardeşlerinin ölümü nedeniyle manevi tazminat istemlerine ilişkindir....