yaptığını ileri sürerek, davalı fiillerinin ve yanıltıcı reklamlarının incelenerek ivedilikle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili ihtiyati tedbir talep etmiş ancak ihtiyati tedbir harcını yatırmamıştır. 492 sayılı Harçlar Kanunu, harcın alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmayıp, anılan hususun mahkemece kendiliğinden gözetileceğini düzenlemiş ve buyurucu nitelikteki 32. maddesinde yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağını öngörmüştür. Harç ikmali sağlanmaksızın davalının ihtiyati tedbir talebine ve yargılamanın sürdürülmesine 492 sayılı Harçlar Yasası'nın 30. ve 32. maddeleri hükmü gereğince yasal olanak yoktur. Bu sebeple davacı vekiline 97,75- TL ihtiyati tedbir harcını yatırması için uygun bir kesin mehil verilmesi, verilen mehil içinde harcın yatırılması halinde ihtiyati tedbir konusunda karar verilmesi gerekirken, harç alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan sebeplerle 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a-4 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
Aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen davalı vekili, mahkemece verilen tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının iddialarının birbiri ile çeliştiğini, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını ileri sürerek, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF EDİLEN ARA KARARIN ÖZETİ: Mahkemece, mevcut delil durumu itibariyle ihtiyati tedbir şartlarının oluştuğu ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek herhangi bir delil ibraz edilmediği gerekçesiyle, ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir....
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için HMK'nın 390/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talep eden tarafın, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesinin gerektiği, somut olayda, dosya kapsamında her iki tarafın sunduğu delillere göre yaklaşık ispat koşulunun sağlandığının söylenemeyeceği, delil durumunun değişmesi ve koşullarının oluşması halinde her zaman ihtiyati tedbir istenebileceği anlaşılmakla ihtiyati tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davanın inançlı işleme dayandırıldığı, inançlı işleme dayalı alacak yada ifa talepli davalarda ispatın şekil şartına tabi olduğu, iddia sahibinin ancak yazılı delil ile ispatının mümkün olduğu, delil başlangıcı sunulması halinde diğer ispat vasıtalarının kullanılacağı, davacının ihtiyati tedbir talebi ve ihtiyati haciz taleplerinin bulunduğu; ihtiyati tedbir için HMK 390/3 mad. gereği davanın esası yönünden haklılığın yaklaşık ispatının dilekçe ve eklerinden anlaşılır olması, ihtiyati haciz için ise İİK 257 ve diğer mad. gereğince kuvvetli muhtemel alacağı gerekmekte olup, davacının dayandığı sebebin bu derecede haklı kılacak her hangi bir delili mevcut olmadığından şartları oluşmayan ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine" dair karar verilmiştir....
Davalı vekili tarafından sunulan istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ara karara yönelik istinaf dilekçesinde yerel mahkeme tarafından; delil tespiti, endüstriyel tasarım tescili ve faydalı model hususu, ihityati tedbir amacıyla yatırılan teminat tutarlarının değerlendirilmeye alınmadığı ve verilen ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için yaklaşık ispat gerekli olduğunu davacının tasarımlarının ve faydalı modelinin yeni ve ayırt edici olmadığı, uzun süredir piyasada var olan ve sektörde olan neredeyse her firma tarafından kullanılan ürünler olduğu hususunun yerel mahkemedeki dosyamız kapsamında da belirtildiğini, bir tasarımın korunabilmesi için 6769 s. smk’da belirtilen birtakım unsurları taşıması gerektiğini bahsi geçen tasarım ve faydalı model korunması için gerekli şartları taşımadığını, davanın sonunda verilecek hüküm etkisi yaratacak şekilde ihtiyati tedbir kararı...
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 10/08/2023 tarihli 2023/192 D.İş- 2023/191 D.İş karar sayılı kararıyla; "dosyadaki mevcut deliller arasında bilirkişi vasıtasıyla yapılmış bir tespit ve rapor bulunmadığı, ayrıca delil tespiti veya rapor alınmasına yönelik bir talebinin de olmadığı, mevcut aşamada yaklaşık ispat kurallarının bulunmadığı" gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF BAŞVURUSU; Talep eden vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbirin devam eden yargılama boyunca, davacı ve davalıyı, dava konusu ile alakalı olarak, gelebilecek zararlara karşı, geçici nitelikte koruma sağladığını, SMK 159....
Sınıflarda da tescili bulunduğunu belirterek, istinaf başvurularının kabulüne, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak delil tespiti ve ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde belirttikleri şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: İlk derece mahkemesince marka vekili ... ve bilgisayar mühendisi ...'den oluşan bilirkişi heyetinden alınan 10.01.2024 tarihli bilirkişi raporunda; "...https://...com/ uzantılı alan adının 23/07/2018 tarihinde oluşturulduğu, yer ve erişim sağlayıcısının “...” ve alan adını kayıt edenin “...” isimli firmalar olduğu, karşı tarafın içerik sağlayıcısı olduğu tespite konu olan https://.../ uzantılı internet sitesinde ve bağlantılı https://.../.../ uzantılı sosyal ağda “...”, “...”, “...” ... ve işbu ibareleri içeren işaretlerin-logoların kullanıldığı, finansal alanda faaliyet gösterildiğinin anlaşıldığı, ayrıca https://.../..., https://.../@ ..., https://.../.../......
FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/10/2021 NUMARASI .... TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir Taraflar arasında görülen davada Ankara 4....
ait rapora ilişkin beyanlar, davaya ilişkin deliller sunulmadan müvekkili aleyhine teminatsız bir şekilde tedbir verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu ürünlerin arama ve toplama işleminin yapılması durumunda müvekkilinin itibar kaybına uğrayacağı gibi, muhtemel diğer zararlar ile de karşı karşıya kalacağını, ürünlerin benzerliği ve tasarım hakkının ihlal edildiğine dair somut bir delille desteklenmeyen iddiaya binaen ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, ihtiyati tedbir müessesini düzenleyen HMK 389 vd maddelerine açıkça aykırı olduğunu, bu sebeplerle ihtiyati tedbir kararına itirazları ve usuli hükümler değerlendirilerek yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararının devamına ilişkin kararının usulden bozulmasına, HMK 397. maddesi gereğince tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini, 3-Değişik iş bilirkişi raporuna karşı yasal 15 günlük itiraz ve karşı delil sunma hakları kapsamında henüz dosyaya delilleri dahi girmeden, karşı cevap ve savunma hakları dinlenmeden teminatsız verilen...