İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; 28/02/2020 tarihli ara kararı ile davacıdan 2008 hesap dönemine ilişkin olarak defter ve belgelerin (gelir ve giderlerin işlendiği defterler, gelir ve giderlere ait faturalar, senetler, bordrolar, makbuzlar vs. belgeler) istenildiği, davacı tarafından verilen cevabi yazıda, söz konusu defter ve belgelerin duruşma esnasında sunulduğu, bu belgelerin Vergi Usul Kanunu'nun 253. maddesine göre 5 yıl saklama zorunluluğunun bulunduğundan bahisle istenilen defter ve belgelerin Mahkemeye ibraz edilme yükümlülüklerinin bulunmadığı, davacının ileri sürdüğü üzere 2008 yılına ilişkin defter ve belgelerin duruşma esnasında tutanak düzenlenerek teslim alındığı, gerekli incelemeler yapıldıktan sonra söz konusu defter ve belgelerin 11/02/2015 tarihinde şirketin yetkilisi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Beraat Şevk Gıda Hırdavat Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin yetkisi olan sanığın, gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunmaksızın “2009 takvim yılında sahte fatura düzenlediğinin” iddia olunması; davanın dayanağını oluşturan 05/02/2010 tarih ve VDENR-2010-1868/16 sayılı vergi tekniği raporunda; mükellefin işyeri adresinde 11/01/2008 tarihinden itibaren bir başka mükellefin faaliyette bulunduğu, şubesi, deposu, aracı, makinası ve demirbaşının olmadığı, defter ve belgelerin ibraz edilmediği, vergi borçlarının ödenmediği, buna karşın, 02/2009-04/2009 vergilendirme dönemlerinde matrahlı KDV beyannamesi verildiği tespit edilmekle birlikte, 2009 yılı Mayıs döneminde ... Gıda San. Ltd....
A.Ş.’de satış temsilcisi ve tahsilat görevlisi olarak çalıştığı, tahsilat yaptığı zaman şirket adına makbuz kesmesi gerekirken makbuz kesmediği ve katılan şirket adına satış yapılan bir kısım iş yerlerinden toplamda 10.420,00 TL almasına rağmen, katılan şirkete teslim etmediği, bu şekilde sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunun yoruma dayalı ve teknik kayıtlara dayanmadan alınması nedeniyle yetersiz olması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; katılan şirket tarafından kayıt altına alınan defter ve belgelerin dosyaya celbi sağlandıktan sonra, temin edilen bu kayıt ve belgeler ile birlikte ibraz edilen makbuzlarda incelenerek, makbuzlara karşı herhangi bir itiraz olduğunda değerlendirilmek suretiyle, dosyanın üç kişilik uzman bilirkişi heyetine teslimi ile dava konusu edilen iddialara ilişkin ayrıntılı ve denetime elverişli olacak şekilde bilirkişi raporu alınarak...
Denetim Grup Müdürlüğü'nün 2004 yılı defter ve belgelerinin ibrazına ilişkin 22.05.2006 tarihli VDENY-2006-V-191/28 sayılı yazısını 23.05.2006 tarihinde bizzat tebliğ alan sanığın 15 günlük yasal sürede istenilen defter ve belgeleri ibraz etmeyerek defter ve belge ibraz etmeme suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 23.11.1999 gün ve 1999/11-273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere defter ve belgelerin çalındığı-kaybolduğu-bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK'nın 139. maddesinde yazılı hususlarla usulüne uygun tebligatın aranmayacağı cihetle; sanığın soruşturma aşamasında defter ve belgelerin kendisinden istenildiği dönemde askerlik görevini yaptığı için bu belgelerin nerede olduğunu bilmediğini, askere giderken vergi dairesine herhangi bir müracaatta bulunmadığını, kovuşturma aşamasında ise 2004 yılında dükkanına hırsız girdiğinden bu defterlerin ve belgelerin çalındığını savunması, Vergi İnceleme Raporunda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef şirketin yetkili temsilcisi olan sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl süre ile saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, 213 sayılı VUK'nin 139. maddesine göre; “vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef şirketin yetkili temsilcisi olan sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl süre ile saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu nazara alındığında; varlığı sabit olan 2008 takvim yılına ait defter kayıt ve belgelerin 18/02/2013 tarihinde sanık imzasına tebliğ edilen yazı ile istenmesine rağmen, sanığın 04.04.2013 tarihli tutanağa göre yalnızca yevmiye defterini ibraz ettiği, diğer defter ve belgelerine kira borcu nedeniyle el konulması nedeniyle onları ibraz edemediğini beyan ettiği...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık HÜKÜM : Beraat 1)Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, yüklenen defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşmasında defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK'nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl süre ile saklama ve tekrar istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu; ayrıntıları Ceza Genel Kurulunun 23.11.1999 tarih ve 1999/11-273/288 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı-kaybolduğu-bulunmadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde VUK'nin 139. maddesinde yazılı hususlarda usulüne uygun tebligat aranmayacağı nazara alındığında; somut olayda, 2008...
Olayda, yangının saptanmasına ilişkin Asliye Hukuk Mahkemesini kararının dayanağını teşkil eden polis tespit tutanaklarında, defter ve belgelerin yandığına ilişkin bir ibare yer almadığından, bu yangın dolayısıyla defter ve belgelerin yanmış ve ibraz edilemeyecek halde olduğu kabul edilemez. Davacı tarafından, mal alınan kişi ve resmi kurumlardan temin edilen bir kısım alış belgeleri temyiz aşamasında ibraz edilmiş ise de, defter ve belgelerin yangında yandığına dair tespit olmadığından, yalnızca belgelerin değil defterlerinde ibraz edilmesi gerekir. Bu nedenle, mal alışına ilişkin resmi kurumlardan alınan belgelerin mahkemece istenmemiş olması kararı sakatlayıcı olmadığından, işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, kararın onanmasına, 21.10.2002 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Beraat Yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar gören ve 12/11/2013 tarihli dilekçesi ile katılma talebinde bulunan, ancak katılma talebiyle ilgili herhangi bir karar verilmeyen şikayetçi vekilinin katılma talebinin CMK'nin 237/2. maddesi uyarınca kabulü ile şikayetçi kurumun katılan, vekilinin de katılan vekili olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede; Sanık hakkında “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan açılan kamu davasında; varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile suçun oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun vergi mükellefi olan sanığa ait olduğu , 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere beş yıl süre ile saklama ve istenildiğinde ibraz etme...
Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da zorunludur....