Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Davacı ... tarafından, davalı aleyhine 04/01/2016 gününde verilen dilekçe ile araç mülkiyetinin tescil ve tespiti istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın yargı yolu nedeniyle reddine dair verilen 22/02/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava araç mülkiyetinin tespiti ve tescil istemine ilişkindir....

    Yargıtay Kararı Dairemizin 19.10.2022 tarihli ve 2021/3520 E., 2022/7190 K. sayılı kararıyla davacı tarafın 09.07.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile yüzer havuzun sicil kaydının terkin edilmesine dair taleplerinin Gemi Sicil Müdürlüğünce reddine ilişkin kararın iptali istemi olarak dava konusunu daralttığı, Mahkemece davanın yüzer havuz ile ilgili Tersan A.Ş. adına yapılan tescil işleminin iptali konusundaki Gemi Sicil Müdürlüğü kararının iptaline dönüştürülmüş olduğundan ve mülkiyetin tespiti talebi söz konusu olmadığından Tersan A.Ş.'nin asli müdahillik sıfatının sona erdiğine karar verildiği, her ne kadar Mahkemece, davaya asli müdahil olan Tersan A.Ş.'...

      Davacıların ilk talebi temliken tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere temliken tescil taleplerinde ilk ve en önemli koşul, başkasının arazisine yapı inşaa eden kişinin iyi niyetli olmasıdır. Oysa ki davaya konu taşınmazın 29/02/1980 tarihinde çapa bağlandığı halde davacıların murisinin taşınmaz üzerine yapı meydana getirirken taşınmazın tapulu olduğu ve kök murise ait olduğunu bildiği halde yapı inşaa ettiği anlaşılmaktadır. Çapa bağlanmış taşınmazlarda iyi niyet iddiası dinlenmeyeceğinden, mahkemece iş bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacıların ikincil talebi ise taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatların kendileri tarafından meydana getirildiğinin tespiti isteminden ibarettir....

      -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacının 14.10.1985 tarihli imar uygulaması sonrasında 1528 imar parselinden 05/08/1996 tarihinde pay satın aldığı, oysa davaya konu ettiği binanın 1444 sayılı imar parselinde kaldığı, saptanmak bu parselin kayden davacının bayii ile bir ilgisi bulunmadığı ve imar uygulamasının iptal edilmediği gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.75.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, araç mülkiyetinin tespiti, ödenen bedelin iadesi ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, .... şirketinin yetkilisi ve çalışanı olduğunu, kendisini ... olarak tanıtan kişinin adına kayıtlı .... plakalı .... marka aracı satmak için pazarlık yaptığını, aracın satışına ilişkin anlaştıklarını, ancak aracın gerçek sahibinin araç kiralama şirketine dava konusu aracı kiraladığını, aracı kiralayanların da sahte belge ile aracı kendisine sattıklarını ve iyiniyetli olduğunu belirterek, araca ödemiş olduğu bedelin kendisine ödenmesini ve aracın üzerine tescil edilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının TMK 989. maddesindeki korumadan faydalanmasının mümkün olmadığını, bu korumadan ancak galericilik yapan davacıdan bu aracı satın alan iyiniyetli üçüncü kişilerin yararlanabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Mahkeme davaya konu edilen binanın yıkılmış olması kat mülkiyeti kalmadığından ve ortada iptali gerekecek kat malikleri kurul kararı da olamayacağından davanın konusuz kalması nedeniyle karar ittihazına yer olmadığına dair karar vermiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6306 sayılı Kanunun 6. maddesinin 1. fıkrasına göre, üzerindeki bina yıkılarak arsa haline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatları aranmaksızın bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce re'sen terkin edilerek malikleri adına payları oranında tescil edilir. Bu parsellerin malikleri tarafından değerlendirilmesi esastır....

            Sulh hukuk mahkemesi, davaya konu gayrimenkul üzerindeki taşınmazda eski kiracının davacının babası ... olduğu, davacının, ... Defterdarlığı Kayyım Bürosu Başkanlığı'ndan kiraladığı davaya konu taşınmazda kira başlangıç tarihinin 10/03/2010 olarak belirlendiği ve davacının kiracılık sıfatının kira başlangıç tarihi olan 10/03/2010 tarihinde başladığı, eski kiracı ...'ın davacının babası olduğu, sağ olduğu, davacı ...'ın eski kiracı ...'ın halefi kabul edilemeyeceği ve halefiyet hükümlerinin uygulanamayacağı, davaya konu ... ili ... ilçesi ... Mahallesi 222 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhtesadın kira ilişkisi başlamasından önce 1992-1997 tarihleri arasında yapıldığı ve davaya konu talebin kira ilişkisi başlamasından önceki döneme ait muhdesatın mülkiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu ve genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. ... 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Kalecik Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 24.11.2009 gün, 2009/15585-15434 sayılı, 17.Hukuk Dairesinin 28.06.2010 gün, 2009/10621-2010/5960 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, davaya konu menkul malların mülkiyetinin davacıların murisine ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın 4.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi...

                Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece toplanan delillere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Katılma yolu ile temyiz isteğinde bulunan davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacı vekilince, davalılar tarafından davacı aleyhine tapu iptali ve tescil davası açıldığı ve bu davada davacı tarafından dava konusu parseller üzerindeki yapı ve muhdesatların mülkiyetinin davacıya ait olduğu iddiası ile eldeki dava açılmış olup; davaya konu taşınmazlar hakkında ortaklığın giderilmesi davası, kentsel dönüşüm uygulaması ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığından davacının tespit davası açmasında...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.12.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, ... Mah. 223 ada 2 parselde kayıtlı ev vasıflı taşınmazda davacının paydaş olduğunu, davalılarında diğer hisse sahibi olan ... mirasçıları olduklarını ... Noterliğinin 13/12/2004 tarih ve ... Yevmiye numaralı ve 17/04/2003 tarih ve ......

                    UYAP Entegrasyonu