Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacak, belirli veya belirlenebilir ise, belirsiz alacak davası açılamaz; ancak şartları varsa kısmi dava açılması mümkündür. Kanunun kısmi dava açma imkanını sınırlamakla birlikte tamamen ortadan kaldırmadığı da gözetildiğinde, belirli alacaklar için, belirsiz alacak davası açılamasa da, şartları oluştuğunda ve hukuki yarar bulunduğunda kısmi dava açılması mümkündür. Aksi halde, sadece ya belirsiz alacak davası açma veya belirli tam alacak davası açma şeklinde iki imkandan söz edilebilir ki, o zaman da kısmi davaya ilişkin 6100 sayılı Kanunun 109. maddesindeki hükmün fiilen uygulanması söz konusu olamayacaktır. Çünkü belirsiz alacak davası, zaten belirsiz alacak davasının sağladığı imkanlardan yararlanarak açılabilecek; şayet alacak belirli ise de, o zaman sadece tam eda davası açılabilecektir....

    Mahkemece, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir....

      MUHALEFET ŞERHİ Uyuşmazlık; işçilik alacağına ilişkin davanın, “belirsiz alacak davası” niteliğinde açılabilmesi için gerekli koşulların bulunup bulunmadığı; belirsiz alacak davasının kısmi davaya konu edilip edilemeyeceği; davanın “belirsiz alacak davası” şeklinde açılmasına karşın, mahkemece belirsiz alacak davası açma koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varıldığında, davanın türüne ilişkin hukuki yarar şartının, sonradan tamamlanabilir bir dava şartı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesinde; yeni bir dava türü olan ve mülga 1086 sayılı Yasada yer almayan “belirsiz alacak davası” kavramına yer verilmiş ve bu davanın “tespit davası” olarak da açılabileceği kabul edilmiştir....

        MUHALEFET ŞERHİ Uyuşmazlık; işçilik alacağına ilişkin davanın, “belirsiz alacak davası” niteliğinde açılabilmesi için gerekli koşulların bulunup bulunmadığı; belirsiz alacak davasının kısmi davaya konu edilip edilemeyeceği; davanın “belirsiz alacak davası” şeklinde açılmasına karşın, mahkemece belirsiz alacak davası açma koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varıldığında, davanın türüne ilişkin hukuki yarar şartının, sonradan tamamlanabilir bir dava şartı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. Bilindiği üzere, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 107 nci maddesinde; yeni bir dava türü olan ve mülga 1086 sayılı Yasada yer almayan “belirsiz alacak davası” kavramına yer verilmiş ve bu davanın “tespit davası” olarak da açılabileceği kabul edilmiştir....

          Tüm bu açıklamalar sonucunda şunu belirtmek gerekir ki, iş hukukundan kaynaklanan alacaklar bakımından baştan belirli veya belirsiz alacak davası şeklinde belirleme yapmak kural olarak doğru ve mümkün değildir. Bu sebeple iş hukukunda da belirsiz alacak davasının açılabilmesi, bu davanın açılması için gerekli şartların varlığına bağlıdır. Eğer bu şartlar varsa, iş hukukunda da belirsiz alacak davası açılabilir, yoksa açılamaz (C. Simil, Belirsiz Alacak Davası, I. Bası, İstanbul 2013, s. 414). Keza aynı şey kısmî dava için söz konusudur. Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında eldeki davaya konu somut olayın özellikleri dikkate alınarak belirsiz alacak davası yönünden yapılan değerlendirmede; Davacı tarafından açılan davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı şüphesizdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı-davalı erkeğin boşanma davası kabul edildiği için, davalı-davacı kadının boşanma davası yönünde hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-davacı kadının boşanma davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır....

              Bu kapsamda açılan davanın tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Davacının tespit davası açtığı sırada ... davası açmasını engelleyen bir sebep bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla tespit davası açıldığı sırada ... davası açılabilecek durumdadır. ... davası açılması gereken bu durumda tespit davası açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu kapsamda açılan davanın tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Davacının tespit davası açtığı sırada ... davası açmasını engelleyen bir sebep bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla tespit davası açıldığı sırada ... davası açılabilecek durumdadır. ... davası açılması gereken bu durumda tespit davası açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Bu kapsamda açılan davanın tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Davacının tespit davası açtığı sırada ... davası açmasını engelleyen bir sebep bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla tespit davası açıldığı sırada ... davası açılabilecek durumdadır. ... davası açılması gereken bu durumda tespit davası açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Bu kapsamda açılan davanın tespit davası olduğu anlaşılmaktadır. Davacının tespit davası açtığı sırada ... davası açmasını engelleyen bir sebep bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla tespit davası açıldığı sırada ... davası açılabilecek durumdadır. ... davası açılması gereken bu durumda tespit davası açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 13.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu