Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eğer o anda eda davası açılabilecekse tespit davası açılması için hukuki yararın bulunmadığı kabul edilir. Somut olayda davacı, işverenin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle ödenmeyen son üç aylık işçilik alacağının garanti ücret fonundan ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davacının doğrudan eda davası açmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla davacının eda davası açması mümkündür. Davacı eda davası açarak hakkına kavuşabilir. Bu durumda, eda davası açılması gereken durumda tespit davası açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığından, davanın reddedilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istekleri halinde ilgiliye iadesine 06/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi...

    Bu düzenleme gereğince takip talebine itiraz edilen alacaklının bir sene içinde açacağı “itirazın iptali” davası ile takibe yönelik itirazın iptalini sağlaması mümkündür. Yine Yargıtay içtihatlarında da kabul edildiği üzere, bu yola başvurmayan alacaklının, ister 1 yıllık süre içinde, isterse daha sonra bir alacak (tahsil) davası açarak alacağına kavuşması da 2011/16014-18162 mümkündür. Gerçekten de, alacaklının, başlatmış olduğu icra takibine yapılan itiraz üzerine, “itirazın iptali” davası açma olanağı var iken, tercihini bu yönde kullanmayıp, itiraza uğrayan takip konusu alacağını bir alacak (tahsil) davası ile talep etmesini engelleyen bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır....

      ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin zinaya dayalı açtığı boşanma davası, kadının açtığı boşanma davası, kusur belirlemesi ve manevi tazminat talebine ilişkin olarak reddine karar vermek gerekmiştir. 3- Davacı-karşı davalı vekili Av. ... 19.07.2018 tarihli dilekçesiyle tazminat, nafaka taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

        Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden birisi ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Bu şartların bulunmaması halinde tespit davası dinlenmez, davanın usulden (dava şartı yokluğundan) reddi gerekir. Bu müesseseye ilişkin olarak 6100 sayılı Kanunun Eda davası başlığını taşıyan 105. maddesi, "Eda davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesi talep edilir." Tespit davası başlığını taşıyan 106. maddesi, "Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz." Belirsiz alacak ve tespit davası başlığını taşıyan 107....

          Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden birisi ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Bu şartların bulunmaması halinde tespit davası dinlenmez, davanın usulden (dava şartı yokluğundan) reddi gerekir. Bu müesseseye ilişkin olarak 6100 sayılı Kanunun Eda davası başlığını taşıyan 105. maddesi, "Eda davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesi talep edilir." Tespit davası başlığını taşıyan 106. maddesi, "Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz." Belirsiz alacak ve tespit davası başlığını taşıyan 107....

            Davacının tespit davası ile istediği hukuki koruma diğer dava çeşitlerinden birisi ile sağlanabiliyorsa, o zaman davacının tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Bu şartların bulunmaması halinde tespit davası dinlenmez, davanın usulden (dava şartı yokluğundan) reddi gerekir. Bu müesseseye ilişkin olarak 6100 sayılı Kanunun Eda davası başlığını taşıyan 105. maddesi, "Eda davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesi talep edilir." Tespit davası başlığını taşıyan 106. maddesi, "Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz." Belirsiz alacak ve tespit davası başlığını taşıyan 107....

              Zaman zaman, HMK ile birlikte kabul edilen belirsiz alacak davası ile kısmî davaya ilişkin yeni düzenlemedeki sınırın tam olarak tespit edilemediği, birinin diğeri yerine kullanıldığı görülmektedir. Oysa bu iki davanın amacı ve niteliği ayrıdır. Alacak, belirli veya belirlenebilir ise belirsiz alacak davası açılamaz; ancak şartları varsa kısmî dava açılması mümkündür. Fakat HMK, kısmî dava açmak bakımından daha ciddî değerlendirme yapılmasını gerektiren bir düzenleme getirmiştir. ../... -3- Belirsiz alacak davası ile kısmî dava birlikte değerlendirildiğinde, eğer alacak belirli veya belirlenebilir nitelikte ise tam veya kısmî şekilde belirsiz alacak davası açarak, bu davanın sağladığı imkânlardan yararlanmak mümkün değildir. Ancak, Kanunun kısmî dava açma imkânını sınırlamakla birlikte tamamen ortadan kaldırmadığı da gözetildiğinde, belirli alacaklar için, belirsiz alacak davası açılamasa da, şartları oluştuğunda ve hukukî yarar bulunduğunda kısmî dava açılması mümkündür....

                DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise nafaka davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı vekili Av. ... 21/11/2016 tarihli dilekçesiyle erkeğin kabul edilen boşanma davası ve yoksulluk nafakasına dair temyiz isteminden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin boşanma davası ve yoksulluk nafakası yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalı vekili Av. ... 21/11/2016 tarihli dilekçesiyle tedbir nafakası talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün tedbir nafakası davası yönünden bozulması gerekmiştir....

                  Mahkemece davacının imzaya itirazı üzerine icra takibinin durduğu cebri icra tehdidi altında bulunmayan davacı borçlunun menfi tespit davası açmakta korunmaya değer bir yararının olmadığı duran takip üzerine alacaklı itirazın iptali davası açtığı zaman borçlu bu davaya karşı vereceği cevap dilekçesinde borçlu olmadığı savunmasında bulunabileceği, açılacak bir davada savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar için ayrı bir tespit davası açmakta hukuki bir yararın olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. İİK.nun 72/1.maddesi uyarınca “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” Görüldüğü gibi menfi tespit davası icra takibinden önce açılabileceği gibi takip sırasında da açılabilir....

                    davasında, davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğunu bildirmek ve ispat etmekle yükümlü olmadığı halde, tespit davası açılmasında hukuki yarar olduğu, özellikle bildirilmeli ve ispat edilmelidir. ... davası açılabilecek hallerde tespit davası açılamaz. Zira; eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmasında davacı tarafın hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacı tespit davası açmakta hukuki yararı olduğunu ispat edemezse, tesbit davası dava şartı (hukuki yarar) yokluğundan usulden reddedilir. Mahkemenin her tespit davasında hukuki yarar bulunup bulunmadığını kendiliğinden incelemesi gerekir.Somut olayda, dava konusu taleple ilgili eda davası niteliğinde bulunan vasiyetnamenin tenfizi davası açılması gerekirken; bağımsız tespit davasının açılmış olmasında davacının hukuki yararı bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu