Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalıların her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği garantisiyle binlerce kişiden para topladıklarını, bu kapsamda müvekkilinden de hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi başlıklı belge karşılığında para alındığını, ancak müvekkilince istenmesine rağmen alınan paranın geri ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, TTK, Bankalar Kanunu ve SPK hükümlerinin ihlal edildiğini, anılan kanunlar uyarınca müvekkilinin şirket ortağı yapılmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK'nın 336. maddesi uyarınca davalı...

    Şirket ortağı, ortağı olduğu şirket tüzel kişiliğinden ayrı bir kişiliğe sahip olup, 4721 sayılı TMK anlamında gerçek kişi olduğundan şirkete göre üçüncü kişi sayılır. 6102 sayılı TTK'nın yukarıda açıklanan maddeleri uyarınca şirket ortakları, şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettikleri sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından sermaye alacağının haczi mümkündür (Yargıtay 12. HD'nin 29/06/2021 tarihli ve 2021/2201 E., 2021/7052 K. sayılı kararı). Yargıtay HGK'nın 11/05/2016 tarihli ve 2014/12- 1078 E. numaralı içtihadı doğrultusunda ve yukarıda açıklanan olgular karşısında; şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağına 89/1, 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesi gönderilmesi mümkündür. Bu sebeplerle davacının buna yönelen istinaf sebepleri yerinde olmayıp istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2005/6016 Esas sayılı dosyası ile 95.000,00-TL tutarında ilamsız takip yaptıklarını ve usulsüz bir tebligat işlemi ile takibin kesinleşmesinin sağlandığını, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/31 Esas sayılı dosyası ile usulsüz tebligat vs. itirazlarla takibin iptalinin talep edildiğini, %10 teminatla takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalıların icra takibinin tamamen haksız ve kötüniyetli olduğunu ve tahakkuk etmeyen, takibin yapıldığı 15/12/2006 tarihi itibariyle muaccel olmayan bir alacak için takip yapıldığını, takip tarihinde de, şu anda da davalıların müvekkili şirketten sözleşmeye dayalı tahakkuk etmiş 95.000,00-TL bir alacaklarının bulunmadığını, davacı şirket yetkililerinin yaptırdığı inceleme sonunda ve muhasebe kayıtlarına göre davalı ...'un 8.472,00-TL, davalı ...'nın 2.328,00-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... Tekstil Ltd. Şti. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı ... Tekstil Madencilik Ltd. Şti.’nin icra takibine konu ettiği bonoların müvekkilinin bir süre müdürlüğünü yaptığı diğer davalı ...Ş.tarafından tahsil edilemeyen alacaklardan sorumlu olduğu gerekçesi ile zorla alındığını, davalıların birlikte işbirliği içerisinde olduğunu ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Tekstil Madencilik Ltd. Şti. vekili davanın reddini istemiş, diğer davalılar duruşmalara katılmadığı gibi cevap dilekçesi de vermemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı takip alacaklısının, müvekkili şirkete gönderdiği 1.ve 2.haciz ihbarnamelerinin işyerinde çalışanlardan birisine tebliğ edilmesi ve ihtarnamelerin şirket temsilcisi ve yetkilisine verilmesinde ihmal gösterilince müvekkili şirkete 3.haciz ihbarnamesinin 22.10.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili şirketten takip borçlusu dava dışı ....bir alacağı bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini istemiştir....

          ancak müvekkilince istenmesine rağmen alınan paranın geri ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, TTK, Bankalar Kanunu ve SPK hükümlerinin ihlal edildiğini, anılan kanunlar uyarınca müvekkilinin şirket ortağı yapılmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK'nın 336. maddesi uyarınca davalı ...'...

            Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, davacının halen keşideci .....eski müdürü ve ortağı olduğunu, davadışı şirket ile davalı ... arasında herhangi bir ticari ilişki olmadığını, davalı ...'in bonoyu muvazaalı olarak şirket kaşesi altına keşide ederek şirketi borçlandırıp dolandırma kastıyla davalı ...'a verdiğini, senedin geçersiz olduğunu ileri sürerek davacının borçlu olmadığının tespitine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, limited şirket ile eski ortağı arasındaki menfi tespit ve teminat senetleri ile vergi borcunun mahsubu talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 25.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, davacının şirket ortağı olduğu zamanda düzenlendiği iddia olunan senede dayalı menfi tespit davası olup, davacı ve davalının aynı şirkette hissedar oldukları anlaşıldığından kararın temyizen incelenmesi görevi ... 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli ... Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.4.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  nin ortağı ve müdürü olduğu, 27/09/2007 tarihli davacı Kooperatif ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde şirket adına ve ayrıca ismi açılmak sureti ile imzasının bulunduğu, her ne kadar mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde ....'nın davacı Kooperatiften bir alacağı olmadığı bildirilmiş ise de; .... Ltd. Şti. tarafından davacı Kooperatif aleyhine alacağının tespiti istemi ile .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/117 (2009/528 eski) esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, söz konusu davada da bilirkişi incelemesi yapıldığı, ancak davanın takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/117 (2009/528 eski) esaslı dosyasının dosya arasına alınarak, söz konusu dosyadaki bilirkişi raporunun değerlendirilmesi suretiyle, davacı kooperatifin borçlu olup olmadığının tespiti gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru değildir....

                    UYAP Entegrasyonu