Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
-TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2) Ancak; taraflar halen evli olup, davacı eş ayrı yaşamda haklılık nedeniyle fiilen baktığı müşterek çocuk için nafaka talebinde bulunmuş olduğuna göre; mahiyeti itibariyle talep edilen nafaka tedbir nafakası niteliğindedir. (TMK. md.197) Buna göre, mahkemece; müşterek çocuklar yönünden hükmedilen nafakanın yardım nafakası olarak nitelendirilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DÜZİÇİ ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2014 NUMARASI : 2013/530-2014/555 Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının öğrenci olduğunu, eğitim giderleri bulunduğunu belirterek 750 TL yardım nafakası talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir. Mahkemece aylık 250 TL yardım nafakasının karar tarihinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakasının artırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçeşinde; müvekkilinin davalının kızı olduğunu, ... Aile Mahkemesi’nin 2013/535 Esas- 2013/992 Karar sayılı ilamı ile müvekkili lehine 600 TL yardım nafakasına hükmedildiğini ancak aradan geçen zaman içerisinde müvekkilinin ihtiyaçlarının arttığını ve nafakanın yetersiz kaldığını, davacının ... Üniversitesi, Ticari Bilimler Fakültesi Uluslararası Lojistik ve Taşımacılık Bölümünün yüzde elli burslu öğrencisi olduğunu, yıllık okul ücretinin 11.880 TL olduğunu, bu nedenle yardım nafakasının 1.500 TL'ye çıkartılmasını talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ karşı davalı tarafından açılmış yardım nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ karşı davacı tarafından açılmış yardım nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı/ karşı davalı ve davalı/ karşı davacının tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuş, karşı davada ise davalı ... yönünden 150 TL nafakanın 500 TL'ye çıkarılmasını istemiştir. Mahkemece, davalılar Mümüne Gümüşsoy, Fatma Gümüşsoy, ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı aleyhine 2014/160 esas 2014/872 karar sayılı ilamı ile takdir edilen aylık 250 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren ortadan kaldırılmasına, karşı davanın kısmen kabulü ile Fatma lehine Aksaray 2. Aile Mahkemesinin 2009/909 esas sayılı dosyası ile takdir edilen aylık 150 TL yardım nafakasının dava tarihinden itibaren 100 TL artırılarak aylık 250 yardım nafakası olarak devamına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafakalar ile tazminatların miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın ergin olmasına rağmen kısıtlanarak velayeti altına konulan ortak çocuk için iştirak nafakası talep etmiş ise de, ergin çocuk için iştirak nafakası değil, yardım nafakası isteyebileceğinin (TMK m. 364) ve mahkemece de yardım nafakasına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece, 16.12.2014 tarihinde dosya üzerinden verilen kararla davacı kadın için daha önce takdir edilen 600 TL....
Her ne kadar Mahkemece, davacının talebi yoksulluk nafakası hukuki nitelendirilmesi yapılarak hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de; dava niteliği itibari ile yardım nafakası talebine ilişkindir. Nitekim yoksulluk nafakası TMK.nun 175.maddesinde düzenlenmiş olup, bu düzenlemeye göre “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer tarafın mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca eşler birbirlerinden yoksulluk nafakası talebinde bulunabilmektedirler. TMK'nın 364/1 maddesi gereğince; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 328/2 maddesine göre; çocuk ergin olduğu halde eğitime devam ediyorsa, ana ve babasının durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler. .../......
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, ilk derece mahkemesince verilen kararının hüküm bölümünden 1., 2., 3. ve 4. bentlerinin KALDIRILMASINA, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında karar verilmesi ile, 2- Davanın kısmen kabulüne, davacı yararına dava tarihi olan 25.03.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere aylık 1.000,00 TL yardım nafakası takdirine, belirlenen yardım nafakasının davalı babadan alınarak davacıya verilmesine, belirlenen yardım nafakasının hükmün kesinleşmesini takip eden gelecek yıllarda Tüik tarafından belirlenen önceki yılın TÜFE ve ÜFE oranları ortalamasında kendiliğinden artırıma tabi tutulmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3- Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf başvurma harcının Hazine'ye gelir kaydına, 4- Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf...