Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Fekki, Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı Ünye S.S. Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalının aile konutu şerhi konulmasına yönelik temyiz itirazları incelendiğinde; Tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davada, davalı kooperatife husumet yöneltilemez....

    MERNİS şerhi içermeden Tebligat Kanunu’nun 21/1 maddesine göre tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde MERNİS adresine MERNİS şerhi ile Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre tebliğ yapılmak suretiyle) tebliği ile buna ilişkin belge ve sunarsa temyiz dilekçesi de eklendikten sonra incelenmek üzere İADESİNİN mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 28/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Davacı yüklenici davalılar adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmazlar üzerine inşaat şerhi konulması istemiyle dava açmış mahkemece mülkiyetin tesbitine ve taşınmazlar üzerine inşaat şerhi konulmasına dair verilen karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı yüklenici TMK'nın 1009.maddesi uyarınca yaptığı inşaat işi için iş sahibine ait tapu kayıtları üzerine inşaat şerhi konulmasını isteyebilir. Bu konuda yapılan sözleşme uyarınca işe devam edildiği anlaşılmaktadır. Ancak arsa sahiplerinden ....’nın vefat ettiği ve mirasçılarından ....nın davada yer almadığı görüldüğünden mahkemece Seyfullah’ın davaya katılması zorunludur....

        İlçesi Bekbele Mahallesi çalışma alanında bulunan 2344 parsel sayılı 335,98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın ... ve ...’in fiili kullanımında olduğu şerhi yazılarak; 2345 parsel sayılı 251,11 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın ... ve ...’in fiili kullanımında olduğu şerhi yazılarak; 2353 parsel sayılı 2.472,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmazın ...’in fiili kullanımında olduğu şerhi yazılarak ayrı ayrı bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir....

          /B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... ...’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı.. .... ..., adına kullanım şerhi verilen ... ...’ın adının ... olduğunu ancak taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve arkadaşları taşınmazın murisleri ... ...’dan intikal ettiği iddiasına dayanarak kendi adlarına kullanım şerhi verilmesi istemiyle davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda katılanlar yönünden davanın reddine, davacı... ... .... yönünden davanın kabulüne...çekişme konusu 119 ada ... parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tapuya tesciliyle beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın ......

            ın kullanımında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın zilyetliğinde olduğunu belirterek adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece fen bilirkişi raporu ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunduğu ve taşınmazın kalanı hakkında hüküm kurulmadığı hususlarına değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tespitinin iptali ile fen bilirkişisi raporunda 2/B ile gösterilen 448,97 metrekarelik bölümün ifrazı ile ayrı bir parsel numarası verilerek davacı ...'nin kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tapuya tesciline, aynı raporda 2/A ile gösterilen 2519,13 metrekarelik bölümün ifrazı ile ayrı bir parsel numarası verilerek davalı... , ... ve ...'ın kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Dava konusu taşınmazın kadastro tespit tarihi 2010 olup, mahkemece tespitten sonraki tarih olan 2011 yılı esas alınarak davacı lehine zilyetlik şerhi verildiği gibi dava dilekçesi incelendiğinde davacının talebinin de net olmadığı görülmektedir....

                İlk hükümde aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi davacı kadın tarafından temyiz edilmemiş, bu durumda aile konutu şerhi konulması davası yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi davalılar yararına usulü kazanılmış hak oluşturmuştur. Bu sebeple bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda usuli kazanılmış hakka aykırı şekilde davalılar aleyhine, aile konutu şerhi konulması davası yönünden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere mahkemece ilk hükümde davacı kadın tarafından açılan tapu iptal tescil davasının kabulü ile davacı kadın yararına 10.830.00 TL nispi vekalet ücreti takdir edilmiş ve davacı kadın tarafından bu husus temyiz konusu yapılmamış ve bu durumda tapu iptal tescil davası yönünden vekalet ücreti davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmuştur....

                  ... kızı ...’in kullanımında olduğu şerhi yazılarak; 101 ada 712 parsel sayılı 234,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz üzerindeki fındık bahçesinin 1998 yılından beri ... kızı ...’in kullanımında olup halen kendisine ait bulunduğu şerhi yazılarak ve 101 ada 849 parsel sayılı 713,40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, taşınmaz üzerindeki fındık bahçesinin 1983 yılından beri ... kızı ...’in kullanımında olup halen kendisine ait bulunduğu şerhi yazılarak ... adına tescil edilmiştir....

                    Davacı ..., 674 parsel sayılı taşınmazın 1971 yılından itibaren kullanımında bulunduğunu, 2010 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında taşınmazın birden fazla parsele ayrılarak sınırlarının değiştirildiğini ve tamamında lehine kullanıcı şerhi verilmesi gerekirken bir bölümü üzerinde adına kullanıcı şerhi verildiğini ileri sürerek taşınmazın tamamında lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 3402 sayılı ... Kanunu’nun 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süresinin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Çekişmeli 674 parsel sayılı taşınmazın tespitinin kesinleştiği 12.02.1973 tarihi ile davanın açıldığı tarih olan 28.04.2014 tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur....

                      UYAP Entegrasyonu