Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nun 323.maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

Somut olayda; her ne kadar mahkeme tarafından davacı-karşı davalı baba ile müşterek çocuklar arasında yatılı şahsi ilişki kurulmuş ise de, dosyadaki delillerden davacı-karşı davalının uyuşturucu madde kullandığı, küçük yaştaki çocuğa sigara verdiğinin anlaşılması karşısında, çocukların içinde bulundukları yaş da dikkate alındığında müşterek çocuklarla davacı-karşı davalı baba arasında yatılı olarak kişisel ilişki tesisi doğru olmadığı gibi, ulaşım imkanlarının gelişmesi ve tarafların bu konuda açık talepleri olmamasına rağmen aynı şehir ayrı şehir ayırımına gidilerek kişisel ilişki tesis etmek de doğru olmadığından davalı-karşı davacının kişisel ilişkinin kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun reddine, yatılı olarak kurulan kişisel ilişkiye yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kişisel ilişki tesisine ilişkin maddesinin kabulüne, bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, velayetleri davalı-karşı davacı anneye verilen müşterek çocuklarla,...

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı vekilinin istinaf talebinin, kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmadığı, velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesinin her zaman talep olunabileceği, kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocukların yüksek yararı birlikte değerlendirilerek çocukların kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesi kararında gösterilen gerekçeler ile, davalı ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki tesisinin yerinde olduğu, Mahkemece verilen kısmen kabul, kısmen red kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf talebinin ise davacının süresinde istinaf talebinde bulunduğu ancak gönderilen muhtıraya rağmen süresinde istinaf harç ve giderlerini yatırmadığı, süresi geçtikten sonra istinaf harçlarını...

    Aile Mahkemesi'nin 2014/34 XX 147/130 K sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, davalının kişisel ilişki günlerini ihmal ettiğini ve çocuğa gereken ilgiyi göstermediğini, zaman zaman çocuğa sorunlar yaşatarak çocuğun psikolojisinin bozulmasına sebep olduğunu, kendisini sürekli tehdit ettiğini, sürekli yalan ve iftiralar attığını, müşterek çocuğun davalının bu tutumlarından dolayı polislerden korktuğunu, müşterek çocuğun davalı ile görüşmek istemediğini, bu yüzden ağladığını beyanla çocukla kurulan kişisel ilişkinin kısıtlanmasını talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetleri babaya bırakılan müşterek çocuklar 2002 doğumlu Hayrullah ile 2007 doğumlu ... ile anne arasında kurulan kişisel ilişki azdır. Bu durum çocukların üstün menfaati ve kişisel ilişkinin amacına aykırı olduğu gibi annelik duygularını tatmin etmeye de yeterli değildir. Müşterek çocuklarla davalı anne arasında daha uygun süreli kişisel ilişki kurulması gerekmektedir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....

      Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müşterek çocuklarla ilgili çocuk ve ergen ruh sağlığına ilişkin rapor alınmadan karar verilmesinin, çocuklarla arasında kişisel ilişki kurulmamasının, en azından pedagog eşliğinde kişisel ilişki kurulması hususunun düşünülmemesinin, cinsel istismar hakkında ceza yargılamasının sonucunun beklenmemesinin doğru olmadığını beyanla, eksik inceleme, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, velâyet düzenlemesi ve müşterek çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmaması yönünden temyiz isteğinde bulunmuştur. C....

        olması halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek, yatılı olmayacak şekilde büyük ölçüde azaltılmasına, davalı ile müşterek çocuklar Lina Tuana ile Batın Haktan arasındaki kişisel ilişkinin, çocukların üstün yararı gözetilerek kaldırılmasına, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek davalı ile müşterek çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin büyük ölçüde azaltılmasına, yatılı ilişkinin kurulmamasına ve kişisel ilişkinin bir uzman veya müvekkili nezaretinde kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ilamında müşterek çocuklarla kendisi arasında kurulan şahsi ilişkinin uygulama imkanının kalmadığı belirtilerek yeniden şahsi ilişki kurulması talebinde bulunulduğu, yapılan yargılama neticesinde; şahsi ilişki tesisi konusunda sosyal inceleme raporlarının da aldırılarak; boşanma ilamında müşterek çocuklar ile baba arasında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılarak, "davacı baba ile müşterek çocuklar Aylin Özkelle, Pelin Özkelle arasında her ayın 1....

        hatalı olduğu, bu durumun kişisel ilişkinin amacına uygun düşmediği, davacının çocuklarla kişisel ilişki hakkını sınırlar nitelikte olduğu, ilişkinin gözetim altında yapılmasını gerektirecek bir olgu olmadığı, davacının torunlarıyla doğrudan kişisel ilişki kurma hakkına sahip olduğu anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine, davacının istinaf talebinin kabulü ile kişisel ilişkinin anne refakatinde verilmesine yönelik hükmün kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Dava, boşanma ile önceden anne ile müşterek çocuklar arasında kurulan şahsi ilişkinin kısmen değiştirilip yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. TMK'nun 323. m.sine göre, ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişki düzenlenmesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla, ana- baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi ana-baba içinde bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır .Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunun tatmin edecek nitelikte olmalıdır.Kişisel ilişkiye dair ilam maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

        UYAP Entegrasyonu