WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA KONUSU : Nafaka (Nafakanın Artırımı) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 650,00- TL yardım nafakasının 1.500,00TL’ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; hali hazırda ödemekte olduğu yardım nafakasında artış yapılmamasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davanın KISMEN KABULÜ ile; Fatsa 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 23/06/2020 tarih, 2018/467 E, 2020/213 K, sayılı kararı ile T.C Kimlik Numaralı davacı T1 lehine taktir edilen aylık 650,00- TL yardım nafakasının dava tarihi itibariyle 750,00.-TL arttırılarak aylık 1.400,00....

İştirak nafakası davalarında davacı, küçüğe fiilen bakan anne veya baba, çocuğun velayet hakkı kendisine verilen anne veya baba, velayet haklarının anne ve babadan alınması halinde küçüğe atanan vasi veya kayyımdır. İştirak nafakası, çocuğun ergin olduğu tarihe kadar devam eder. Çocuk ergin olunca iştirak nafakası kanun gereği kendiliğinden sona erer. Somut olayda; küçüğün velayeti kendisine verilen davacı anne, müşterek çocuğun giderlerine arttığı iddiasıyla iştirak nafakasının arttırılması talebinde bulunmuştur. Davanın yargılaması sırasında küçük ergin olduğundan duruşm. Mahkemece; küçüğün reşit olduğu tarihten itibaren yardım nafakasına karar verilmiştir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre; ergin olan çocuk iştirak nafakası isteyemez. Koşulları varsa TMK'nun 328/2 ve 364.maddeleri gereğince yardım nafakası davası açabilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ve nafakalar yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, maddi tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı kadın temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay’a da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir....

      İlk derece mahkemesince " davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 300,00'er TL'den toplamda 600,00 TL yardım nafakasının davalılar T4 ve T1'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve davalı T5 hakkında açılan davanın reddine" karar verilmiştir. İstinaf kanun yoluna sadece davalı T1 başvurmuştur. TMK'nın 364/1. maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Dosya kapsamında toplanan deliller, tarafların ekonomik sosyal durumları, davacının aylık düzenli geliri, malvarlığı olmadığı, yaşı, rahatsızlıkları dikkate alındığında yoksulluğa düşeceği sabit olmakla davalılardan kızı Belgin'in ödemesi için belirlenen yardım nafakası miktarının da tarafların ekonomik sosyal durumuna uygun olduğu anlaşılmakla davalı T1 aleyhine yardım nafakası verilmesi ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      Aile Mahkemesinin 2016/495- 921 E.K sayılı ilamı ile davalılar Elif ve T1 için ayrı ayrı takdir edilen 100'er Euro yardım nafakasının 18/12/2019 dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 500,00'erTL'ye indirilmesine ve dava tarihinden itibaren ayrı ayrı aylık 500,00'erTL yardım nafakasının davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, nafakanın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, verilen kararın taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalıların istinaf kanun yoluna başvurmadığı, yasa iki haftalık istinaf başvuru süresi içerisinde, davacı vekili istinaf dilekçesinde özet ile; "İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı Elif'in okumadığı ve çalıştığının sabit olduğu, davalı Elif yönünden nafakanın kaldırılmasının gerekiği, diğer davalı Yusuf'un son bir yıllık eğitim hayatının kaldığı dikkate alınarak nafakanın daha düşük bir miktara hükmedilmek suretiyle ve 1 yıl süreyle sınırlandırılması şeklinde karar verilmesinin gerektiğini belirterek...

      Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nev'i sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; eğitimine devam eden ve kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olan davacı Boran'ın üst soyu olan davalı babasından yardım nafakası isteyebileceğinin kabulü gerekir. Yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir....

      Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Bu bağlamda; mahkemece yardım nafakası miktarı belirlenirken; davacının ihtiyaçları ve anne babanın geliri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır. TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek belirlenecek nafakanın davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:AİLE MAHKEMESİ Asıl davada, yardım nafakasının artırılması; (birleşen dava yönünden, yoksulluk ve iştirak nafakasının artırılması) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 5.60 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.11.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....

        Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; mahiyeti itibarı ile istenilen nafaka yardım nafakasıdır. Somut olayda mahkemece 02.03.2013 tarihli tensip zaptı ile davacı için 400,00 TL tedbir nafakası takdir edilmiş, hükümde belirlenen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşme tarihinden itibaren 600,00 TL'ye çıkarılarak yardım nafakası adı altında davalıdan alınmasına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece; talep edilen nafaka hakkında farklı kararlar verilmek suretiyle gerek nafaka miktarının takdirinde, gerekse de hükmün infazında çelişki yaratacak şekilde karar oluşturulmuştur....

          UYAP Entegrasyonu