Temyize konu davada; davalılardan baba... kısıtlı olup diğer davalı ... ... onun babası ve aynı zamanda vasisidir. Yargılama sırasında davalı ... ... vefat etmiş, mirasçısı olan ... davaya dahil edilmiş, bunun yanında ... diğer davalı...’in de vasisi olarak atanmıştır. Yine yargılama devam ederken davacı tarafça davalılardan... aleyhine açılan davadan feragat edildiği, dahili davalı ...’ın küçüğün amcası olup kanunen yardım nafakası ile yükümlü olduğu iddia edilerek davanın dahili davalı amca açısından yardım nafakası olarak devam etmesini istedikleri belirtilmiş, mahkemece de; aylık 400 TL yardım nafakasının dahili davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. TKM’nun 327. maddesine göre; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır. Yine yukarıda ki kanun hükümleri uyarınca nafaka davası mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır....
(TMK. 328/1)Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Somut olayda; davacı tarafından velayetleri kendi üzerinde bırakılan müşterek çocuklar Sara ve Anıl adına davalıdan iştirak nafakası talep edildiği, mahkeme tarafından Sara lehine dava devam ederken 18 yaşını ikmal ettiği gerekçesiyle iştirak nafakası yerine yardım nafakasına hükmedildiği, dosyanın incelenmesinde Sara'nın dava devam ederken kendi adına avukatı için ayrıca vekalet verdiğine dair vekaletname ibraz edilmediği ya da Sara tarafından yardım nafakası talebini içerir bir beyanda bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere iştirak nafakası çocuklar 18 yaşını dolduruncaya kadar devam eder. 18 yaşın hitamı ile kendiliğinden sona erer. Mahkeme tarafından yapılacak iş sadece Sara açısından da iştirak nafakasının kabulü veya reddi yönünde bir hüküm kurmak olmalıdır....
Aile Mahkemesi'nin 30/09/2014 tarih ve 2014/294 E. 2014/573 K. sayılı kararı ile 850,00- şer TL olan katılım nafakasının 150,00'şer-TL artırılarak 1.000,00- TL'na yükseltilmesine karar verildiğini, davalı babanın ekonomik durumu, paranın alım gücü, müşterek çocukların artan gereksinimleri doğrultusunda, T2 lehine hükmedilen aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren başlamak üzere artırılarak aylık 2.500,00- TL'na ,davacı diğer çocuk Egemen'in eğitim ve bakım gideri olarak dava tarihinden başlamak üzere aylık 2.500,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Yoksulluğa düşme terimi açıkça çok sıkıntılı bir durumu ve ağır ekonomik koşulları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemelidir. Yoksa, yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinmelerinin sağlanması veya bir zenginleşme aracı olarak kullanılması söz konusu değildir. Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Dosyanın incelenmesinden; davacının dava açıldığı tarihte lise öğrencisi olup, herhangi bir gelirinin olmadığı, davalının ise; asgari ücretle çalıştığı görülmüştür....
Davalı süresi geçtikten sonra davaya cevap vermiştir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 450,00- TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunmuştur. Davacı vekili, hükmolunan yardım nafakası miktarının az olması nedeniyle, talepleri doğrultusunda arttırılması gerektiğini ileri sürmek suretiyle yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili, hükmolunan yardım nafakasının kaldırılması gerektiğini ileri sürmek suretiyle yerel mahkemenin kaldırılmasına yönelik istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür (TMK m.364/1). Hukuk Genel Kurulu'nun 07.06.1998 gün, 1998/656; 688 sayılı ilamında yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; yardım nafakası koşullarının gerçekleştiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleştiği tarihten itibaren yardım nafakası olarak davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın takip eden yıllarda her yıl Ocak ayında Tüik tarafından açıklanan yıllık ÜFE oranında artırılarak ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın reddedilen bölümü yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler (TMK m.328/2). Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür (TMK m.364/1)....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; yardım nafakası davalarının kesinleşmesinin üzerinden çok kısa bir süre geçtiğini, davacının krediyi çocukları için harcamadığını, davalıların çalışmadığını ve davalıların öğrenim hayatlarına devam ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının maaşının düşmesi, davalı ...’un zaman zaman çalışıyor olması ve davalı ...’un annesinin yanında eğitim hayatına devam ediyor olması gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile yardım nafakalarının ayrı ayrı aylık 200,00’er TL’ye indirilmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yardım nafakasının indirilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 364/1 maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2.fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin anne ve babası arasındaki boşanma davasının boşanma kararı yönünden kesinleştiğini, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz aşamasında olduğunu, boşanma davasındaki ara karar ile müvekkili lehine aylık 750 TL tedbir nafakasına hükmedildiğini, müvekkilinin 18 yaşını tamamlaması nedeni ile nafakasının kesildiğini, üniversite öğrencisi olduğunu, okul masraflarının annesi tarafından karşılandığını, davalı babanın müvekkiline maddi katkısının bulunmadığını, davalının maddi durumunun çok iyi olduğunu, davalının aylık 25.000 TL geliri olduğunu belirterek; aylık...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, dava tarihi olan 28/01/2020'den itibaren davacı lehine aylık 850 TL yardım nafakasının icra aşamasında tahsilde tekerrüre neden olmayacak şekilde davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, belirlenen yardım nafakasının her yıl TÜİK'çe belirlenecek olan TÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf dilekçesinde; davanın kabulü yönünden, yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde yardım nafakasının düşürülmesine karar verilmesi istemi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355 maddeye göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir....