Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.Dosya kapsamına göre; davalı lehine yardım nafakasına hükmedilen ...2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/414, 2010/39 sayılı sayılı dosyasında da davalının yetim maaşı aldığının ve ...'da hisselerinin bulunduğunun sabit olduğu davadan sonra davalı annenin sosyal ve mali durumunda iyileşme olmadığı gibi davacıların sosyal ve mali durumlarında bir kötüleşmenin bulunmadığı bu suretle nafaka yükümlüsü olan davacılar yönünden nafakanın kaldırılmasını gerektirecek bir durumun gerçekleşmediği, 74 yaşında olan ve yetim maaşı ile kirada oturan davalıya ödenen yardım nafakasının davacılar için kanuni bir ödev haline gelmiş olduğu gözetilmeden davacılar tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken davalı lehine hükmedilen yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dosya kapsamı ve istinaf talebi birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalının oğlu olduğu, davacının annesi ve babası boşandığında velayetinin anneye verildiği, 18 yaşını tamamladığı ve lehine hükmedilen iştirak nafakasının sona erdiği, davacının liseyi bitirdiği, dava tarihinde İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci olduğu, çalışmadığı, geliri olmadığı, davalı babasından yardım nafakası istemesinde yerel mahkeme kararında belirtildiği üzere haklı nedenin bulunduğu, mahkemece yardım nafakasına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı anlaşılmıştır. Ancak, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davalı baba dışında yasa gereği nafaka yükümlülüğü olan annenin tespit edilen sosyal ve ekonomik durumu, davalının SGK kayıtları ile tespit edilen maaş geliri dikkate alındığında, davacı lehine hükmedilen yardım nafakası miktarının az olduğu anlaşılmıştır....
Somut olayda da; davacılar, dava tarihi itibariyle ergin olup, eğitimlerinin devam ettiğini ileri sürerek 100'er TL nafakanın 500'er TL'ye çıkarılmasını istediğine göre davanın, iştirak nafakasının artırılması değil, yardım nafakası talebine ilişkin olduğu açıktır. Buna göre mahkemece, dava konusu talebin niteliğinin yardım nafakası olarak değerlendirilmesi ve işin esasının buna göre çözümlenmesi yerinde ise de, hüküm kısmında takdir edilen nafakanın yardım nafakası olduğunun belirtilmemiş olması doğru değildir. Ne var ki, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün .... bendinde yer alan "...300'er TL" ifadesinden sonra gelmek üzere "yardım nafakası" ifadesinin yazılmasına; bu suretle, hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HUMK'nun 440/III maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değşitirilmesi-İştirak Nafakası-Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından iştirak nafakasının miktarına, birleşen dosya davacısı ... tarafından ise reddedilen yardım nafakası davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı ...'nin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre müşterek çocuk 2003 doğumlu...’nın ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Medeni Kanunun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Davacı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/787 Esas 2016/129 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 270,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 215,00 TL arttırılmak üzeriyle 485,00 TL yoksulluk nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı Emin Kumru'nun davasının REDDİNE, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılardan T1 vekili kararı, reddedilen yardım nafakası yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası isteminden ibarettir. Reddedilen yardım nafakası davasının davacısı konumunda olan Emin dava tarihinde reşittir. Davacı Emin diğer davacı olan annesinin velayet hakkına istinaden Av. T3 verdiği vekaletname ile davada temsil edilmiş ise de dava tarihi itibariyle reşit olan çocuğun bu vekaletname ile davada temsili mümkün değildir. Zira vekaletnamenin dayanağını diğer davacı Mücella'nın velayet hakkı oluşturmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/787 Esas 2016/129 Karar sayılı ilamı ile hükmolunan aylık 270,00 TL yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren 215,00 TL arttırılmak üzeriyle 485,00 TL yoksulluk nafakasının her ay davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı Emin Kumru'nun davasının REDDİNE, karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılardan T1 vekili kararı, reddedilen yardım nafakası yönünden istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk nafakasının artırımı ve yardım nafakası isteminden ibarettir. Reddedilen yardım nafakası davasının davacısı konumunda olan Emin dava tarihinde reşittir. Davacı Emin diğer davacı olan annesinin velayet hakkına istinaden Av. T3 verdiği vekaletname ile davada temsil edilmiş ise de dava tarihi itibariyle reşit olan çocuğun bu vekaletname ile davada temsili mümkün değildir. Zira vekaletnamenin dayanağını diğer davacı Mücella'nın velayet hakkı oluşturmaktadır....
Böylece yasa gereği iştirak nafakası son bulmuştur. Dolayısı ile artırılması istenebilecek bir iştirak nafakası bulunmamaktadır. Bununla birlikte davacı dava dilekçesinde eğitimine devam ettiğini belirterek, nafakanın artırılması yönünde talepte bulunmuştur. TMK.nun 328/1.maddesinde "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" hükmü ile iştirak nafakasından bahsedilse de, aynı kanunun 364/1.maddesinde "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür" denilmekle yardım nafakasından söz edilmiştir. Dava dilekçesinde iştirak nafakası olarak bahsedilse de, davada, TMK.nun 364/1.maddesi gereğince yoksul durumda olan (reşit) davacı için davalı babadan yardım nafakası talep edilmektedir....
söylediğini, davalı özel bir madenden ... emeklisi olup ayrıca şu an sigortasız olarak başka bir yerde çalışmaya devam ettiğini, gelir seviyesinin iyi durumda olduğunu belirterek, aylık 600,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....
Aile Mahkemesi'nin E.2019/712- K.2020/595 sayılı dosyasında diğer çocukları Mehmet ve Mustafa aleyhine yardım nafakası davası açtığı, söz konusu davada ilk derece mahkemesince her bir davalı aleyhine aylık 200,00 TL yardım nafakasına karar verildiği anlaşılmaktadır....