Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; Kısmi menfi tespit davası açılamayacağını, bundan dolayı davanın usul ve esastan reddinin gerektiğini, davacının faize ilişkin menfi tespit istemi dışında icra takibine konu alacağın varlığının inkar edilemediğinden ispat külfetinin davacıya ait olduğunu, davacının takip dosyasındaki alacağın varlığını inkar etmediğini, bu nedenlerle esasa geçilmeden evvel davacı delillerinde ne banka kayıtlarına ne de bilirkişi deliline dayandığından usul hükümleri gereği ispata elverişli olmayan davanın usul ve esas yönünden reddini, kısmi dava olarak açılmış olan iş bu menfi tespit isteminin usul ve yasa gereği bilirkişi raporu beklenmeden değerinin açıklattırılması ve harcının tamamlattırılmasını, aksi halde haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 4....

Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davalının her iki icra dosyasında toplam alacağının 55.780.TL olduğu, ancak iflas davasında verilen depo kararı tarihi itibariyle davacının 54.386,39.TL borcu bulunduğu, ancak 71.645,71.TL ödeme yaptığı aradaki fark olan 17.259,32.TL’nin istirdatı gerektiği, yine davaya konu 5 adet bononun da bedelsiz kaldığı gerekçesiyle istirdat talebinin kısmen kabulüne, menfi tespit talebinin ise kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 175.maddesine göre süresinde iflas takibine itiraz etmeyen ve depo emri kararını yerine getiren borçlu tarafından açılan istirdat ve bir kısım bonolardan dolayı menfi tespit davasıdır....

    Yargılama sürerken davacı vekili, tahakkuka konu meblağın ödendiğini bildirerek davaya istirdat davası olarak devam edilmesini istemiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davalı yanın cezalı tahakkuk da bulunmasının yasal olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı yanca ödenen 27.433.252.061 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Menfi tespit davası biçiminde açılan dava yargılama sürecinde davacı tarafın yapmış olduğu ödeme sonucu İİK’nun 72/6.maddesi uyarınca istirdat davasına dönüşmüştür. Bu durumda mahkemece bu hüküm gözetilerek ve eksik harç da tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....

      Dosya incelendiğinde; davacı tarafın davalıdan havaalanı inşaatında kullanılmak üzere beton aldığı, ancak betonların ayıplı çıkması üzerine mal bedeli olarak verilen çeklerden dolayı menfi tespit ve istirdat talebinde bulunduğu, ayrıca cezai şart alacağını istediği, ayrıca davalı tarafça başlatılan icra takibine ilişkin olarak menfi tespit isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece toplam bedeli 208.000TL olan 5 adet çekten dolayı açılan menfi tespit talebinin reddine, 60.000TL bedelli 2 adet çeke ilişkin istirdat talebinin reddine, takipten dolayı ise davacının davalıya 116.038,40TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Davacı taraf istinaf dilekçesinde sökülen ayıplı betonun yerleştirmesinde ödenen işçilik ücretine, bu ayıplı beton yerine temin edilen betonun serilmesindeki işçilik ücretine ve ayıplı betonun sahadan uzaklaştırılmasına ilişkin nakliye ve yükleme ücretine hükmedilmemesine yönelik itirazda bulunmuştur....

        Mahkeme; takip dayanağı ilamda davalı alacaklının davacı borçlu tarafından ciro edilerek üçüncü kişi tarafından icra takibine konan ve davalı alacaklı tarafından icra dosyasına ödenen 40.000 TL senedin bedelsiz olduğunun tespiti ile icra dosyasına ödenen 40.000 TL’nin istirdadına ilişkin olduğu, takip dayanağı ilam müstakilen açılan istirdat davasına ilişkin olup HMK.nun 367/2 maddesinde yer almadığından kesinleşmeden takip konusu yapılabilecek niteliktedir. Dayanak ilamın incelenmesinde, davanın, menfi tespit davası olarak açılıp daha sonra istirdata dönüşmesi de söz konusu değildir. O halde İİK.nun 72. maddesine göre de kesinleşme aranmaz. Bu nedenle şikayetin reddine karar vermiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık mal rejiminin sona ermesinden sonra sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açılan menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanmakta olup, aynı kanunun 10. maddesinde düzenlenen mahkemenin yetkisi ile yine dava menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, İİK 72/son maddesindeki yetkiye ilişkin düzenlemeler de kesin yetki niteliğinde olmayıp, özel yetkiye ilişkin düzenleme mahiyetinde bulunup, davacı, davasını özel veya genel yetkili mahkemelerden herhangi birinde açabilir. Somut olayda dava, sözleşmeye dayalı bir miktar paranın ödenmemesi iddiası ile yapılan icra takibi nedeniyle menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK.14/1 cümlesinde aynen; “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” şeklinde düzenleme mevcut olup, şubenin yaptığı işlemlerden doğan hak ve borçlar merkeze ait olsa da, davacı ister merkezde, isterse şubenin bulunduğu yerde dava ve icra takibine geçebilir.” kuralı bulunmaktadır. (Bkz. benzer mahiyette Yargıtay 13. HD.'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacının 12.8.2003 tarihli ihtarı ile dava açmadan önce davalı tarafı temerrüde düşürmüş olduğunun anlaşılmış olmasına göre her iki tarafın yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 3.5.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit istirdat davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin harcın onama harcından çıkartılmasına, 31.5.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bankası A.Ş. nezdindeki hesabına 20.02.2023 tarihinde, “Göktürk Soğuk Hava Ön Ödeme” açıklaması ile yapılan banka havalesiyle iş bedeli avans ödemesi olarak davalı tarafa 10.000,00-TL ödendiğini, buna karşılık davalı taraf, eser sözleşmesi kapsamında yapımını üstlendiği işi hiç yapmadığını ve eseri teslim etmediğini, davacı müvekkilinin iş bedelini yine iş bedeli avansı olarak verdiği mezkur çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle, davalı aleyhine İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi nezinde ... esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, huzurdaki istirdat davası ile mezkûr menfi tespit davasının konuları aynı borç ve biri hakkında verilecek karar diğerini de etkileyecek olmakla, her iki dava arasında maddi ve hukuki irtibat mevcuttur ve huzurdaki itirazın iptali davasının, daha önce açılan mezkûr menfi tespit davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Uyap sistemi üzerinden celbedilen İzmir ......

                UYAP Entegrasyonu