WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda, davalı bankanın, konut kredi sözleşmesi kapsamındaki alacağı yanında bireysel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacakları için de taşınmazın satış bedelinden pay alabileceğinin kabulü gerekir. Nitekim, Dairemiz bozma ilamında, sadece kredi kartından kaynaklı alacağın ipotek kapsamında olmadığı belirtilmiş olup, bozma ile oluşan usuli müktesap hakka da aykırı olarak, hüküm tesisi doğru olmamıştır. O halde, mahkemece, bilirkişiden alınacak ek raporla, davalı bankanın, kredi kartından kaynaklı alacağı dışında, konut kredisinden ve bireysel kredi sözleşmelerinden kaynaklı bakiye alacaklarının, satış tarihi itibariyle ulaştığı tutarlar belirlenerek, sıra cetvelinden alacağı payın tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit- istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca müvekkilinin kefil olarak katılımı olduğu iddiasıyla kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı takip başlatılmış ise de, müvekkilince kredi kartı sözleşmesi imzalanmadığını, usulsüz tebligat nedeniyle takibin kesinleşmesi sonucu müvekkiline ait maaşa haciz konularak tahsilat yapıldığını belirtmek suretiyle müvekkilinin takibe konu borçtan dolayı sorumlu olmadığının tespitine, ödenen tutarların istirdatına, % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Bu halde mahkemece yapılması gereken takibe konu menfi tespit istemi talep edilen kredi türünün tüm dayanak belgelerin bankadan temini ile tespit edilerek sonucuna göre yargılamaya devam ile kredi türü tüketici kredisi niteliğinde ise Tüketici Mahkemesinin, GKS ise Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek karar verilmesi olmalıdır. Kısmen tüketici kredisi kısmen ticari kredi olduğunun anlaşılması halinde ise tüketici kredisi yönünden dosya tefrik edilerek, dosyanın tüketici kredisi hakkında verilen görevsizlik kararı ile tüketici mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekir. Bu nedenlerle Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen ve merci tayini talebinde bulunan Konya 4....

        DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, davacının miras bırakanı ile davalı banka arasındaki tüketici kredisi sözleşmesi nedeniyle davacı mirasçı aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2....

          Somut olayda; davalının, davacı bankadan genel kredi ve teminat sözleşmesi çerçevesinde kullandığı krediden dolayı, bankanın kendisinden masraf adı altında aldığı ücretin iadesi için Hazro Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğu, hakem heyetinin şikayeti kabul ederek ücretin iadesine karar verdiği, davalının bu karara istinaden başlattığı icra takibi sırasında davacı banka tarafından davalıya 843,29.- TL ödeme yapıldığı, davacı bankanın, yapılan bu ödemenin faziyle birlikte davalıdan tahsili için istirdat davası açtığı, taraflar arasında imzalanan davanın dayanağı olan Genel Kredi Sözleşmesinin ticari kredi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın temelinin 6102 sayılı Kanuna göre ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, Diyarbakır Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir....

            Tüketici Mahkemesi TARİHİ : 21/01/2015 NUMARASI : 2014/1946-2015/152 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında akdedilen bankacılık hizmetleri sözleşmesi gereğince davalıya kredi kartı teslim edildiğini, davalı yanca kullanılan kredi kartından kaynaklı borcun ödenmediğini, hesabın kat edilerek davalı borçluya ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yapılan tasfiye anlaşması gereğince borcun ödendiğini beyan ederek davanın reddini ve tazminatın tahsilini istemiştir....

              Yine anılan yasanın 73/1 maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2 maddesinde ise, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır. Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya dönersek; itirazın iptali davası 24.06.2014 tarihinde açılmıştır. Davacı bankanın alacağı, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

                CEVAP Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin 09.05.2016 tarih ve 2013/493 E., 2016/127 K. Sayılı kararı ile, menfi tespit davasının şartları oluşmadığından reddine, istirdat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A.Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 01.04.2021 tarih 2021/634 E., 2021/1327 K. Sayılı ilamı ile davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile tarafların, dava dışı borçlu Sevdiye ...’ın T....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespite ilişkin davada Şanlıurfa Sulh hukuk ve 2.Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kredi kartı ile yapılan alışverişten kaynaklanan isirdat ve menfi tesbit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı adına düzenlenen kredi kartı ile yapılan alış veriş sonucu, icra takibi ve haciz nedeni ile 800.000.000 TL....

                    Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Bankacılık işlemlerinden kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu