Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacı yanın 2020 yılı genel kurul karar defterini, yönetim kurulu karar defterini ve ortaklar pay defterini Kemalpaşa 1....
bu nedenle apartman adına vekaletnamenin ve sorumluluğunun devam ettiğini, davalının yönetici olduğu dönemde yönetim planının 2- 4- 38 ve 40....
Her ne kadar söz konusu karar kesinleşmese de davacı taraf bu kararın kesinleşmesinin beklenmesine gerek olmadığı dosyanın mevcut hali ile karar verilmesini talep ettiğinden bu kararın kesinleşmesi beklenmemiş bu haliyle davacının dava açma ehliyetinin sakat olduğu değerlendirilmiştir.Diğer taraftan bilindiği üzere Anonim Şirketlerde yönetim kurulu, şirketin yönetim ve temsil organı olarak nitelendirilir ve zorunlu organlardandır. Yönetim kurulunun işlemleri süreklilik arz eder ve şirketin yönetim ve temsil gibi önemli işlerinde görevli bir organdır....
Gündemin 5. maddesinde kapsamında ise yönetim kurulu üyelerinin seçimine dair karar alınmış ve yönetim kurulu üyelerine harcadıkları emek ve zaman için bir ücret takdir edilmiştir. Davacı vekili, yönetim kurulu üyelerin seçiminde TTK436. maddesindeki oy yoksunluğu halinin söz konusu olduğunu ileri sürmüş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de yönetim kurulu üyeleri için belirlenen aylık ücretin fahiş olduğunu ifade etmiştir. Mahkemece, genel kurul tarafından yönetim kurulu üye seçimi ve ücret belirlenmesi hususunda karar alınmasında yönetim kurulu üyelerinin oy kullanamayacağına dair bir yasak söz konusu olmadığı gerekçesiyle davacının iptal talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin ücretin fahiş olduğuna dair itirazları hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır....
Limited adlı şirkete devri, şirkete ait nama yazılı hisse senetlerini alıcıya ciro ve teslim ve şirket yönetim kurulunun devre ilişkin aynı tarihli onay kararı ile sona erdiğini, davalının, davalı şirketteki yönetim kurulu üyeliğinin ise en son ... tarihli Olağanüstü Genel Kurul Kararı ile yeni yönetim kurulu üyelerinin seçilmesiyle, davalının şirketteki yönetim kurulu üyeliği görevinin de sona erdiğini, davalının davalı şirketteki ortaklığı ve yetkili sıfatı kalmadığını, davacı müvekkil şirketin eski yöneticisi, bu dönemde aynı zamanda, dava dışı ... ... A.Ş. unvanlı şirketin de tek pay sahibi ve şirket yetkilisi olduğunu, davalı ......
Technology C.o şirketi tarafından davacı şirkete yapılan ödemelerin fatura tutarları ile davacı şirketin yasal defter kayıtlarında yer alan tahsilat tutarlarının birbiri ile uyumlu olduğu ve kayıtların birbirini doğruladığı, bu kapsamda ihracat fatura bedelleri ile yurtdışı alıcı tarafından ödemeler birbiri örtüştüğünden davacı şirketin yapılan ihracat işlemi nedeniyle davalı tarafından zarara uğratıldığı iddiasının kanıtlanamadığı sonuç ve kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
Bu durumda mahkemece, kooperatif defter, kayıt ve belgelerinin öncelikle davalı kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter ve kayıtların incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise anasözleşmenin 40. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Memurluğu'ndan, mümkün olmazsa kooperatif anasözleşmesinin 41. maddesi uyarınca Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nden, kooperatifin bilançosu, gelir gider cetvelleri, yönetim ve denetim raporları, genel kurul tutanakları, ortaklık cetvelleri, kur'a ve tahsis belgeleri celbedilip kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak, davacının peşin bedelli ortak olduğunu iddia ettiği, davalı tarafın da davacının normal ödemeli ortak olup, aidat borcunu ödemediğini savunduğu gözetilerek, davacının ortaklığının niteliği belirlenip, ortaklığının niteliğine göre kooperatife karşı parasal yükümlülüğü ve borcu olup olmadığı, varsa borca rağmen, aynı statüde...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/826 KARAR NO : 2024/459 DAVA : Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) DAVA TARİHİ : 28/10/2022 KARAR TARİHİ : 12/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı ---- ve 4 kardeşi olan----tarafından 12/10/1999 tarihinde 1/5 oranında eşit paylarla kurulduğunu, tüm kardeşlerin grup şirketleri olan ----- isimli şirketleri de aynı şekilde eşit paylarla kurduklarını, müvekkilinin uzun yıllar şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanı ve Müdürü olarak görev yaptığını, kardeş olan hissedarlar arasında yaşanan sorunlar nedeniyle 2017 Ocak itibariyle yönetim görev ve yetkilerini bıraktığını, şirketlerin yasal ve fiili tüm işlemlerinin ----- ve ---- tarafından sürdürüldüğünü, davalı şirketin hissedarları ----- ve ---- aralarında gizlilik kaydı ile hisse devir sözleşmesi yaptıklarını, ------şirketteki...
Davalı vekili, davacılardan ... ve ... dışındakilerin kooperatif ortağı olmadığını bu nedenle dava ehliyetlerinin bulunmadığını, davacılardan Kemal Kılınç'ın açtığı kooperatif üyeliğinin tescili davasının derdest olduğunu, toplantıda çağrı usulsüzlüğü olmadığını, kaldı ki çağrıdaki usulsüzlüklerin tek başına genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olmasına yol açmayacağını, kooperatif kayıtlarına göre ortak olarak gözüken herkesin davet edildiğini, inşaatın tamamlanması üzerine dükkanlarını teslim alan ortakların istifa etmesi nedeniyle 2007 yılından sonra eski yönetim zamanında da periyodik olarak ortak sayısında azalma olduğunu, 16.10.2010 tarihinde yeni yönetim seçildikten sonra önceki yönetim kurulunun kooperatife ait tüm defter ve kayıtları yanlarında götürdüklerini, bunun için açılan davanın derdest olduğunu, eski yönetimin ortak olmayanları haziruna kaydettiklerini, davacıların o tarihte ortak olduklarına dair belgeleri varsa sunmaları gerektiğini, davacıların 17 kişilik bir...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 23.06.2019 tarihinde yapılmış olan genel kurul toplantısında, gerek usulü açıdan gerek ise alınan kararlar açısından herhangi bir hukuka aykırılığın söz konusu olmadığını, genel kurulun, tüzük ve kanunda belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde toplanarak yine bu usul ve esaslara uygun olarak genel kurulun iradesi doğrultusunda kararlar alındığını, davacı tarafın "yönetim ve denetim kurulunun bir bütün olarak ibrası için oylama yapılması gerekir" yönündeki iddiasını kabulünün mümkün olmadığını, davacıların derneğin eski yönetim kurulu üyeleri olduklarını, dava tarihi itibariyle yönetim kurulunu temsil ve ilzama yetkili olmadıklarını, bu nedenle yönetim kurulunun ibra edilmemesi hususuna ilişkin aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığını, yönetim kurulunun ibrasının usule uygun düzenlenmiş genel kurulu gündemi dahilinde oylandığını ve oy birliği ile yönetim kurulunun ibra edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....