Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. III. MAHKEME KARARI Mahkemenin 09.05.2016 tarih ve 2013/493 E., 2016/127 K. Sayılı kararı ile, menfi tespit davasının şartları oluşmadığından reddine, istirdat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A.Bozma Kararı 1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 01.04.2021 tarih 2021/634 E., 2021/1327 K. Sayılı ilamı ile davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile tarafların, dava dışı borçlu Sevdiye ...’ın T....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, davacının miras bırakanı ile davalı banka arasındaki tüketici kredisi sözleşmesi nedeniyle davacı mirasçı aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespite ilişkin davada Şanlıurfa Sulh hukuk ve 2.Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kredi kartı ile yapılan alışverişten kaynaklanan isirdat ve menfi tesbit istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı adına düzenlenen kredi kartı ile yapılan alış veriş sonucu, icra takibi ve haciz nedeni ile 800.000.000 TL....

        Yine anılan yasanın 73/1 maddesinde, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2 maddesinde ise, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır. Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya dönersek; itirazın iptali davası 24.06.2014 tarihinde açılmıştır. Davacı bankanın alacağı, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka tarafından davalıya kredi kartı teslim edildiğini, davalı yanca kullanılan kredi kartından kaynaklı borcun ödenmediğini, hesabın kat edilerek davalı borçluya ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin kısmi itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Bankacılık işlemlerinden kaynaklı menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı banka tarafından, kredi kartı alacağının dayanak gösterilmesi suretiyle, müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkili ile davalı banka arasında herhangi bir kredi kartı sözleşmesi imzalanmadığını ve müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını belirterek, müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile,...8. İcra Müdürlüğünün 2005/11617 sayılı takip dosyasında müvekkilinin emekli maaşından yapılan kesintilerin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Somut olayda davacı banka ile tacir olmayan davalı şahıs arasında imzalanan kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alacak istemi ile icra takibinin başlatıldığı, yapılan takibin davalının itirazı üzerine durması kapsamında itirazın iptali istemli davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde "Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür." düzenlemesi mevcut olmakla birlikte huzurdaki davayı ikame eden tarafın anılı maddede sayılan taraflardan olmadığı görülmüştür....

                Davalı vekili, açılan davanın istirdat davası olmasına rağmen yasada öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, ayrıca takibe konulan senedin davacının müvekkili bankadan çekmiş olduğu genel kredi sözleşmesinden kaynaklı kredi borcunu ödeyememesi sebebiyle "tahsil edildiğinde borçtan mahsup edilmek üzere" müvekkiline verildiğini ve bu amaçla takibe konulduğunu, davacının davaya konu ödediği bedelin de esasen kredi sözleşmesinden kaynaklı borç için ödenmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonuncunda, davacının yapmış olduğu ödemelerin en son 01.06.2012 tarihli olduğu ve İİK'nun 72/7. maddesi gereğince davacının en geç 1 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açması gerekirken bu süreden çok sonra dava açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

                  Davalı vekili, dava dışı kredi borçlusu ile müvekkili banka arasında akdolunan genel kredi sözleşmesi kapsamında taşıt kredisi kullandırıldığını ve çek karneleri verildiğini, davacı yanca iddia olunduğu gibi tüketici kredisi ilişkisi olmadığını, davacının fazla ödemesi olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca davalı bankaya fazla ödemede bulunulduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüyle 4.863,33 TL'nin ödeme tarihi olan 02.12.2012'den itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle davalıdan tahsiline, koşulları oluşmadığından tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu