"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati tedbire itiraz'ın incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itiraz'ın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbire itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili, taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı olarak verilen bononun icra takibine konulduğu iddiasıyla açmış olduğu menfi tespit davasında tedbiren icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin durdurulmasına karar verilmesinin olanaklı olmadığı, ancak İİK'nun 72/3 hükmü uyarınca icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilebileceği gerekçesiyle icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine tedbiren karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yükleniciden satın alınan ve davacı adına tescil edilen taşınmazdaki yüklenicinin kefaletinden kaynaklanan ipoteğin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. 6100 Sayılı HMK 'nun 394/1.maddesinde "karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe, itiraz icrayı durdurmaz."...
GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbire itiraza ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın " İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz" başlıklı 394/2. maddesinde ihtiyati tedbir kararına karşı kararı veren mahkemeye itiraz edilebileceği, 7251 sayılı yasanın 42. maddesi ile HMK'nın 394.maddesinin ikinci fıkrasına eklenen cümle ile esas hakkında dava açıldıktan sonra itiraz hakkında bu davaya bakan mahkemece karar verileceği düzenlenmiştir. Yine adı geçen yasanın 397/4. maddesinde ihtiyati tedbir dosyasının asıl dosyanın eki sayılacağı düzenlenmiştir. Söz konusu yasal düzenlemelerden ; dava açılmadan önce verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı kararı veren mahkemeye itiraz edilebilir ise de ihtiyati tedbir kararından sonra esas hakkında dava açılması halinde ihtiyati tedbire itirazın asıl davaya bakan mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil mümkün olmaz ise bedelin tazmini ve ecrimisil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince teminat karşılığı dava konusu taşınmazın tapu kaydına tedbir konulması talebi kabul edilmiş, davalı tarafın ihtiyati tedbire itirazı, tedbirin ortadan kalktığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davalı vekili, bu karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. HMK'nın 393. maddesinde "İhtiyati tedbir kararının uygulanması, verildiği tarihten itibaren bir hafta içinde talep edilmek zorundadır. Aksi hâlde, kanuni süre içinde dava açılmış olsa dahi, tedbir kararı kendiliğinden kalkar." denilmek suretiyle ihtiyati tedbir kararının hangi sürede uygulanmasının isteneceği, süreye riayet edilmemesinin müeyyidesi izah edilmiştir....
"İçtihat Metni"İhtiyati tedbire itiraz eden: ... vek. Av. ... ile karşı taraf: ... vek. Av. ... aralarındaki ihtiyati tedbire itiraz hakkında ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 05.11.2013 gün ve 2009/708 Esas sayılı kararın ihtiyati tedbire itiraz eden vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Temyize konu uyuşmazlık ihtiyati tedbir talebiyle ilgilidir. İlk derece mahkemelerince verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen kararların Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar istinaf yolu yerine temyiz yoluyla incelenip incelenemeyeceği konusunda, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunca yapılan görüşmeler sonucunda 21.02.2014 tarihli üçüncü oturumda Esas 2013/1, Karar 2014/1 sayısıyla temyiz yolunun kapalı olduğuna oyçokluğuyla karar verilmiştir....
Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerde hem de istinaf mahkemelerinin faaliyete geçmesi hâlinde yürürlüğe girecek olan 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olur. 3-Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerdeki açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....
Davalı T3/vekili 30/05/2022 tarihli dilekçesinde belirttiği sebeplerle ihtiyati tedbire ilişkin 23/05/2022 tarihli ara karara itiraz edip ihtiyati tedbirin kaldırılmasını, aksi halde araç bedelinin %15’inden aşağı olmayacak bedel üzerinden teminat alınmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ 16/09/2022 TARİHLİ ARA KARAR ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "... Davalı T3'nın/vekilinin 23/05/2022 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin ara kararına itirazının reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalı T3 vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Davalı vekili 24/04/2023 tarihli itiraz dilekçesi ile; 28/03/2023 tarihli ara kararı ile %15 teminat karşılığı icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde verilen tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibin kambiyo takibi olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde senede karşı senetle ispat kuralı gereği hiç bir belge sunmadığını, iddialarının hiç birisinin kambiyo takibine ilişkin iddialara ilişkin olmadığını, iradenin sakatlığına ilişkin bir iddianın mevcut olmadığını, ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olarak verilmesi sebebi ile itiraz ettiklerini tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 24/05/2023 tarihli ara karar ile; " ... Talep eden davalı vekilinin ihtiyati tedbire yönelik itirazlarının REDDİNE ... " karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak -kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup, durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir....
Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394. maddelerde hem de 341. maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Üstelik yukarıda değinilen madde gerekçelerinde de kanun koyucu iradesini vurgulamıştır. Buna rağmen ihtiyati tedbir isteminin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulabileceğini savunmak, kanun koyucunun iradesine aykırı olacaktır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollarının kapalı olmasını öngörmüştür....