Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılardan arsa sahibi ..., davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak davalı şirkete dava açabileceğini ve sözleşmenin tarafı olmadığı için husumet itirazında bulunduğunu, diğer davalı yüklenici, şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği edimlerini yerine getirmemesi nedeni ile kişisel hakkını temlik edemeyeceğini, davalı yüklenici şirketin iskân ruhsatı almadığını, inşaatı sözleşmeye uygun tamamlamadığını ve teslimi yapmadığını, yüklenicinin eksik bıraktığı işler için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2014/5 Esas sayılı dosya ile yükleniciye devri kararlaştırılan 1 nolu dükkanın satış yetkisinin istendiğini ve açılan bu davanın bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğinin ... 1 Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2012/94 D. iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı şirkete atanan kayyuma tebligat yapılmış, ancak davalı şirketçe cevap verilmemiştir....

    oğlu T3 Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 526 ada 41 parselde muris ve muris evvellerinden kendisine intikal etmiş ve edecek hisselerin tamamını, eski TL ile 5.000.000 Tl bedelle davacı müvekkil T1 satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, bedeli nakten ve peşinen alındığını, Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ekte sunulduğunu, davalı T3 'ın aynı gün Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4535 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde satış vekaletnamesi ile müvekkilin eşi Fikret Önasya’ya, satmayı vaat ettiği hissesinin satışını gerçekleştirebilmek ve öncesinde intikal işlemlerini yapabilmek için intikal ve satış vekaleti verdiğini, satış vekaletnamesinin ekte sunulduğunu, söz konusu satış vaadi sözleşmesinin gayrimenkulün tapu kaydına işletildiğini, tapu kaydına şatış vaadi şerhi düşüldüğünü, bu tarihten hemen sonra...

    Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz. Davadaki istemin dayanağı arsa sahipleri, T4, Sefer Duran, Ramazan Cömert, Hasan Altekin ile davalılardan T6arasında düzenlenen Gebze 10. Noterliğinin 03.04.2015 tarih ve 01355 yevmiye nolu “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karlılığı inşaat Sözleşmesi” ve bu sözleşmeye dayanarak yüklenicinin davacıya düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi devir sözleşmesidir....

    Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak tescil istemi ile açtığı davada davanın birlikte ifa suretiyle kabulüne karar verilmiş, karar davalı arsa sahibi tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasındaki 19.08.2004 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesinin 22. maddesi uyarınca arsa sahipleri müteahhide ait bağımsız bölümlerin satış yetkisini aşamalı olarak vereceklerdir....

      Davaya dayanak satış vaadi sözleşmesi ile de davalılar Yaşar, İsmet, Gülcan, Fatma ve ... (satış vaadi borçluları), davacı ...’a (satış vaadi alacaklısına) dava konusu 704 ve 705 parsellerde miras hak ve hisselerinin tamamını 500.000.000 TL’ye satmıştır. Menderes Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/429 E. - 421 K. sayılı veraset ilamına göre davacı ve davalıların Hasan ...’ın mirasçıları oldukları görülmektedir. Başka bir deyişle gerek satış vaadi borçluları davalılar, gerekse de davacı taşınmazın elbirliği ortaklarından olup, davacının tereke dışında üçüncü bir kişi olmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunduğundan, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

        Noterliğinin 19/03/2012 tarih 3012 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak Osmaniye ili Yusufizzettin köyü 493, 39, 50 parseller, Kösepınarı köyü 101 ada 27 parsel, 103 ada 2, 3, 5 nolu parsellerdeki davalılara ait hisselerin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi talebine, karşı dava ve birleşen davanın ise Kadirli 2. Noterliğinin 19/03/2012 tarih 3012 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali talebine ilişkin olduğunu, asıl dava yönünden; Kadirli 2. Noterliğinin 19/03/2012 tarih 3012 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, Kadirli 2. Noterliğinin 25/04/2011 tarih 3078 yevmiye nolu vekaletnamesi ile T1 ve Kadirli 1....

        Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi suretiyle kat karşılığı satış sözleşmesine dayalı olarak arsa sahibi olan davalı hissedarın sözleşme hükmünü yerine getirmediğinden bahisle tapudan ferağ vermek suretiyle tescil talebinde bulunduğu, davanın nitelik itibariyle ticari dava olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanununda da düzenlenmediği gerekçeleriyle, mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Noterliğinde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre davalıların ... Beldesi 2610 parsel sayılı taşınmazdaki tüm muris ve murisi evellerinden intikal etmiş veya edecek olan hak ve hisselerinin tamamını davacıya satış vaad ederek bedelini aldıklarını, ancak ... devrine yanaşmadıklarını belirterek, ... kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir. Davalı ..., davacı ile aralarında bir sözleşme yapılmadığını, taşınmazdaki payını ... isimli kişiye sattığını belirterek, davanın reddini savunmuş, Davalılar...ve ...davacıya vekalet vermediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

            Davacı vekili, davalılardan ... ile birlikte 396 parsel sayılı taşınmazda birlikte paylı malik iken davalı ...’in payından 500 m2lik kısmını 11.07.1991 tarih 01342 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline satmayı vaadettiğini, bedelin ödendiğini zilyetliğinin teslim edildiğini, taşınmazın müvekkili tarafından kullanıldığını, davalı ...’in tüm hissesini diğer davalı oğlu ...’e bağışladığını belirterek satış vaadi sözleşmesine konu olan 500 m2’lik kısmın karşılığı olan payın iptali ile davacı adına tescilini olmazsa bu kısmın rayiç bedelinin hesaplanarak davalı ... tarafından tazminini talep etmiştir....

              DELİLLER : Tapu kayıtları, tapu kütük sureti, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, Mirasçılık belgesi, Keşif, Bilirkişi raporları, Taraf tanıkların beyanları, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Kaynağını sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 22. Maddesinden (TBK 29.madde) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

              UYAP Entegrasyonu