BAM hukuk dairesince ise, coğrafi yer adlarının, coğrafi işaret anlamını taşımamak kaydıyla yanlarına ilave ekler yapılması suretiyle marka olarak tescili mümkün olup asıl unsuru oluşturan coğrafi yer adının marka sahibine inhisarı hak sağlamayacağı, başvuru kötüniyetle yapılmadığı sürece aynı coğrafi yer adının farklı eklerle marka olarak başkaları tarafından da tescil ettirilmesinin mümkün olduğu, bu bağlamda, birleşen davada hükümsüzlüğü istenen “ZİLKALE OTEL KAFE & PANSİYON” ibareli markanın ayırt ediciliği sağladığı, diğer bir ifade ile coğrafi yer adına bir kısım ekler yapılarak marka olarak tescilinin mümkün olduğu, asıl dava davalısının fiili kullanımının marka hakkına tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle asıl davada davacı- birleşen davada davalı istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı asıl davada davalı – birleşen davada davacı temyiz etmiştir....
Somut olaya gelince, mahkemece davacı tarafından ileri sürülen maddi vakıaların yeterince aydınlatılamadığı, dava konusu edilen uyuşmazlığın tam anlamıyla tespit edilemediği ve davacının neticei talebi belirlenmeden sonuca gidildiği anlaşılmıştır.Hal böyle olunca, mahkemece davacının hukuki dinlenilme hakkı (6100 sayılı HMK. md. 27) dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi uyarınca davacı tarafa hangi maddi vakıalara dayandığının, tam anlamıyla talebinin ve 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesi uyarınca davalılardan hazineden ne istediğinin açıklattırılması, ondan sonra talep ettiği maddi ve manevi tazminat ile davalılardan hazineden istediği tazminat miktarı belirlendikten sonra tespit edilecek dava değeri üzerinden hesaplanacak peşin nispi harcı yatırmak üzere süre verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının talebinin taşınmaz bedeli olduğu kabul edilerek taşınmazın tamamının değeri üzerinden hesaplanlanan nispi peşin harcın tamamlanmadığı gerekçesiyle davanın usulden...
Kararname'nin “Marka Tescilinde Red İçin Mutlak Nedenler” başlıklı 7/1 .a bendinde; 5. madde kapsamına girmeyen işaretler ve c bendi gereğince, ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren işaretlerin tescil edilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK'nın 7/1- c. maddesi gereğince ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaların münhasıran veya esas unsur olarak içeren markaların tescili mümkün değildir....
Kararname'nin “...” başlıklı 7/1 .a bendinde; 5. madde kapsamına girmeyen işaretler ve c bendi gereğince, ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren işaretlerin tescil edilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK'nın 7/1-c. maddesi gereğince ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaların münhasıran veya esas unsur olarak içeren markaların tescili mümkün değildir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; 1.Gerek müvekkilinin BELEK ibareli önceki marka tescilleri gerekse davalı Kurum nezdinde doğrudan coğrafi yer ismi ile bulunan marka tescilleri göz önüne bulundurulduğunda BELEK ibaresinin doğrudan ürün veya hizmetin coğrafi kaynağına işaret etmediği, dolayısıyla marka olarak tescili için herhangi bir engelin bulunmadığını, 2. 556 sayılı KHK'nın 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü uyarınca resen yaptığı inceleme sonuncunda BELEK ibaresinin coğrafi yer ismi olduğundan bahisle tek başına tescilinin mümkün olmadığı yönündeki kararının hatalı olup bozulması gerektiğini, müvekkilinin başvuru konusu 2016/82561 numaralı BELEK ibareli markasının 556 sayılı KHK'nın 5 inci maddesi uyarınca marka vasfına sahip olduğunu, bunun da alınan bilirkişi raporunda ortaya konulduğunu, başvuru markasının başvuru sınıfındaki mal ve hizmetleri tanımlamakta kullanılan bir ifade olmadığını, markanın hak sahibi ve ürünlerine işaret...
Öte yandan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3.maddesinde “Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” düzenlemesi, 13/4.maddesinde “Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” yer almaktadır Somut olayda, davacı vekilinin asıl dava dosyasında ıslah dilekçesiyle beraber müvekkili lehine sürekli iş göremezlik nedeniyle 596.306,76 TL, bakıcı gideri olarak 501.785,89 TL maddi tazminat talebinde bulunduğu, birleşen dava dosyasında ise sürekli iş göremezlik tazminatına ek olarak 200.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur....
Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” düzenlemesi mevcuttur. Hal böyle olunca mahkemece; uyulmasına karar verilen bozma kararında da işaret edildiği üzere, davanın alacak istemine ilişkin olduğu gözetilerek, yukarıda açıklanan 13. maddenin birinci ve ikinci fıkraları uyarınca davalı kooperatif lehine nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, davanın tazminat istemine ilişkin olduğu yönündeki yanılgılı değerlendirme sonucunda 13. maddenin dördüncü fıkrası uyarınca davalı kooperatif lehine maktu vekalet ücretine takdir edilmiş olması doğru olmayıp bozmayı gerektirir....
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/132 Esas KARAR NO: 2022/224 DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Ref'i İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 21/05/2020 KARAR TARİHİ : 20/12/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Tecavüzün Ref'i İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ---------- markasıyla eğitim öğretim hizmeti sunan ve ticari faaliyetlerini ----- tanıtmakta olan -----kurduğunu, müvekkilinin -----------bulunduğunu, aynı zamanda----- da bulunduğunu, bu işaretin aynı zamanda ------ eser niteliğinde olduğunu, müvekkilinin ilgili markaları ------ tarihine kadar tescilsiz, ----- tarihinden sonra da tescilli olarak kesintisiz...
tazminatı istemli dava yönünden miktar itibariyle kesin, manevi tazminat istemli dava yönünden kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ......
tazminatı istemli dava yönünden miktar itibariyle kesin, manevi tazminat istemli dava yönünden kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ......