ve YG güç kabloları yönünden ortalama bedel yönteminin benimsendiği, enerji nakil hatları yönünden ise TEİAŞ ihalelerindeki en düşük bedelin emsal olarak esas alındığının görüldüğü; TEİAŞ'ın 4734 sayılı Kanun kapsamında ihale ettiği işler, kullanıcıların inşa veya finanse ettiği iletim varlıklarıyla ilgili işlemlere benzer mahiyette olup, bu ihaleler sonucunda TEİAŞ'ın en uygun bedelle sözleşme imzalayacağı dikkate alındığında geri ödemeye esas yatırımın gerçek maliyet tutarının tespitinde TEİAŞ ihalelerinin esas alındığı; Öte yandan, tesislerin inşa edileceği araziden veya coğrafi konumdan doğrudan etkilenen maliyet kaleminin galvanizli demir direk ağırlığı olduğu, farklı coğrafi ve iklim bölgelerinde kullanılacak galvanizli demir direk ağırlığı için düzeltme katsayısı hesaplandığı, bu unsurun nakliye, montaj ve işgücü maliyet kalemlerini de içerdiği, dolayısıyla coğrafi ve iklim farklılıklarından kaynaklanan maliyet kalemlerinin gerçekleşen yatırım tutarına yansıtıldığının anlaşıldığı...
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Mesleki Yeterlilik Kurumu Yönetim Kurulunun … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan "16UY0255-6 Coğrafi Bilgi Sistemleri Uzmanı Seviye 6 Ulusal Yeterlilik Kriteri" ile anılan yeterliliğin dayanağı olan ve 06/06/2014 tarih ve 29022 sayılı Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanan Ulusal Meslek Standartlarına Dair Tebliğin (2014/3), "Ek-11 Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Uzmanı Seviye 6 Ulusal Meslek Standardı"nın iptali istenilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, 556 sayılı KHK’nın 5, 7, 35 ve 42. maddeleri uyarınca herkesin kullanımına açık olması gereken bir işaret üzerinde bir kişinin inhisari bir hakka sahip olamayacağı, nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/3620 Esas, 2019/676 karar sayılı ilamında ''ŞEHİR İÇİ'' markası bakımından da aynı nedenlerle hükümsüzlük kararının onandığı, davalı adına tescilli ''BÜYÜK ŞEHİR'' ibaresi coğrafi işaret niteliğinde olmasa da, herkes tarafından kullanılabilecek bir ibare olduğu, dosya içeriği itibariyle, davalının dava konusu markayı MK 2. maddesine uygun kullanmayıp, gerek davacıya gerek başkaca kişilere gönderdiği ihtarnameler ile söz konusu ibarenin kullanımını engellemeye çalıştığı, davalının davaya konu markayı kötü niyetle tescil ettirdiğinin anlaşıldığı, bu nedenle davanın kabulüne, markanın tüm sınıflardan yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur....
Davalı vekili; ... kelimesinin coğrafi işaret olduğunu, kullanım hakkının münhasıran davacıya ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına ve uyulan bozma ilamına göre; davalı şirkete ait su kaynağının Sultanhisar ilçesi ... Mah. ... mevkiinde bulunan taşınmazlardan çıktığı, ... Dağı’nın ... ilçesinde olduğu, davalı şirkete ait su kaynağının ... Dağı ile bağlantısı bulunmadığı, davalı şirketin markalarında geçen “...” ibaresinin 556 sayılı KHK'nın 7/1-b bendi uyarınca üretim yeri ve coğrafi kaynağı konularında halkı yanıltıcı nitelikte olduğu ve davalı şirketin davacı şirkete markalara tecavüzünün söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalıya ait markaların hüküğmsüzlüğü ile fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir....
Bu ilkeye göre, örneğin "İstanbul" ve "Ankara" adları coğrafi işaretlerle karışmaya meydan vermeyecek şekilde, "...", "..." "..." gibi kullanılacağı mamul veya hizmetin nevi ile birlikte ancak işaret olarak kullanılabilecek ve bunun sonucu marka olarak tescili mümkün olabilecektir." denilmiştir. O halde coğrafi yer adlarının, coğrafi işaret anlamını taşımamak kaydıyla yanlarına ilave yapılması suretiyle marka olarak tescilinin mümkün olduğunun, bunun dışında tek başına yer adlarının ise tescil edilemeyeceğinin kabulü gerekir. Somut olayda da, bir coğrafi yer adı olan "..." ibaresinin tek başına tescili talep edilmeyip "... " ibaresi ile birlikte tescili istendiğinden, ... ili, uyuşmazlık konusu 45. sınıf hizmetler yönünden bilinen ya da bu hizmetler ile ilişkilendirilen bir yer olmadığından, dava konusu başvurunun SMK'nın 5/1-b ve 5/1-c maddesi anlamında tescili engeli bulunmadığı kanaatine varılmıştır....
DAVACILARIN İDDİALARI : İletim yatırımlarının geri ödenmesine esas alınan metodolojinin tesislerin inşa edileceği araziden veya coğrafi konumdan kaynaklanan maliyet farklılıklarını dikkate almadığı gerekçesiyle yargı kararıyla iptal edildiği, bu iptal kararı doğrultusunda dava konusu metodolojinin yeniden değerlendirilmesi için davalı idareye başvurulduğu, söz konusu başvuruya istinaden demir fiyatlarına göre araziden veya coğrafi konumdan kaynaklanan maliyet farklılıklarının yansıtıldığı belirtilmiş ise de, iptal kararında belirtilen diğer maliyet farklılıklarının dikkate alınmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla yargı kararının gereklerinin tam olarak uygulanmadığı, zira araziden veya coğrafi konumdan kaynaklanan maliyet farklılıklarından iletim hatlarının da etkilendiği, Türkiye Elektrik İletim A.Ş....
da tanınmış bir semt adı olduğu, 556 sayılı KHK'nın 7. maddesinde tescil yasağı kapsamında coğrafi kaynak belirttiğinden marka olarak tescil edilemeyeceği, KHK'nın 5. maddesi gereğince marka olarak tescil edilebilen ibare ve işaretler arasında kişi adları da sayılmış ise de ibarenin hem soyadı hem de coğrafi yer ismi olması durumunda soyadının coğrafi isimden bağımsız olarak ayırdedicilik kazanmamış ise coğrafi yasaklık nedeniyle tescil edilemeyeceği, ... ibaresine herhangi bir ilave yapılmadan tescil edildiğinden ve yer ismi olan bu ibare üzerinde davalı lehine tekel mülkiyet sağlanması mümkün olmadığından KHK.'nın 42. maddesi gereğince hükümsüzlüğü gerektiği gerekçesiyle, davalı adına tescilli ... ve ... numaralı markaların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, ilan talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Sınıfa giren “‘... coğrafi işareti özelliklerine uygun rakılar”da tescil edilmek üzere dosyaladığı ......
Belediyesi tarafından coğrafi işaret tesciline konu edildiği, davalı tarafın ... Bölgesi kaynak suyu ile ilgili ticari faliyette bulunma hakkının varlığına yönelik ikna edici bir kanıtın bulunmadığı, ... ... yazılan müzekkere cevabından davalıların ürettiği kaynak suyunun ... Dağından veya Havzasından üretilmediğinin anlaşıldığı, başvuru kapsamında bulunan su dışındaki biralar, bira yapımında kullanılan preperatlar ile sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri ile meşrubatlar, enerji içecekleri (alkolsüz) ürünlerinin su içermesinin zorunlu olduğu, ortalama tüketicinin, ''...'' ibaresini de taşıyan ''... ... ...'' ibareli markayla 32. Sınıf "Biralar; bira yapımında kullanılan preparatlar. Maden suları, kaynak suları, sofra suları, sodalar. Sebze ve meyve suları, bunların konsantreleri ve özleri, meşrubatlar....
Bu nedenle bir işaret soyut ayırt edici niteliğe, dolayısıyla, marka olma özelliğine sahip olabilir, ancak bu işaret belli mal ve hizmetler için ayırt edici niteliği bulunmadığından tescil edilemez. Dolayısıyla, soyut ayırt edici nitelik somut ayırt edici niteliğe göre daha geniş kapsamlıdır. Bu bağlamda asgari düzeyde ayırt edici niteliği olması kaydıyla, her türlü işaret marka olabilmektedir. Ayırt edici nitelik başlangıçtan itibaren olabileceği gibi sonradan kullanıma bağlı olarak da zaman içinde kazanılabilir. Ayırt edici niteliğin tespitinde temel alınan husus, markanın tescil edilmek istendiği mal ve hizmet sınıflarıdır....