Davacı tarafından her ne kadar hamile olması nedeni ile cinsiyeti nedeni ile ayrımcılığa maruz kaldığı iddia edilmişse de özellikle davacı tanığı Halil ile davalı tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere davalının fesihten haberi olmadığı, davacının iş sözleşmesinin hata ile fesih olarak gösterildiği, davacının hamileliğinin öncesinde de tedavisi için izin verilerek kendisine kolaylık sağlandığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davalı işyerinde hamile kalan işçinin iş sözleşmesinin sırf bu nedenle feshedildiği ve ayrımcılık yapıldığı davacı tarafça ispatlanamadığından şartları oluşmayan talebin reddi gerekirken kabulü hatalıdır. 3-Davacı dava dilekçesinde kıdem tazminatının banka hesabına yatırıldığının belirtildiğini ancak bankada böyle bir paranın görünmediğinin kendisine söylendiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı talebinde bulunmuştur....
Yasanın 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında tam süreli - kısmî süreli işçi ile belirli süreli - belirsiz süreli işçi arasında farklı işlem yapma yasağı öngörülmüş, üçüncü fıkrada ise cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrım yasağı düzenlenmiş ve bu durumda olan işçiler bakımından iş sözleşmesinin sona ermesinde de işverenin eşit davranma borcu vurgulanmıştır. Bununla birlikte, işverenin işin niteliği ile biyolojik nedenlerle faklı davranabileceği bahsi geçen hükümde açıklanmıştır. Eşit davranma borcuna aykırılığı ispat yükü işçide olmakla birlikte, anılan maddenin son fıkrasında yer alan düzenlemeye göre işçi ihlalin varlığını güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdüğünde aksi işveren tarafından ispatlanmalıdır. Somut uyuşmazlıkta davacının yukarıdaki ilke kararında belirtilen yasal düzenlemeler ve ilkelerdeki hangi davranış nedeniyle eşit davranılmadığı (hangi gerekçeyle ayrımcılık yapıldığı) anlaşılamamıştır....
Somut olayda ayrımcılık tazminatına hükmedilmiş olması bakımından; Dosya kapsamındaki ödeme belgeleri, tanık beyanları gibi delillerde davacının zamanında yerine getirilmeyen haklarının, davacı ile aynı konumdaki diğer işçilerde zamanında yerine getirildiği ama davacının haklarının yerine getirilmediği yönünde bir sübut bulunmamaktadır. Kaldı ki, ayrımcılık tazminatına hükmedilebilmesi için ayrımcılığın dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayanması gerekir. Oysa dosya kapsamında davacıya dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplerle ayrımcılık yapıldığına dair delil de bulunmamaktadır....
davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinafa başvurmuştur....
çalışmalarının istenildiğini, yönetimin kendileri ile görüşmediklerini, çalışmaya katılmayanların işten çıkarılacağının üstü kapalı söylendiğini, işletme koordinatörünün bu sebeple görevden istifa ettiğini, istifa etmesine rağmen kendisine yasal haklarının ödendiğini, ancak müvekkili ve iş arkadaşlarının yasal haklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı ile yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Halkın bir kesimini sosyal sınıf, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama suçundan doğrudan zarar görmeyen şikayetçinin davaya katılmasına yasal olarak imkan bulunmadığı gibi mahkemece katılma kararı verilmiş olması da hükmü temyize hak vermeyeceğinden; şikayetçinin anılan suçtan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince (REDDİNE), 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı; dava dilekçesinde kadın olduğu halde nüfus kütüğündeki cinsiyet hanesine erkek olarak yazıldığını ve bu yanlışlığın düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
in nüfus kütüğünde kız olarak yazılı cinsiyet hanesinin erkek olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 24.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde nüfus kaydında "...' olarak yazılı cinsiyet hanesinin "..." olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ın nüfus kaydında kadın olarak yazılı cinsiyet hanesinin erkek olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 27.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....