WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemiz kararlarında “ esaslı nedenler olmadıkça” ve “biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça” bu yükümlülüğün bulunmadığı vurgulanmıştır İşverence, işçiler arasında farklı uygulamaya gidilmesi yönünden nesnel nedenlerin varlığı halinde eşit işlem borcuna aykırılıktan söz edilemez 4857 sayılı Yasanın 5 inci maddesinin ilk fıkrasında, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yasağı getirilmiştir. Belirtilen bu hususların tamamının mutlak ayrım yasağı kapsamında ele alınması gerekir. Eşit davranma ilkesinin uygulanabilmesi için aynı işyerinin işçileri olma, işyerinde topluluk bulunması, kolektif uygulamanın varlığı, zamanda birlik ve iş sözleşmesiyle çalışmak koşulları gerekmektedir....

    Bu durumda, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan tapu kayıt maliklerinin doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi doğru değildir. Ancak gerekli araştırma ve inceleme yapılarak tapu kayıt maliki ile davacının mirasbırakanı ... ve ...’nın aynı şahıslar olduğu yönünde tam bir kanaat oluştuğu taktirde "Çoğun içerisinde az da vardır."kuralı gereğince davanın tespit davası olarak değerlendirilerek aynı şahıs olduklarının tespitine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Somut olayda; davacı ..., 20.06.1974 doğumlu olarak ... ve ... çocuğu olarak 07.08.1974 tarihinde nüfusa tescil edilmiş, ... ve ... 25.10.1973 tarihinde, çocuğun gerçek baba ve annesi olduğu iddia edilen ... ve ... 04.09.1972 tarihinde evlenmişlerdir. Davacının iddiasının kabulü halinde çocuk, anne ve babasının evlilik birliği içerisinde doğmuş olacak dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağı TMK'nun 282. maddesi gereği kurulacaktır. Davacı, ana ve baba yönünden kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davacının iddialarının kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; ...'nın kayden baba ve annesi görünen ... ve ... yönünden nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe kaydedildiğinden ve tarafların bundan haberdar olduklarından söz edilmesi gereklidir....

        Yukarıda açıklanan hususlar dikkate alındığında soybağı davaları ile nüfus düzeltim davaları arasında davanın tarafları, dava açması süresi ve ispat kuralları bakımından ciddi ayrımlar bulunduğu açıktır. Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Dava, gerçeğe aykırı olarak nüfus kütüğünde gerçek annesi ve babası yerine, dayısı ile eşinin nüfusuna onların çocuğu olarak hatalı şekilde tescil edilen ...'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, cinsiyet ve ad değişikliğini gösteren ..Doğum, Ölüm ve Evlenme Kayıt Bürosunca verilmiş 06.01.2010 tarihli kararın tanınmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan .. ..'nın tapu kütüğünde yer almayan baba adının nüfus kaydına göre eklenerek düzeltilmesini istemiştir Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, nüfus kayıtlarına uygun olarak tapu kayıtlarının düzeltilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar Dairece; "… ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hükme elverişli ve yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Nitekim; mahkemece, talep konusu 103 ada 1 sayılı imar parselinin imar öncesi kayıtları getirtilmediği gibi, nüfus müdürlüğü ve zabıtadan kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Talep, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı; mirasbırakanlarının nüfus kütüğünde “... kızı ..., ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... kızı ... ...” olarak kayıtlı oldukları halde 539 ada 23 ve 44 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında “... kızı ... ... , ... oğlu ... ... , ... oğlu ... ... ve ... kızı ... ...” yazıldığını ileri sürüp, tapu maliklerinin isim ve soyisimlerinin nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda; yerel mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı tarafından esasa, davalı vekilince vekalet ücretine hasren yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir. Davacı, 101 ada 38, 101 ada 39, 390 ada 9 ve 395 ada 7 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki olduğunu, ancak dava konusu taşınmazların kadastro tespiti esnasında T.C kimlik numarası, medeni hali, cilt ve sıra numarası ile doğum tarihinin yanlış yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarında T.C. kimlik numarasının, doğum tarihinin, cilt ve sayfa numarasının, nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir....

                  Ne var ki, “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğü'nün 28. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin kimlik numarası, doğum tarihi ve anne adı yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltmeyi gerektirir bir hata yapılmışsa, bu hata tüzüğün 74. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Bu tür davalaların, niteliği, nüfus kaydına uygun tapu kaydı oluşturulmasına yöneliktir. Tapu kaydında soyadı ilavesi suretiyle kayıt düzeltilmesi istenilen davacının mirasbırakanı ... kızı ...'nın nüfus kaydında soyadı yoktur. O halde; yukarıda değinilen nedenlerle mahkemece, taşınmazın 1/3 payının maliki olan ...'...

                    Dava konusu olay nedeniyle davacı ...’nın aile fertleri olan diğer davacıların da manevi olarak acı ve üzüntü duyduklarının kabulü kaçınılmazdır. Hal böyle olunca, mahkemece bu davacılar yönünden de hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde bu davacılar yönünden davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ... ve davalıların tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davacılar ...,.,... . ve .yararına BOZULMASINA, 625.00 TL duruşma avukatlık parasının davalılardan alınarak davacılara ödenmesine, aşağıda dökümü yazılan 1.017.18 TL kalan harcın davalılardan alınmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacılaraz iadesine, 10.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu