Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-TL haksız cezai şart işlemlerinin uygulandığını, dava konusu işlemlerin hukuka aykırı ve somut dayanaklarının bulunmadığını, sorumluluğun kendisine ait olmadığını belirterek; 11.025,36 TL reçete bedelinin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte iadesi ve ayrıca reçete bedelinin 5 katı olan 55.126,80 TL tutarındaki ceza-i şart bedelinin davacıdan tahsiline ilişkin 29/04/2015 tarih ve 38260739/18810088/2282160 sayılı işleminin iptali ile söz konusu işlem nedeniyle davalı kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; dava konusu cezai işlemin muhakkik raporlarına göre düzenlendiğini, davacının eyleminin protokol hükümlerine aykırılık teşkil ettiğini, mevzuata uygun işlem yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir....

    Davacı taraf davalı şirketler arasında ------ olduğu iddiasında bulunarak ---- cezai şart ve elinde kalan malların iadesi ve bedelinin tahsili talebinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu iddiasıyla taleplerini her iki davalı şirkete yönlendirilerek davayı açtığı, menfi tespit talebini davalı----- yönelttiği anlaşılmıştır....

      in sözleşmenin tanzim edildiği 08/05/2014 tarihinden sonra 24/12/2014 tarihinde istifa edip görevden ayrıldığı, onun yerine başka bir ortopedi uzmanının göreve başlamadığı, 08/05/2014 tarihi ile 24/12/2014 tarihi arasında ortopedi uzmanı ... tarafından sözleşme kapsamında kullanılan davacı dışında başka firmalardan temin edilen malzeme bedelinin 259.111,10-TL olduğu, davacının bu tutarın %10'u oranında olmak üzere 25.911,11-TL cezai şart talebinin haklı olduğu, bunun dışındaki cezai şart talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, cezai şart talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinden kaynaklı cezai şart tazminatları ve ariyet-demirbaşların iadesi veya bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında 20.09.2015 tarihinde 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik sözleşmesi imzalanmış olup davalı taraf sözleşmeyi 03.07.2017 tarihli fesih ihtarnamesi ile feshetmiştir. Davacı taraf cezai şart tazminatı olarak ilk etapta erken fesih nedeniyle cezai şart tazminatı, ikinci olarak ise satış taahhüdünün ihlali nedeniyle cezai şart tazminatı talep etmektedir. İlk önce erken fesih nedeniyle cezai şart istemi incelenecek olursa sözleşmenin 47. Md.'de "......... Sözleşmenin ... tarafından feshi halinde veya Bayinin ...'in rıza ve iznini almaksızın sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi ........

          Mahkemece, davalı-karşı davacının talep edebileceği bakiye intifa ivaz bedelinin güncellenmiş değeri davacı-karşı davalıya iadesi gereken teminat mektubu bedelinden mahsup edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak intifa sözleşmesinin süresinden önce sona ermesi nedeniyle kullanılmayan süreye ilişkin davalı-karşı davacıya iadesi gereken bakiye intifa ivaz bedelinin kıstelyevm yöntemiyle belirlenmesi gerekirken güncellenen değeri üzerinden mahsup yapılması doğru olmadığı gibi, davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıya gönderdiği 06.09.2010 tarihli ve 30596 yevmiye no.lu noter ihtarnamesinde belirtilen davacı-karşı davalının kesilen faturalar ve yapılan ödemelere ilişkin beyanları değerlendirilmeden davacı-karşı davalı lehine 594.790,00 TL peşin satış teşvik pirimi alacağına karar verilmesi de yerinde olmamıştır....

            DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355.maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, davacı eczanenin, alım gününden itibaren 60 günü geçen ilaçlar bulundurması nedeniyle 2012 yılı protokolünün 5.3.5. ve 4.3.6. maddesi uyarınca davalı kurum tarafından uygulanan uyarı, cezai şart ve reçete bedeli kesinti işlemlerinin iptali talebine ilişkindir. 2012 yılı Protokolün 5.3.5. maddesi; "Kurum, İl Sağlık Müdürlüğü veya Eczacı Odası tarafından eczanede yapılan denetimde, reçete sahibi veya ilacı alan kişiye teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde, ilaç bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 ay süre ile sözleşme yapılmaz....

            , sözleşme kapsamında düzenlenen ve davacının cezai şart talebine dayanak gösterdiği teslim için geciken her ay için satış bedelinin binde ikisi oranında ödeneceğini düzenlenen cezai şart, ifaya bağlı cezai şart olup, davacının daire teslimini talep etmesi halinde talep edebileceği, davacının dönme beyanın kullanarak ifadan vazgeçtiği için davacı hem yoksun kalınan kar talebinde hem de sözleşmeye dayanılarak cezai şart talebinde bulunamayacağı, sözleşmenin 3.2 maddesi uyarınca “..teslim edilmediği takdirde, sürenin bitiminden sonraki her ay için cezai şart ve aylık kira bedeli toplamı olarak peşin ödeme bedelinin binde ikisi satmayı vaat eden tarafmdan almayı vaat edene ödenir” denildiğini, sözleşmenin bu konudaki düzenlemesi dikkate alınarak bu taleplerin reddinin gerektiği, bu kapsamda davacının hem cezai şart hem de kira bedeli talep edemeyeceği beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı yan bayi ile akdettikleri sözleşme uyarınca asgari alım taahhüdünde bulunulduğu, buna karşın bu taahhüde uyulmadığı ve yine sözleşme hükümlerine aykırı biçimde işletmeyi kapattığı, sözleşmenin haklı feshi nedenine dayalı olarak cezai şart alacağı ile katkı bedeli ödemesinin iadesini talep etmiş, davalı yan ise işletmenin tahliye nedeniyle kapatılmak zorunda kalındığı katkı bedelinin ve cezai şartın istenemeyeceğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince akdin ihlal edildiği kabul edilerek cezai şarta ve mali yardım/katkı bedelinin iadesi yönünde hüküm kurulmuştur. Mahkemenin kabul şekli itibariyle; 6102 sayılı TTK'nın 22. maddesi uyarınca; “Tacir sıfatını haiz bir borçlu Borçlar Kanunu’nun 121. maddesinin 2. fıkrasıyla 182. maddesinin üçüncü fıkrasında ve 525. maddesinde yazılı hallerde, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez”....

              Taraflar arasında 8.000 TL peşinat bedelinin ödendiği noktasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı tarafından ödenen peşinat bedelinin kararlaştırılan cezai şart nedeniyle davalı tarafından davacıya iade edilip edilmeyeceği konusundadır. Davalı geçersiz sözleşmeye dayanarak sözleşmeden caydığını iddia ettiği davacının ödediği peşinat bedelini iadeden kaçınamaz. Mahkemece, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak kararlaştırılan cezai şartın da geçersiz olduğu düşünülmeksizin, cezai şart olarak belirlenen ve davacının ödediği 8.000TL'nin tahsiline yönelik takibe yapılan itirazın iptaline dair davayı reddetmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir . Bu nedenle, mahkemece; sözleşmenin geçersiz olduğu gözetilerek anılan kanun maddesi uyarınca harici satış sözleşmesi nedeniyle davacının ödediği peşinat bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

                İNCELEME ve GEREKÇE : Dava ve karşı dava taraflar arasında imzalanan ----- ve -----sözleşmesinden doğan alacak, --------- iadesi, sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı cezai şart, kar kaybı, ecrimisil, -------- bedeli taleplerine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu