Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkilinin 01.09.2014- 04.05.2016 tarihleri arasında yaklaşık 20 ay boyunca davacı şirkette satış danışmanı olarak çalıştığını, iş akdinin davacı tarafından gerekçesiz ve haksız şekilde feshedildiğini, rekabet yasağına ilişkin sözleşmesinin yasal sınırlar gözetilmeden ve işçi açısından telafisi imkansız zararlar oluşturacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Dava, şirketin eski çalışanına karşı açtığı rekabet yasağının ihlali iddiasından kaynaklanan cezai şart alacağına ilişkindir. Buna göre, davacı tarafından TBK 444 ve devamı maddeleri gereğince rekabet yasağı kapsamında sözleşmede belirtilen cezai şart miktarının tahsili yönünde dava açılmışsada, her iki tarafında kesinleştiğini beyan ettiği İstanbul Anadolu 11....

- yevmiye sayılı işlemi ile ilgili husus davalıya ihtar edildiğini, cezai şart ödemesinin yapılmasının talep edildiğini, taraflar arasında geçerli bir gizlilik ve rekabet sözleşmesi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında gizlilik ve rekabet sözleşmesi uyarınca davalının rekabet yasağı hakkında düzenleme yapıldığını, sözleşmenin 4....

    Zira yargılamanın konusu dava edilen ve sözleşmeye aykırı görülen eylemdir. Bu tespit ve kabulden sonra olaya devam edersek ; davalının sözleşmede belirlenen bir yıllık süre dolmadan işten ayrıldıktan tam iki ay sonra ------- şirkette çalışmaya başladığı ilgili şirket ile yapılan -------- kayıtlarından anlaşılmaktadır. O halde davalı yukarıda açıklanan sözleşme ile rekabet yasağı ve cezai şart taahhütü altına girdiğinden ve bir yıllık süre dolmadan aynı iş kolunda ve sahasında rakip bir şirkette çalışmaya başladığından diğer şartların da varlığı halinde cezai şarttan sorumlu tutulması kaçınılmazdır. Zira somut olayda imzası ve içeriği doğrulanan iş sözleşmesine göre rekabet etmeme ve gizlilik düzenlemeleri ile işbu sözleşmede yer alan cezai şart içeriği yukarıda açıklandığı üzere hukuken geçerlidir....

      Dava dilekçesi ekinde rekabet yasağı ve gizlilik anlaşması örneğinin incelenmesinde tarafların davacı şirket ile davalı olduğu, sözleşme konusunun şirket ile çalışan arasında rekabet yasağına ve şirket sırlarının saklanmasına ilişkin olduğu belirlenmiştir....

        Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2008 tarih ve 2008/9-517 E. - 2008/566 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere Borçlar Kanununun 348. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı asli yükümlülük doğuran bir sözleşme değildir, iş akdine bağlı olarak fer’i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. İş ilişkilerinden doğan rekabet yasağının düzenlenmesinin dayanağı iş ilişkisidir. Bu açıklamalar ve yukarıda anılan düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır....

          Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.09.2008 tarih ve 2008/9- 517 E. - 2008/566 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere Borçlar Kanununun 348. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı asli yükümlülük doğuran bir sözleşme değildir, iş akdine bağlı olarak fer’i nitelikte bir yükümlülük doğurmaktadır. İş ilişkilerinden doğan rekabet yasağının düzenlenmesinin dayanağı iş ilişkisidir. Bu açıklamalar ve yukarıda anılan düzenlemeler karşısında rekabet yasağının işçi ile iş veren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklandığı açıktır....

          Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; “taraflar arasındaki iş ve işveren ilişkisinin çeşitli pozisyonları kapsar şekilde 20/12/2006 ve 13/01/2012 tarihleri arasında devam ettiği, bu süreçte her pozisyon değişikliğinde iş sözleşmelerinin imzalandığı ve belirsiz süreli bu hizmet sözleşmelerinde rekabet yapma yasağı başlığında işçinin rekabet yapmama taahhüdünde bulunduğu, aksi takdirde 20.000,00-USD cezai şartı kabul ettiğinin belirtildiği, ancak tip sözleşme niteliğindeki bu sözleşmelerde işveren yönünden rekabet yasağını ve cezai şart yükümlülüğünü ortaya koyan herhangi bir yükümlülüğe ilişkin düzenlemeye sözleşmede yer verilmediği, BK'nın amir hükümlerinden olan düzenlemeler, genel işlem şartları ve Yargıtay'ın rekabet yasağı ile ilgili son ve yerleşmiş içtihatları birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki sözleşmeye konu rekabet yasağı ve cezai şart yükümlülüğünün sadece işçi yönünden yükümlülük altına sokar mahiyette olduğu, işveren yönünden böyle bir yükümlülüğün yer almadığı...

            TBK 447/2 maddesi: ''Rekabet yasağı, taraflar arasındaki iş Sözleşmesi, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir sebeple işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer.'' şeklinde düzenlenmiştir. Bu kapsamda bakıldığında, davalının iş akdinin davacı işveren tarafından neden bildirilmeden feshedildiği, haklı bir feshin varlığının davacı tarafından iddia ve ispat edilmediği dolayısı ile, TBK 447/2 maddesi uyarınca iş akdinin haksız feshi halinde rekabet yasağı sona ereceğinden somut olay bakımından rekabet yasağının sona erdiği ve sona eren rekabet yasağı sözleşmesine dayalı cezai şart talep edilemeyceği kanaatine varılmıştır....

              Davalı vekili, rekabet yasağı sözleşmesinin coğrafi alan olarak ve konu bakımından sınırlındırılmadığını, bu nedenle geçersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, dava konusu alacağın 20.01.2011 tarihli gizlilik ve rekabet yasağı sözleşmesine dayandığı, davalının kurucu ortağı olduğu şirketin de 20.02.2011 tarihinde kurulduğu, bu durumda uyuşmazlığa 818 sayılı BK'nun 349. maddesinin uygulanması gerektiği, bu hükme göre rekabet yasağı sözleşmesinin geçerliliğinin yer sınırlamasına tabi bulunduğu, sınır belirtmeyen rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf isteminde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirimesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraflar arasındaki 20.01.2011 tarihli gizlilik ve rekabet yasağı sözleşmesinin 7....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesi nedeniyle sözleşmede yer aldığı ileri sürülen gizlilik ve rekabet yasağı hükümlerinin ihlali sebebiyle sözleşmeden kaynaklı cezai şart tazminatı ile manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkindir.Davada, öncelikle Mahkememizin görevli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu