Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı tarafından, talep edilen cezai şart bedeli tam olarak belirlenebilir nitelikte olduğundan işbu davanın belirsiz alacak veya kısmi dava şeklinde açılması mümkün olmadığını, davacının hukuki yararının bulunmadığını, bu sebeple, işbu davanın esasa girilmeksizin usulden reddinin gerektiğini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, sayın mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin sona erdiğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’nin ihlal edilmediğine hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, mahkeme aksi kanaatte ise, Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümü Sözleşmesi’ndeki cezai şart hükmünün geçersiz olduğuna hükmedilerek huzurdaki davanın esastan reddini, cezai şart miktarının tenkisini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine...

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı şirket bünyesinde 01.08.2018 tarihinde çalışmaya başlamış olduğunu, aynı gün kendisi ite belirsiz süreti iş sözleşmesi imzalandığını, işe ihtiyacı olan müvekkil tarafından tam anlamıyla inceleme şansı olmadan sadece imzalandığını, bu bakımdan ete alınan hükümler genel işlem şartı niteliğinde kalmakta olduğunu, sözleşmede müvekkili zayıf konumda olup imzalanan ve tek taraflı olarak davacı işveren lehine olan işbu genel işlem şartları geçersiz olduğunu, bu bakımdan kararlaştırılmış olan rekabet yasağı ve cezai şart geçersiz olup davanın reddi gerektiğini, sözleşmede kararlaştırılmış olan rekabet yasağı ve cezai şart kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğu için geçersiz olduğunu, davaya konu iş sözleşmesinde ise yine genel işlem şartı olarak müvekkilinin, Marmara ve Ege Bölgesinde, işveren ile aynı sektörde faaliyet gösteren herhangi hir şirkette iş sözleşmesi ve/veya sair herhangi hir sözleşme ile (taşeronluk dahil) çalışması ve/veya ortak...

      Türk Borçlar Kanunu'nun rekabet yasağının sona ermesini düzenleyen 447.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak ya da işçi tarafından haklı nedenle feshedilmiş olması halinde rekabet yasağının sona ereceği düzenlenmiş olup, haklı fesih müessesesinin iş hukuku ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Açıklanan gerekçeler ile davada; uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan tespit ve men ile cezai şart, maddi ve manevi tazminatın tahsiline ilişkin davalarda mahkememiz görevli olmayıp, iş mahkemeleri görevlidir....

        A.Ş adlı şirkette çalışmaya başlamıştır.Davacı ile davalı arasında 25/11/2014 tarihinde imzalanan belirli süreli hizmet sözleşmesinin VII rekabet yasağı maddesinde;" çalışan iş veren şirket olan sözleşmesinin her ne sebeple olursa olsun sona ermesinden sonra da, işverenin pazar payı ve ticari sırlarının kullanılabileceği benzer maaliyette işyerinde, fesih tarihinden itibaren 1 yıllık sürede çalışmamayı kabul ve taahhüt eder. Rekabet yasağına bağlanan cezai şartta zarar ve ziyan olmasa dahi sözleşmenin ihlali halinde yükümlülüğün doğacağı, sonuçlarının nelerden ibaret olacağı işçiyle işveren arasında müzakere de edilerek kararlaştırılmıştır. Çalışanın rekabet yasağının öngörüldüğü bu hükme aykırı davranışta bulunduğunu tespiti halinde çalışan işverene 10.000,00 $ cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

          Kaldı ki --------- "Uyuşmazlığın kaynağı iş sözleşmesi olduğundan Türk Borçlar Kanununun 444 ve devamı maddelerine dayalı olarak İş Kanunu kapsamında işçi sayılan kişinin, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle açılan cezai şartın tahsiline ilişkin davalarda iş mahkemeleri görevlidir. Dairemizin önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla,yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır....

            İkale sözleşmesi ile iş sözleşmesi ve diğer tüm sözleşmeler fesh edildiğinden müvekkil ... yönünden davanın reddini talep ederiz. Diğer müvekkiller yönünden de ikale sözleşmesi ve iş mahkemesindeki dosya kapsamında tüm sözleşmeler sona erdiğinden rekabet yasağı sözleşmesi de sona ermiştir. Bu nedenle davanın reddi gerekir. Müvekkiller tacir değildir. İstenen cezai şart fahiştir kabul etmiyoruz. Davanın reddini talep ederiz." dediği görülmüştür. Davalı taraf savunmasını ıslah ederek; önceki savunmalarına ek olarak, rekabet yasağı sözleşmelerinin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu ve bağlayıcı olmadığı, bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir. Islah dilekçesi davacıya tebliğ edilmiş, cevapları alınmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, daha önce davacı nezdinde işçi olarak çalışan davalıların iş akdinin sona ermesinden sonra, haksız rekabet sözleşmesine aykırı davranıldığından bahisle cezai şart tahsili istemine ilişkindir....

              Davalının gerçekleştirdiği kabul edilen haksız rekabet esasen cezai şarta hükmedilmesinin de koşuludur. Yargıtay 11.H.D.nin 04/07/2014 tarih ve 2014/8593 E-12887 K. Sayılı kararına göre: "...(818 sayılı) Borçlar Kanunu'nun 158 nci maddesinde düzenlenmiş olan cezai şart hükümlerine göre, cezai şart, geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi durumunda borçlunun ödemesi gereken ve alacaklıya ispat yükü olmadan zararını alabilme imkanını sağlayan fer’i nitelikte bir edimdir. Anılan maddede üç farklı cezai şart düzenlenmiş olup bunlar; seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve son olarak ifayı engelleyen cezai şart bir başka deyişle dönme cezasıdır....

                Davalının gerçekleştirdiği kabul edilen haksız rekabet esasen cezai şarta hükmedilmesinin de koşuludur. Yargıtay 11.H.D.nin 04/07/2014 tarih ve 2014/8593 E-12887 K. Sayılı kararına göre: "...(818 sayılı) Borçlar Kanunu'nun 158 nci maddesinde düzenlenmiş olan cezai şart hükümlerine göre, cezai şart, geçerli bir borcun yerine getirilmemesi veya eksik yerine getirilmesi durumunda borçlunun ödemesi gereken ve alacaklıya ispat yükü olmadan zararını alabilme imkanını sağlayan fer’i nitelikte bir edimdir. Anılan maddede üç farklı cezai şart düzenlenmiş olup bunlar; seçimlik cezai şart, ifaya eklenen cezai şart ve son olarak ifayı engelleyen cezai şart bir başka deyişle dönme cezasıdır....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/30 Esas KARAR NO : 2023/154 DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 11/01/2021 KARAR TARİHİ : 21/02/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Rekabet yasağına aykırı davranılması nedeniyle taraflar arasında akdedilen sözleşmede kararlaştırılan 46.860 TL cezai şartın dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hizmet sözleşmesinde yer verildiği belirtilen rekabet yasağı hükmünün yok hükmünde olduğunu, cezai şart isteminin yerinde olmadığını ve tazminat verilmesinin mümkün olmadığını savunarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                    DELİLLER VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinden kaynaklı rekabet yasağının ihlali nedeniyle, cezai şart tazminat istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin----- işçinin işten ayrıldıktan sonra rekabet yasağının ihlali halinde ----- cezai şartın ödeneceğinin düzenlendiği görülmüştür. Davanın yasal dayanağı 6098 sayılı TBK 'nın 444-447. Maddeleri arasında yer almaktadır. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5/1-a maddesine göre; 6098 sayılı TBK'nın ikinci kısmının ---- düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinde bakılır. 7036 sayılı kanun, yeni ve özel kanun olarak 6102 sayılı TTK'dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK'nın 4/1-c maddesindeki düzenlemenin uygulanma imkanını ortadan kaldırmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu