Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Son brüt ücretinin 10 katı tutarında nakdi cezai şart olarak herhangi bir uyarı ve takibe mahal vermeden İşverene nakden ve defaten ödeyecektir." denildiğini, davalı, müvekkili şirkette yaklaşık 11 yıl çalıştığını, bu uzun çalışma süresinde davalı müvekkili şirketin hem ticari sırlarına ve bilgilerine sahip olup hem de laboratuvarda bulunan çok gizli ve önemli reçetelerin bilgilerine sahip olduğunu, davalı, müvekkil şirkette görevi nedeniyle öğrenmiş olduğu bu ticari sırları müvekkil şirkete rakip olan dava dışı Barutçu Tekstil şirketinde haksız rekabet yaratacak şekilde kullanmakta olduğunu, davalının müvekkil şirketten ayrılarak hemen akabinde aynı iş ve faaliyette bulunan başka bir firmaya girmesi Rekabet Yasağı Sözleşmesi'nin ihlali anlamına geldiğini, davalının müvekkil şirketten ayrılmadan önce aldığı en son brüt ücret 6.662,25 TL olduğunu, Rekabet Yasağı Sözleşmesi'nin 6....

    Bu durumda, davacı işveren tarafından davalı işçiye ödenen dava konusu 92.515,50-TL ilave menfaat ödemesinin rekabet yasağı sözleşmesi ve gizlilik taahhütnamesinin karşılığı olmayıp, ihbar tazminatı ve muhtemel işe iade etmeme hususundaki tazminatın işçiye ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğu, davacı işverenin bu suretle makul yarar sağladığı, hal böyle olunca rekabet yasağı sözleşmesinden kaynaklı cezai şart alacağı ve ilave menfaat ödemesinin iadesine ilişkin davacı taleplerinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....

      Esas, .../... karar sayılı ilamı ile ;"Dava, taraflar arasında akdedilen rekabet yasağı sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir. Mülga 818 sayılı BK'nın 348. maddesinde “İş sahibinin müşterilerini tanımak veya işlerinin esrarına nüfuz etmek hususlarında işçiye müsait olan bir hizmet akdinde her iki taraf, akdin hitamından sonra, işçinin kendi namına iş sahibi ile rekabet edecek bir iş yapamamasını ve rakip bir müessesede çalışamamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olamamasını, şart edebilirler. Rekabet memnuniyetine dair olan şart, ancak işçinin müşterileri tanımasından ve esrara nüfuzundan istifade ederek iş sahibine hissolunacak derecede bir zarar husulüne sebebiyet verebilecek ise, caizdir....

        Operatörü olarak çalıştığını, pozisyonu nedeniyle, davacının müşteri çevresi, üretim sırları ve yaptığı işler hakkında bilgi edinmesi ve bu bilgilerin kullanılması halinde davacı yönünden hayati önem taşıyan zararlar söz konusu olacağından taraflar arasında “Rekabet Yasağı ve Sır Saklama Yükümlülüğüne İlişkin Sözleşme”nin aktedildiğini, sözleşmenin cezai yaptırımlar ve tazminatlar başlığı altında, davalının iş sözleşmesinin feshinden sonra gizlilik, şirket sırları, telif sözleşmeleri hükümlerini tamamen ve kısmen ihlal gibi, sözleşmede yer alan haksız rekabet başlığı dışındaki yükümlülükleri ihlal ettiği takdirde işten ayrılırken aldığı son brüt aylığın 100 katı tutarında cezai şart talep hakkı doğacağı kuralı konduğunu, ayrıca personelin sözleşme ve iş akdinde düzenlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyip işverene karşı haksız rekabete girişmesi halinde davacının 200.000 Amerikan Doları cezai şart talep hakkı bulunduğunu, davalının hizmet sözleşmesini haklı bir sebep yokken 05.02.2014...

          Başka bir deyişle rekabet yasağı sözleşmesi ile işçinin ekonomik faaliyet özgürlüğüne ve ekonomik geleceğine kısmen dahi olsa sınırlama getirilmektedir (Sabah Altay, Türk Borçlar Kanunun Hükümlerine Göre İşçi ile İşveren Arasında Yapılan Rekabet Yasağı Sözleşmesi, Mühf-Had, C.14, sy.3, s.179 vd.). Rekabet yasağı kaydının geçerli olabilmesi için işçinin, hizmet ilişkisi içinde olduğu işverenin müşteri çevresi ve üretim sırları gibi ticari sırları bilebilecek bir pozisyonda çalışması ve bu bilgileri önceki işverenle rakip durumunda olan yeni işveren ile paylaşabilme ihtimalinin varlığı yeterlidir. Bu anlamda, ayrılan işcinin yeni işyerinde aynı pozisyonda çalışması da şart değildir. Keza rekabet yasağının varlığı için ayrılan işçinin, önceki işverene fiilen bir zarar vermesi şart olmayıp, zarar verebilme risk ve ihtimalinin varlığı yeterlidir. Rakip firmalarla paylaşması ve nüfuz etme imkanının bulunup bulunmaması önem arz etmektedir. ( Yargıtay 11....

            Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe; Dava, rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali iddiasına dayalı cezai şart istemine ilişkindir. Mahkememizin 25/09/2018 tarih 2017/... Esas 2018/.... sayılı kararı Bursa Bölge Adliye Mahkemesi'nin 5. Hukuk Dairesinin 2019/.... E. Ve 2021/.... K. Sayılı kararı ile kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesi ile taraflar arasındaki iş sözleşmesinin devam ettiği ve sona erdikten sonraki dönemleri kapsar şekilde rekabet yasağı sözleşmesine dayalı olarak cezai şart talebinde bulunmuştur. İstinaf dilekçesi ile de, talebini işçinin iş akdi ile çalıştığı dönemde şirket kurması nedeniyle rekabet yasağına aykırı hareket ettiği iddiasına dayandırdığını belirtmiştir. Buna göre, dava, iş akdinin devamı süresinde haksız rekabet yasağı iddiasına dayalı olduğundan İş Kanunu hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekir....

              Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. ...- Dava, davalı işçinin sözleşmedeki rekabet yasağına aykırı davranması nedeniyle kararlaştırılan cezai şartın tahsiline ilişkindir. Mahkemece; davalının, taraflar arasındaki gizlilik ve rekabet etmeme protokolünde kararlaştırılan rekabet yasağı taahhüdüne aykırı davrandığı ve rekabet yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 182. maddesi uyarınca hakim aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir. Mahkemece protokoldeki cezai şarta ilişkin 4. madde uyarınca 20.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmiş ise de, cezai şartın fahiş olup olmadığı ve indirilmesi gerekip gerekmediği tartışılmamıştır....

                Rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin 1 yıl ve rekabet mahalli olarak Marmara, Ege ve İç Anadolu Bölgesi'nin belirlendiği, bu surette rekabet yasağı sözleşmesinin içerdiği coğrafi koşul aşırı nitelikte ise de, davalının davacı iş yerinden ayrıldıktan sonra 1 yıl dolmadan davacının faaliyet gösterdiği alanda ve aynı il sınırları içerisinde başka bir işletmede işe girmesi karşısında, rekabet yasağının aynı il sınırları içinde geçerli olduğunun kabulü ve coğrafi sınırın aynı il ile sınırlandırılması neticesinde, TBK'nın 445/2. maddesindeki hüküm ve koşullar bakımından rekabet yasağı hükmünün geçerli olduğu ve davalı tarafından rekabet yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. (Emsal nitelikte Yargıtay 11.HD'nin 11.02.2019 tarih, 2017/3977 E., 2019/990 K.sayılı ilamı)....

                Rekabet sözleşmesinde rekabet yasağı süresinin 1 yıl ve rekabet mahalli olarak Marmara, Ege ve İç Anadolu Bölgesi'nin belirlendiği, bu surette rekabet yasağı sözleşmesinin içerdiği coğrafi koşul aşırı nitelikte ise de, davalının davacı iş yerinden ayrıldıktan sonra 1 yıl dolmadan davacının faaliyet gösterdiği alanda ve aynı il sınırları içerisinde başka bir işletmede işe girmesi karşısında, rekabet yasağının aynı il sınırları içinde geçerli olduğunun kabulü ve coğrafi sınırın aynı il ile sınırlandırılması neticesinde, TBK'nın 445/2. maddesindeki hüküm ve koşullar bakımından rekabet yasağı hükmünün geçerli olduğu ve davalı tarafından rekabet yasağının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır. (Emsal nitelikte Yargıtay 11.HD'nin 11.02.2019 tarih, 2017/3977 E., 2019/990 K.sayılı ilamı)....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılıp zamanaşımına uğradığını, 6100 sayılı HMK’nın 109. maddesi’nin 1. ve 2. fıkra hükümlerine aykırı şekilde dava açıldığını, davacı ile davalı arasında akdedildiği iddia edilen gizlilik ve rekabet yasağı sözleşmelerinin geçersiz olduğunu, gizlilik ve rekabet yasağı sözleşmelerinin 6098 Sayılı TBK'nın 444. maddesine açıkça aykırı olduğu için de hükümsüz olduğunu, baskı ile imzalatıldığı için ayrıca hükümsüz olduğunu, davacının gizlilik ve rekabet yasağı sözleşmelerinin birer nüshalarını davalılara vermediğini, bu durumun 4857 Sayılı Yasanın 8. maddesine kıyas yoluyla aykırı olduğunu, ayrıca işçi aleyhine tek taraflı düzenleme yapılamayacağı ilkesine de aykırı olduğunu, taraflar arasındaki rekabet yasağının sona erdiğini, zira davalıların hizmet sözleşmelerinin davacı tarafından veya haklı olarak davalı işçiler tarafından feshedildiğini, 6098 Sayılı Yasa’nın 447/2. maddesi ve yerleşik yargıtay kararları...

                    UYAP Entegrasyonu