Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı, iş sözleşmesi yapıldıktan sonra imzalatılan belgenin davacının baskı ve korkutması sonucunda imzalandığını, belgenin imzalanmaması durumunda iş sözleşmesinin feshedileceği yönünde baskı yapıldığını, rekabet yasağı kaydının geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının cezai şart talebinin haklı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir....

    DAVA KONUSU : KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalının 13.10.2010 tarihinden itibaren müvekkili şirkette satış ve pazarlama sorumlusu olarak çalışmaya başladığını, taraflar arasında 24.02.2020 tarihinde "Gizlilik ve Rekabet Yasağı Sözleşmesi" imzalandığını, davalının aynı zamanda şirket ortağı ve yetkilisinin kayın biraderi olması nedeniyle müvekkilinin satışını yaptığı ürünler hakkında bilgi sahibi olduğunu, düzenlenen rekabet yasağı sözleşmesinde işçinin sözleşme süresince ve sona ermesinden itibaren üç yıl içinde rekabet etmeme borcunu üstlendiğini, rekabet yasağı sözleşmesine akırı davranılması halinde 500.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, düzenlenen sözleşmenin TBK'nın 444 ve devamı maddelerine uygun olduğunu, davalının şirketteki işinden istifa ettikten kısa bir süre sonra müvekkili ile aynı iş kolunda çalışan Metrik Endüstriyel Ürünler .....

      Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün kelepçe mahiyetinde olduğu, çalışma hürriyetini engellediği, davalının pozisyonu gereği ticari sırra vakıf olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki rekabet yasağı düzenlemesinin, görev sınırlaması yapılmaması nedeniyle hakkaniyete aykırı olduğu, bu nedenle rekabet yasağı düzenlemesinin geçersiz olduğu, davalının ticari sırra vakıf olabilecek pozisyonda bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

        Mülga 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinde: “İş sahibinin müşterilerini tanımak veya işlerinin esrarına nüfuz etmek hususlarında işçiye müsait olan bir hizmet sözleşmesinde her iki taraf, sözleşmenin hitamından sonra, işçinin kendi namına iş sahibi ile rekabet edecek bir iş yapamamasını ve rakip bir müessesede çalışamamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olamamasını, şart edebilirler. Rekabet memnuiyetine dair olan şart, ancak işçinin müşterileri tanımasından ve esrara nüfuzundan istifade ederek iş sahibine hissolunacak derecede bir zarar husulüne sebebiyet verebilecek ise, caizdir. İşçi, sözleşmenin yapıldığı zamanda reşit değil ise rekabet memnuiyetine dair olan şart batıldır.” hükmünü içermektedir. Madde metninde de açıkça “…sözleşmenin hitamından sonra…” sözcükleriyle ifade edildiği üzere mülga 818 sayılı Kanun'un 348. maddesinde düzenlenen rekabet yasağı, hizmet sözleşmesi son bulduktan sonra geçecek döneme ilişkindir....

          un, müvekkili şirketin eski çalışanı olduğunu, şirkette 02.03.2014 tarihinde çalışmaya başladığını, davalı işçi tarafından iş ilişkisinin kurulduğu 02/03/2014 tarihinde düzenlenen gizlilik, sır saklama ve rekabet yasağı taahhütnamesi imzalanmış olup davalı işçi taahhütnamede yer alan maddelere aykırı davranarak 30.12.2015 tarihinde şirketten ayrılıp müvekkili şirketle aynı sektörde hizmet veren ... Kaplama Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketinde çalışmaya başladığını, davalının hizmet sözleşmesinin 4.14 maddesi ve gizlilik, sır saklama ve rekabet yasağı taahhüdünü ihlal ettiğini, davalıya karşı 02.03.2016 tarihinde, işçinin, Gizlilik, Sır Saklama ve Rekabet Yasağı Taahhüdü'ne aykırılığı nedeniyle 100.000,00 TL'lik icra takibi başlatıldığını, takibin itiraz neticesinde durdurulduğunu, ancak haklı takibin devamı gerektiğini, ...'...

            İşçi ile işveren arasında sözleşmenin sona ermesinden sonraki dönem için rekabet yasağına ilişkin bir anlaşma olmadıkça, Borçlar Kanunu'ndaki hükümler tek başına işverene talep hakkı vermez. Başka bir anlatımla, taraflarca rekabet yasağı konusunda anlaşma yapılmışsa işveren, sözleşmeye aykırı davranıldığını ileri sürerek cezai şart ya da tazminat talebinde bulunabilecektir. Bu nedenle, burada borcun kaynağı kanun değil, iş sözleşmesidir. İş sözleşmesi devam ederken işçinin sadakat borcu gereği zaten rekabet yasağı bulunduğundan bu konuda ayrı bir anlaşmanın varlığına gerek yoktur. Rekabet yasağının ihlali halinde işveren, iş sözleşmesine aykırı davranıştan ötürü sözleşmeyi haklı nedenle feshedebileceği gibi, varsa zararının tazminini de isteyebilecektir....

              Somut uyuşmazlıkta davacı işveren, davalının ... sözleşmesinin devamı sırasında sır saklama yükümlülüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle taraflarca imzalanmış sözleşme uyarınca cezai şart talebinde bulunmuştur. Dosyada bulunan bireysel ... sözleşmesinin "Gizlilik yasağı" başlıklı (b) bendinde, işçinin gizli bilgileri üçüncü kişilere ifşası hükmü; (d) bendinde ise işverenin işçiye ait kişisel bilgileri saklama hükmü yer almaktadır. Her iki tarafın da gizlilik yükümlülüklerini ihlal etmeleri hâlinde 25.000,00 USD cezai şart ödeneceği kararlaştırılmıştır. 3. Dosya kapsamında bulunan ... ... 23....

                Bölgesinde faaliyet gösteren şirket'e rakip olan veya olma potansiyeli bulunan ve yahut bu konumda bulunan şirketlerle aralarında ortaklık ilişkisi bulunan ya da aynı şirketler grubu içerisinde yer alan yerli veya yabancı şirketlerde hizmet veya vekalet akdi ile çalışmayacağını, beyan ve taahhüt etmektedir... çalışanın bu anlaşmadaki taahhütlerinin aksine davranışlarının TTK uyarınca haksız rekabet ve İş ve Borçlar Kanunu uyarınca rekabet yasağının ihlali olduğunu, kabul edilmekte ve çalışan, bu nedenlerden kaynaklanabilecek maddi ve manevi zararlardan şirkete karşı sorumlu olacağını peşinen kabul, beyan ve taahhüt etmektedir. bu zararların dışında ve bunlara ek olarak, bu rekabet yasağı taahhütlerinden herhangi birinin ihlali halinde, Çalışan, kendisine ödenen son brüt (aylık) ücretin 6 katı tutarında maktu cezai tazminatı, başkaca bir şarta, ihtara ve bir zararın ispatına gerek olmaksızın ödemeyi... kabul ve taahhüt etmektedir..." şeklinde rekabet yasağı ve cezai şart kararlaştırıldığını...

                  Davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 348. maddesi “İş sahibinin müşterilerini tanımak veya işlerinin esrarına nüfuz etmek hususlarında işçiye müsait olan bir hizmet akdinde her iki taraf, akdin hitamından sonra, işçinin kendi namına iş sahibi ile rekabet edecek bir iş yapamamasını ve rakip bir müessesede çalışamamasını ve böyle bir müessesede şerik veya sair sıfatla alakadar olamamasını şart edebilirler. Rekabet memnuiyetine dair olan şart, ancak işçinin müşterileri tanımasından ve esrara nüfuzundan istifade ederek iş sahibine hissolunacak derecede bir zarar husulüne sebebiyet verebilecek ise, caizdir....

                    nin karşısında yer alarak rekabet yasağını bizzat ve aşikar şekilde ihlal ettiğini, rekabet yasağının ihlali halinde son brüt ücret üzerinden 6 aylık ücret tutarında cezai şart ödenmesi kararlaştırıldığını, davalının son brüt ücretinin 6.044,54 TL olduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile davalının rekabet etmeme yükümlülüğünün ihlali nedeniyle 36.267,24 TL'nin bankalarca mevduat faiz uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte müvekkil şirkete ödenmesini arz ve talep etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu