Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne, 26690426 sayılı ve sahte reçete bedellerinin tahsili hakkında konulu yazı ile talep edilen 53.005,00 TL cezai şart kadar davacının borcunun olmadığının tespitine ve bu işlemin iptaline, karar verilmiş; hükme karşı, davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Uyuşmazlık, sahte reçete düzenlenmesi nedeni ile davacı hakkında uygulanan cezai işlemin iptaline ve borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi uyarınca hukuk mahkemesi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve ceza mahkemesinde kabul edilen maddi vakıalar hukuk mahkemesini bağlar....

    Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalı kurumla davacı hastane arasında SGK Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın alma Sözleşmesi kapsamında sağlık hizmeti sunulmasına ilişkin sözleşmenin bulunduğunu, davalı tarafından gönderilen yazı ekinde bulunan listede isimlerine yer verilen kişilerin kimlik numaraları üzerinden başkalarının avuç içi damar izi bilgilerini tanımladıkları için kendilerinin muayene olamadıklarını veya TC kimlik numaralarına haberleri olmaksızın başkasının avuç içi damar izi bilgilerinin kaydedildiği ve böylece gerçek kişi yerine başka birinin muayene olduğu tespit edildiği gerekçesi ile haksız şekilde 230.000- TL cezai işlem uygulandığını iddia ederek, cezai işlemin uygulanmasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını ve davacının 230.000,00- TL borçlu bulunmadığının tespitini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, davalı aleyhine uygulanan cezai şart işleminde hukuka aykırılık söz konusu...

    a 28.07.2008'de hastanede acil müdahale yapıldıktan sonra hastanın kendi isteği ve yazılı onayıyla yapılan tedavisi için ücret aldıklarından davalı kurumun sözleşmenin ilgili maddesine göre kendilerine 20.000,00 TL cezai işlem uyguladığını, esasen 10.000,00 TL lik cezanın, aynı ihlalin 1 yıl içinde 2. kez gerçekleştiği gerekçesiyle 2 katı olarak uygulandığını, cezai işlemin hukuka aykırı olduğunu, sözleşmeyi feshettikten sonra kurum sigortalısının hastanede tedavi gördüğünü ileri sürerek, davalı kuruma borçlu olmadıklarının tespitine, bu sırada ceza tahsil ya da mahsup edilirse bedelin istirdadına karar verilmesini istemiştir....

      Hükme esas alınan 20.08.2014 tarihli raporda; davacı şirket hastanesinde fazla ilave ücret alındığının tespit edildiği, bu nedenle cezai işlemin kısmen yerinde olduğu belirlendikten sonra, davacı şirketin 2011 yılı faturalarında fazladan aldığı tespit edilen ilave ücretlerin varlığının 2013 yılında tespit edilip davacıya tebliğ edilmesinde davacı şirketin değil, davalı SGK'nın ihmali ve gecikmesinin söz konusu olduğu, bu gecikmeden dolayı tespit edilen fazla ilave ücret alınması fiilleri için davacı şirkete %15 fazlasıyla cezai şart uygulanmasında davacı şirketin hiçbir kusur ve sorumluluğu olmadığı, ayrıca 2010 yılı fatura tahakkuklarına göre bulunacak aylık ortalama tutarının %5'i yerine Haziran 2013 ayı tahakkuk tutarının %5'inin alınamayacağı, çünkü faturalandırma işlemi ve iddia edilen ve tespit edilen fazla ilave ücret alma fiillerinin 2011 yılında gerçekleştiği tespitlerine yer verildiği anlaşılmaktadır....

        protokolün 6.3.3 maddesi gereğince davacı eczaneye verilen 10.060,53 TL cezai şart bedelinin, davacının, davalı kurum nezdinde tahakkuk etmiş alacağından mahsubuna ilişkin işlemin İptaline, davalı kurumun 08/03/2011 tarih 4.122.273 sayılı yazısına konu, taraflar arasında yapılan 2009 yılına ait protokolün 6.3.19. maddesi uyarınca taraflar arasındaki sözleşmenin 15.03.2011 tarihi itibari ile feshedilip 2 yıl süre ile yeni sözleşme yapılmasına yönelik işlemin haksızlığının tespiti ile davalının söz konusu işleminin iptaline karar verilmiş ve hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan cezai işlemin haksız olduğunun tespiti ile kurumun davacı hakkında aldığı kararın iptali ve sözleşmenin taraflar arasında geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir....

          KARAR Davacı, davalı ile aralarında sağlık hizmet sunumu sözleşmesi bulunduğunu, davalının 26.08.2013 tarihli cezai işlem konulu yazısı ile genel sağlık sigortası kapsamındaki hastalardan ilave ücret alındığı gerekçesiyle 181.933,96TL cezai işlem uyguladığını, yapılan işlemin hatalı olduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine, cezai şartın iptaline, ödeme halinde ise ödenen bedelin istirdatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, yerinde görülmeyen davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, idarece yapılan kesintinin hukuka aykırı olduğu iddiasına dayalı olarak açılan borçlu olmadığının tespiti ile ödeme halinde ödenen bedelin istirdatına ilişkindir....

            işlemin iptalini talep etmiştir....

              Dava, taraflar arasında akdedilen eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.3. ve 6.3.19. maddelerine aykırılık nedeni ile davacı hakkında uygulanan cezai işlemin iptali istemine ilişkindir. Davacı hakkında 23.06.2011 tarihli işlemle kuruma fatura edilen reçetelerle ilgili olarak 2009 yılı protokolünün 6.3.3. "Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz." maddesi uyarınca yazılı olarak uyarılmasına ve 20.236,95 TL cezai şart uygulanmasına; aynı protokolünün 6.3.19....

                Eldeki davada, Bölge adliye mahkemesince, 2012 yılı Protokolü'nün 5.3.6 maddesi gereğince alınması gereken ilaç katılım payları ve/veya poliklinik muayene katılım paylarının tahsil edilmediği gerekçesiyle 43.984,66TL cezai şart ile 4.3.6 maddesi gereğince cezaya sebep olan toplam reçete bedeli olarak 15.747,07TL'nin tahsiline ve 5.3.14 maddesi gereğince yönlendirme yapıldığı gerekçesiyle 3 ay süre ile sözleşmenin feshine ilişkin işlemin haksız olduğunun tespitine ve bu cezai şartlar yönünden işlemin iptaline karar verilmiş ise de, 30/12/2014 tarihli cezai işlemin 2012 yılı Protokolü'nün 5.3.6 maddesi yönünden, 82 adet reçete için 43.984,66TL cezai şart uygulanarak eczanenin yazılı olarak 1. kez uyarılmasına, 15.747,07TL reçete bedelinin yasal faizi ile birlikte eczanenin kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsubuna dayandığı anlaşılmaktadır....

                  isimli hayali kişinin isminin yazıldığını, bu şekilde kimlik sorulmaması nedeniyle başka eczanelerden de aynı şekilde ilaç alındığı en son bir eczacının kimlik sorması üzerine olayın ortaya çıkarıldığını, yapılan cezai işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. 2012/28053-2013/1870 Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı hakkında, davalı kuruma fatura edilen 11.10.2010 tarihli reçetenin arkasındaki imzanın hasta ve yakınına teslim edilmediğinin tespit edildiği gerekçesiyle sözleşmenin 4. 3.6 maddesine göre sözleşmede kararlaştırılan cezai şart uygulanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu