Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği," gerekçesiyle bozulmuştur....

    Akdin ifası istendiği takdirde alacaklının ayrıca cezai şart da isteyebileceğine dair bir anlaşma bulunmadığından artık cezai şart isteminin kabulü mümkün değildir. Şu halde anılan istemin reddi yerine kabulü doğru olmamıştır. Dava konusu yapılan diğer istem ise eksik işlerin giderilme bedelinin tahsiline ilişkindir. Nevar ki mahkemece, ödenen iş bedelinin iadesi istenmediği halde sözleşme döneminin üç, dört ve beşinci yıllarındaki edimlerin ifa edilmediğinden bahisle rapor düzenleyen bilirkişi kurulunun görüşlerine itibar edilerek HUMK'nın 74. maddesine aykırı şekilde talep edilmeyen bir şey hakkında karar verilerek bu yıllara ait tüm iş bedelinin iadesi gerektiği kabul edilip taleple bağlı kalınarak hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....

      in fesih ihbarına rağmen ariyetlerin iade edilmemesi halinde bayi tarafından cezai şart ödeneceği düzenlenmiştir. Madde hükmü gereği cezai şarta hükmedilebilmesi için; sözleşmenin davacı tarafça feshi, ayrıca davacının ariyet iadesi için ihtarda bulunması ile ariyetlerin bu ihtara rağmen iade edilmemesi koşullarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Oysa somut olayda sözleşme feshedilmemiş olup, süre sonunda kendiliğinden sona ermiştir. İlave olarak davacının ariyetlerin iadesi hususunda davalıya yönelik bir ihtarı da bulunmamaktadır. Bu durumda sözleşmenin sona ermesiyle davalının ariyetleri iade yükümlülüğü doğmuş olsa da, cezai şart hükmüne dayanak geç teslim olgusundan söz edilmesi mümkün olmadığından, cezai şart alacağı talep koşulları oluşmamıştır. Bu nedenle mahkemece davacının cezai şart alacağı talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

        K A R A R Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıdan daire satın aldığını, ödemelerini düzenli olarak yapmasına rağmen, konutun tesliminde gecikme yaşanması nedeniyle sözleşmenin karşılıklı mutabakatla feshedildiğini, toplamda otuz bir adet senedin kendisine iade edildiğini, ancak daire için ödediği bedelden haksız olarak %5 cezai şart kesildiğini ileri sürerek, 9.500,00 TL cezai şartın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, cezai şart kesintisinin hukuka uygun olduğunu, 19/09/2013 tarihinde yapılan taşınmaz mal satış ve inşaat yapım fesih sözleşmesi ile tarafların birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettiklerini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava taraflar arasında imzalanan gayrimenkul sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen cezai şartın iadesi istemine ilişkindir....

          Geçersiz sözleşmedeki cezai şarta ilişkin hükümler de geçersiz olacaktır. Geçersiz sözleşmeye istinaden taraflar sadece sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebileceklerinden davacının sadece davalı T4 ödediği 20.000,00 TL kapora bedelini talep edebileceği, cezai şart bedelini isteyemeyeceği kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından davalı T4 gönderilen ihtarnamede kapora bedelinin belirtilerek iadesi açıkça istenmediğinden davalının dava tarihi itibariyle temerrüde düştüğünün kabulü gerekir....

          a kiraya verdiğini ileri sürerek forkliftin iadesini, 01/10/2010 tarihinden iadesine kadar geçen süre için şimdilik 1000 TL kira bedeli, iadesi mümkün olmazsa bedeline mukabil 14000 TL'nin avans faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir Davalılar vekili, davacıların sözleşmede kararlaştırılan edimlerini yerine getirmedikleri için müvekkillerinden edimlerini yerine getirmelerini isteyemeyeceklerini, cezai şartın ortaklık . ön protokolünde kararlaştırıldığını, daha sonra imzalanan hisse devri sözleşmesinde cezai şart konulmadığını, bu nedenle cezai şartın geçersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

            Dava, kiracı tarafından peşin ödenen kira bedelinin iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki cezai işlemin iptali ve tahsil edilen cezai işlem bedelinin iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi...

                Hizmetleri Satın Alma Sözleşmesi akdedildiğini, davalı kurum tarafından güvenli dijital sistem bulunmadığı için protokol defteri tutulması gerektiği gerekçesi ile cezai şart uygulandığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL cezai şart bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesine göre, Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulh nedenleriyle; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Davacı haksız olarak uygulanan cezai şart bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

                  şart alacağı talep edemeyeceği, malzemelerin bedelinin iadesi ve cezai şart talebine yönelik olarak ise fatura içeriği malzemelerin davalıya sevk ve teslim edildiğine dair yazılı belge ibraz edilmediği, dolayısıyla davacının ariyetlerin iadesi, aksi halde sözleşmede öngörülen cezai şart bedelinin ödenmesi talebinin yerinde olmadığı, ancak 01.04.2010 Ek Anlaşma'nın II....

                    UYAP Entegrasyonu