Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-Karşı Davacı Cevabının Özeti: Davalı-karşı davacı vekili; davacı şirketin davalının istifasından hemen sonra dava açmamış olması ve şikayetten sonra huzurdaki davayı ikame etmiş olduğunu, davanın kötü niyetli açıldığını, ihbar tazminatı talebinin ve cezai şart talebinin yerinde olmadığını, karşı dava olarak Ağustos 2014 ayı ücreti ile yıllık izin alacağını davalıdan tahsilini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk Derece Mahkemesince, davacı-karşı davalı tarafın cezai şart alacağı talebinin reddine, ihbar tazminatı talebinin kabulüne, davalı-karşı davacının ücret ve yıllık ücretli izin alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. İstinaf Başvurusu: İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur....

    koşullarında müvekkil şirket ekonomik müzeyaka haline girmiş olup cezai şart talepleri müvekkilin ekonomik olarak iflasına neden olabilecek nitelikte ve fahiş olduğunu, davacı tarafın ve müvekkil arasında düzenlenen ve 13 yılı aşkın sözleşmelerin düzenlendiği tarihten itibaren gerek mahrumiyet kaybına ilişkin gerekse cezai şart alacağına ilişkin hükümler uygulamadığı ve buna ilişkin müvekkillere eksik ürün alımından kaynaklı kar mahrumiyeti ve cezai şarta ilişkin tek bir ihtarname yollanmayarak zımnen ortadan kaldırdığını, aradan geçen 13 sene sonra tarafımızdan sözleşmenin feshi üzerine kar mahrumiyet talepleri ve cezai şart alacağı iddiaları iyi niyet kurallarıyla bağdaşmadığı ayrıca davacı taraf sözleşme süresi boyunca (13 sene) kar mahrumiyeti ve cezai şarta yönelik müvekkillere hiçbir ihtarname yollamayarak mevcut durumu kabul ettiğini, haksız davanın usulden veya esastan reddini, haksız ve kötü niyetli davacı aleyhine alacağın %30’undan az olmamak üzere icra inkâr...

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 818 sayılı BK’nun 179. maddesi gereğince bir ticari işletmenin devralınmasında devralan, devraldığı işletmenin tüm borçlarından sorumlu olduğu ve ayrıca devredenin de iki yıl süreyle devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumluluğu bulunduğu, devralanın işçinin durumu hakkında devredene yasal düzenlemelerde belirtilen iki yıllık süre içerisinde herhangi bir yazılı veya sözlü talepte bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, ticari işletmenin devrinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkin olup, mahkemece, işin esasına girilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir....

        7.475,50 USD tutarında cezai şart uygulanması gerektiği hesaplanmış olup, nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu; Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen yazı ve kayıtlara göre davalı tarafın ticari faaliyetine 29.12.2019 tarihi itibariyle son vermiş bulunduğu dikkate alınarak takdir edilecek cezai şart tutarının davalı tarafın ekonomik olarak mahvına sebebiyet verip vermediği hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu ve davalı tarafa sözleşmenin 11. ve 13....

          Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaad ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevketmektir ve bu amaçla cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun “Ceza Koşulu” başlığı altında üç çeşit ceza koşulu düzenlenmiştir. Bunlar öğretide ortaya atılan kavramlara göre seçimlik ceza koşulu (TBK. md. 179/I), ifaya eklenen ceza koşulu (TBK md. 179/II) ve ifayı engelleyen ceza koşulu (dönme cezası) (TBK md. 179/III) dur. Akaryakıt bayilik sözleşmelerinde (veya sözleşme eki taahhütnamelerde) yer alan “yıllık asgari alım taahhüdü”ne uymama halinde öngörülen ceza koşulu (cezai şart) hükümleri TBK'nun 179/II. (BK. md. 158/II) maddesindeki ifaya ekli ceza koşulu niteliğindedir....

            Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaad ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevketmektir ve bu amaçla cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun “Ceza Koşulu” başlığı altında üç çeşit ceza koşulu düzenlenmiştir. Bunlar öğretide ortaya atılan kavramlara göre seçimlik ceza koşulu (TBK. md. 179/I), ifaya eklenen ceza koşulu (TBK md. 179/II) ve ifayı engelleyen ceza koşulu (dönme cezası) (TBK md. 179/III) dur. Akaryakıt bayilik sözleşmelerinde (veya sözleşme eki taahhütnamelerde) yer alan “yıllık asgari alım taahhüdü”ne uymama halinde öngörülen ceza koşulu (cezai şart) hükümleri TBK'nun 179/II. (BK. md. 158/II) maddesindeki ifaya ekli ceza koşulu niteliğindedir....

            Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; Davacı tarafından davalı ile arasında akdedilen bayilik sözleşmeden kaynaklı 1.000,00 USD kar kaybı alacağı ve 1.000,00 USD cezai şart alacağı için davalı aleyhine Mahkememizde açılan iş bu davada yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi heyet kök raporunda davacının protokolün 7 maddesi gereği davalıdan 50.000,00 USD Cezai şart alacağı, davacı kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde davacı yanın davalı yandan 78.654,00 USD kar kaybı alacağının olduğunun tespit edildiği, aynı bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporda da 50.000.-USD karşılığı, 188.595....

              Bu durumda söz konusu sözleşme ile ücretin geç ödenmesi ya da ödenmemesi halinde iş sözleşmesinin feshi söz konusu olduğunda işçi lehine cezai şart kararlaştırılmıştır. Dosya kapsamından belirsiz süreli iş sözleşmesi işçi tarafından haklı sebeple feshedildiğinden davacının sözleşmede kararlaştırılmış olan cezai şartı talep etme hakkı bulunmaktadır. Mahkemece cezai şart talebi kabul edilmelidir, ancak bu alacaktan Borçlar Kanunu 182/son maddesi gereği davacının cezai şart alacağı hesaplanırken sözleşme kapsamında çalışılan ve çalışması gereken süreler de dikkate alınmak suretiyle uygun bir indirim yapılmalıdır. Bu durumda yazılı gerekçeyle cezai şart alacağının reddedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK'nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda davacı, Franchising Satış Sözleşmesi imzalanacağı düşüncesiyle ödenen başvuru bedelinin iadesini talep ettiği, dosyada yer alan belgelere göre davacının tacir olmadığı ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesinden kaynaklanmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (İstanbul BAM 37....

                  Cezai şart alacağı yönünden yapılan değerlendirmeye göre 6098 sayılı TBK'nın 179. maddesinde üç ayrı cezai şart türü düzenlenmiştir. Bunlar; seçimlik, ifaya eklenen ve dönme (veya fesih) cezasıdır. Sözleşmeye aykırı davranılması halinde, diğer bir deyişle, sözleşme hiç yerine getirilmediğinde veya eksik yerine getirildiğinde ödenmek üzere kararlaştırılmış ise, bu seçimlik ceza niteliğindedir. Borçlu, asıl borcu ifa etmemiş veya eksik ifa etmişse, alacaklı, aksi kararlaştırılmamışsa borçludan sözleşmeye dayanarak ya akdin ifasını veya seçimlik cezanın ödenmesini isteyebilir. ( TBK m. 179/1) Somut olayda, davacı, sözleşmenin 10.maddesi ve taahhütnamenin model ve fiyat listesine dayalı olarak cezai şart istemektedir....

                    UYAP Entegrasyonu