Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; işlemin sebebinin davacının sahte reçeteleri tespit edememesi olmadığını, ilaçları teslim ettiği kişilerin kimlik bilgilerini reçete arkasına yazmaması olduğunu, Sağlık Uygulama Tebliği ile 5510 sayılı kanun ve protokol hükümlerine göre davacı eczacının kimlik tespiti yapmak zorunda olduğunu, yapılan işlemin yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

    Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; davacı taraf hakkında sahte muayene kaydının Kuruma fatura edilmesi sonucu, 2012 yılı Sözleşmesi’nin (11.1.15) maddesi gereğince, son 1(bir) yıl içerisinde Kuruma MEDULA üzerinden iletilen toplam tahakkuk tutarının aylık ortalamasının 100.000- 500.000Tl arasında olması sebebiyle her takip için 4.000TL X 3 =12.000 TL cezai işlem uygulandığını, olaya ilişkin soruşturma dosyasının incelenmediğini, davanın reddi gerektiğini belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, taraflar arasında imzalanmış olan sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklı, işlem iptali ve menfi tespit talebine ilişkindir....

    te düzenlenen ilacın teslim edilmemesi durumunun olaya uygun olmayıp ilaçların tesliminin gerçekleştiği benzer şeklinde ceza maddesi olarak uygulanan 5.3.10 maddesinde sahte ilaç fiyat küpürü, sahte karakod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiği gerekçe olarak gösterilmiş ancak dava konusu hukuki uyuşmazlıkta belirtilen nitelikte bir sahte reçete veya sahte ilaç küpürünün söz konusu olmadığı, bu tespitler kapsamında davacının hukuken sorumlu tutulabileceği Eczaneler Protokolüne aykırı işlemin tespit edilemediği dolayısıyla davacının hukuken sorumlu tutulmaması gerektiğinin tespit edildiği, davalı SGK tarafından davacı T1-Vali Yolu Eczanesi hakkında uygulanan uyarı cezası ile 60.828,03 TL cezanın iptal edilmesi gerektiğinin tespit edildiği görülmüştür. UYAP üzerinden yapılan kontrolde, davacı eczacı hakkında açılan bir ceza soruşturması veya ceza davası bulunmadığı görülmüştür. Dava, hukuki niteliği itibariyle kurum işleminin iptali-muarazanın meni, menfi tespit davasıdır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2021 NUMARASI : 2016/415 ESAS - 2021/536 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

    Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden kaynaklı cezai işlemin iptali ve uygulanmasının tedbiren durdurulması istemlidir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, sözleşmenin feshi, menfi tespit, istirdat ve ifaya ekli cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece sözleşmenin feshine, menfi tespit, istirdat ve cezai şart istemlerinin kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı iş sahibinin sözleşmenin feshine ilişkin talebi mahkemece kabul edilerek sözleşmenin feshine karar verilmiştir....

        Dava dilekçesinde harca esas değer 65.000,00 TL gösterilmiş, davanın konusu da ayıplı malın tespiti ve menfi tespit olarak belirtilmiştir. Davacı vekili ....02.2009 tarihli açıklama dilekçesinde davadaki talebin sözleşmede 65.000,00 TL olarak kararlaştırılan iş bedelinin (makine bedelinin) ödenmiş olan 30.000,00 TL’lik kısmının istirdadı, ödenmemiş olan 35.000,00 TL’lik kısmından dolayı da borçlu bulunulmadığının tespiti olduğunu açıklamıştır. 02.....2007 günlü dilekçe ile dava saklı tutulan fazlaya ilişkin haklar yönünden kısmen ıslah edilmiş, gecikme nedeniyle cezai şart, kâr mahrumiyeti ve manevi tazminat kalemleri davaya eklenmiştir. Yapılan yargılama sonunda mahkemece, menfi tespit ve istirdat davasının bulunmadığı kabul edilerek ıslahla davaya eklenen kâr kaybı ve cezai şart alacaklarının kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. ......

          tüm cezai işlemlerin iptali gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir....

            Maddesi gereğince 4.087,72 TL reçete bedeli için işlem yaptığını ancak davacı tarafından kimlik kontrolünün yapıldığını, yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek yapılan işlemin iptalini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, reçetenin düzenlenmesinde sahte reçete düzenlenmesine ilişkin 2016 protokolünün 5.3.10. Maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, bu maddenin uygulanma olanağının olmadığı durumlarda 5.3.5. Maddesinin de uygulanmasının protokol hükümlerine aykırı olduğu, bu nedenle cezai şart ve uyarı işleminin yerinde olmadığını, protokolün 5.3. Maddelerindeki fiillerin oluşmaması nedeniyle reçete bedeline ilişkin işleminin de yerinde olmadığını gerekçe göstererek açılan davayı kabul etmiştir. Dosya kapsamında bulunan tarihli 13/07/2017 ceza yazısı incelendiğinde davacıya 1 adet reçete nedeniyle 2016 protokolünün 5.3.5. Maddesi gereğince cezai şart ve uyarı işlemi uygulandığı, 4.3.6....

            Davacının feshin iptali işleminin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin daha önce ihtiyati tedbir yoluyla durdurulduğu, bu sefer davacının söz konusu cezai işlemde tespit edilen cezai şart ve kamu zararına ilişkin kurumca 2016 yılı protokolü çerçevesinde tespit edilen yeni miktarların uygulanmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını talep etmiş, mahkemece 06/04/2023 tarihli ara kararla davacının ihtiyati tedbir talebi teminatsız olarak kabul edilmiş karara davalı kurum tarafından itiraz edilmesi üzerine, itiraz duruşma olarak değerlendirilip 15/05/2023 tarihli ara kararla itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu