Vazgeçilemez ve devredilemez nitelikteki temel haklardan olan sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik tespit ve aidiyet davalarının kamu düzenine ilişkin davalardan olduğu gözetilerek, davacının iddiasının gerçekliğinin resen araştırma ile saptanması gereklidir....
Eldeki davada da öncelikle davacılar murisi adına olan ve kurumca kabul edilen ve edilmeyen sigortalılık süreleri net olarak belirlenmeli, aidiyete konu 210 günlük süre bakımından kurum kabulünün bulunup bulunmadığı araştırılmalı, ayrıca, diğer davalı ...’in de kurumdan şahsi sigortalılık dosyası getirtilerek aidiyet hususu irdelenmeli, 210 günlük aidiyet konu süreye ilişkin olmak üzere, kuruma verilen işe giriş bildirgeleri altındaki imzaların davalı ...’e aidiyeti araştırılmalı ve çalışılan işyerinde davacı ile, diğer davalı Mucahit’in de çalışmalarını bilebilecek nitelikte bordrolu tanık dinlenildikten, tespit edilebilmesi halinde komşu işyerlerinin bulunup bulunmadığı hususları irdelenmeli ve davacının çalışma iddiası ile talebine konu dönem içerisinde kalan 210 günlük sigorta süresi bakımından aidiyet araştırmasının yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmelidir. O hâlde, temyiz eden davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
HÜKÜM ÖZETİ : İlk derece mahkemesince Davanın KABULÜ ile, -SosyalT3 tarafından 49 Sicil numarası ile kurum sigortalısı olarak tescil edilen Gönül Türkyılmaz adına Helko Konfeksiyon ünvanlı ve 1467405.34.02 sicil numaralı işverence yapılan 01.12.1984- 05.11.1986 tarihleri arasına ilişkin sigortalı hizmet bildirimi ile bu döneme ilişkin prim ödemelerinin ve sigorta kaydının, -SosyalT3 tarafından 0 Sicil numarası ile kurum sigortalısı olarak tescil edilen davacı T1'a ait sigorta hizmet kaydında birleştirilmesine, -Davacı T1 sigortalılık başlangıcının 01.12.1984 işe giriş tarihli bildirgeye istinaden18 yaşını ikmal ettiği 01.10.1988 tarihi olarak tespitine karar verilmiştir....
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 22.06.2009 tarihinde meydana gelen darp olayı ile ilgili olarak Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesince, sigortalıya karşı haksız tahrik altında kasten adam öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay 1. Ceza Dairesinden geçerek kesinleştiği, buna göre davacı Kurum tarafından yapılan tedavi masraflarının ödenmesi için işbu davanın açıldığı, mahkemece gerekçeli kararında da belirtildiği üzere 5510 sayılı yasanın 76/son maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerekirken 6111 sayılı yasanın 59. Maddesi ve Geçici 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava sebepsiz zenginleşme nedenine davalı alacak isteğine ilişkin olduğundan dairemizin 14.6.2010 tarihli ilamı ile dosya 3.Hukuk Dairesine gönderilmiş, dairece evrak eksikliğinden geri çevirme yapıldıktan sonra tekrar aidiyet kararı verilmiştir. Dosyanın görevli dairenin belirlenmesi için 1.Başkanlığa gönderilmesi gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yargıtay 1.Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, dosya Dairemize 4. ve 7. Hukuk Dairelerinden aidiyet kararı ile gelmekle, dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine, 17.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Terör Örgütü soruşturması kapsamında davacının, … hakkında verilen iletişimin tespiti kararı ile ......
KARAR : Kısmen kabul İLK DERECE MAHKEMESİ : Saruhanlı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi SAYISI : 2019/292 E., 2022/117 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; eldeki davaya konu uyuşmazlıkla ilgili, davalı işverene ait davaya konu dönemdeki tüm işyeri dönem bordrolarının, puantaj kayıtlarının ve muhtasar beyannamelerin mevcut dosya içerisinde ve UYAP ile oluşturulan elektronik ortamda bulunmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla, davalı işverene ait davaya konu dönemdeki tüm işyeri dönem bordroları ve puantaj kayıtlarının davalı SGK’dan, muhtasar beyannamelerin de ilgili vergi dairesinden getirtilip, gelen cevabi yazılar dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Bölge Adliye Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinden verilen 18.11.2019 gün ve 2019/2601-2019/1901 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. Temyiz incelemesine esas olmak üzere; ...1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1009 Esas, 2004/747 Karar sayılı 29.06.2015 tarihli ek kararıyla davacı ...'nun kısıtlılık halinin devamına, kendisine vasi olarak atanan ...'nun vasilik görevinin kaldırılmasına, ...'in vasi olarak atanmasına karar verildiği ve vasi tarafından eldeki davanın açıldığı, ancak Dairenin bir önceki geri çevirmesi ile gelen yazı cevabından, kısıtlı davacı ... hakkında husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmakla; davacı ... vasisine TMK'nın 462/8. ve HMK'nın 54. maddeleri gereğince eldeki dava yönünden kısıtlı hakkında verilmiş husumete izin kararı alması için süre verilmesi, husumete izin kararı sunulduktan sonra dosyanın gönderilmek üzere mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, bozmaya uyularak karar verilmesine rağmen, bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiş; aidiyet konusunda yapılan araştırma yetersiz bulunmuştur. Önceki bozma ilamında işaret edilen, davacıyla aynı isimde olduğu anlaşılan Vakkas oğlu 1971 doğumlu ... hakkında araştırma yapılmış olmasına karşın; ... ve ... oğlu ... 'nün Kurum sicil dosyası da celp edilerek incelenmeden; öte yandan bu kişinin gerekirse beyanına başvurulmak suretiyle de aidiyet uyuşmazlığı tereddütsüz belirlenmeden eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26.10.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....