Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yönünden olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı anne için 75.000 TL ve davacı baba için 75.000 TL, davacı kardeşler ..., ... ve ... için 25.000'er TL manevi tazminatın davalılardan ... ve ...'den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılar ... ve ...'nin taşınır ve taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 14/01/2021 tarihli dilekçesi ile haksız fiil (ölüm) tarihi itibarıyla davacıların maddi ve manevi tazminat alacaklarının muaccel hale geldiğinden bahisle İİK 257 vd. maddeleri uyarınca davalılar ... ve ...'nin taşınır ve taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DAVA: Cismani Zarar Sebebiyle Maddi ve Manevi Tazminat KARAR TARİHİ: 05/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ: 05/04/2022 Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili; davalı sürücü ...'in diğer davalı ...'ye ait araç ile yaya olan müvekkili davacıya arkadan çarparak yaralanmasına neden olduğu olayda kazaya karışan aracın sigortasının bulunmadığından bahisle, kazada yaralanan davacının geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tüm davalılardan, manevi zararına karşılık ise 80.000 TL tazminatın davalı sürücü ve işletenden tahsilini talep etmiş, ayrıca kazaya tam kusuruyla sebebiyet veren davalı sürücü ve işletenin taşınmaz malları ile araçları üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir....

      Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesinin ara kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf başvurusunun bu yönüyle reddedilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Davacıların maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacıların dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....

      Davalılar vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebine gelince; davacılar, davalı aleyhinde haksız fiilden kaynaklı olarak maddi ve manevi tazminat tahsili istemi ile iş bu davayı açtığı, iş bu davada şimdilik tazminat olarak talep ettiği toplam 500,00 TL’nin, paranın satın alma gücü, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında, her halükarda hayatın olağan akışı içerisinde neredeyse herkes tarafından, dolayısı ile davalılar tarafınca da ödenecek meblağ dahilinde bulunduğu anlaşılmakla maddi tazminat talebi yönünden verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olmadığı anlaşılmış, davalılar vekilinin istinaf talebinde haklı olduğu sonucuna varılmıştır....

      , haksız fiillerde muacceliyet tarihi haksız fiilin işlendiği tarih olduğunu, bu nedenle haksız fiil tarihi itibari ile maddi ve manevi tazminat yönünden bir zararın oluştuğunu, bu nedenle de kaza tarihi itibari ile ihtiyati haczi talep edilen manevi tazminat talebindeki alacağın "muaccel olduğu" ve "belirli bir alacak olduğu" ortada olup, talep edilen manevi tazminat talebi üzerinde ihtiyati hacze karar verilebileceğini, müvekkillin maruz kaldığı manevi zarar açıkça ortada olduğunu, manevi tazminata hükmedildiği takdirde bu tazminatın davalılardan tahsil edilmesinin önemli ölçüde güçleşeceğini, davalıların mal kaçıracağı bilgisini aldıklarını, ilk derece mahkemesinin ara kararıyla ihtiyati haciz talebimizin reddine karar verilmesinin davacının telafisi imkansız zararlara maruz kalmasına neden olacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen ara kararın kaldırılmasına, mevcut ve celp edilecek evraklar ile kararın tekrar değerlendirilerek ihtiyati haciz talebinin teminatsız olarak...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Mersin 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/28 D.İş sayılı dosyasında 27.10.2022 tarihinde verilen ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile davacının manevi tazminat istemi bakımından talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine, davacının maddi tazminat istemi bakımından talep edilen ihtiyati haciz isteminin kabulü ile, davalıların adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile davalılar adına kayıtlı olması halinde 34 XX 323 plaklı çekici ile 34 XX 313 plakalı araç üzerine dava değeri olan 40,00 TL ile sınırlı olmak üzere takdiren teminatsız ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği; 31.10.2022 tarihli ara karar ile davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine, 18.11.2022 tarihli ara karar ile davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebi ile ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine, 05.04.2023 tarihli...

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Maddi ve manevi tazminat koşullarının bulunduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava; Haksız hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden 818 sayılı BK’nın 49. maddesindeki (6098 sayılı TBK'nın 58.maddesi) koşulların oluşması gerekir....

        Mahkemece, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlattığını, aynı zamanda ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin banka hesaplarına ve taşınmazlarına araçlarına haciz ve yakalama şerhi uygulandığını, müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığından menfi tespit davası açtıklarını, davanın kabul edildiğini, bu kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, ihtiyati haciz isteyen davacı haksız çıktığı için, borçlu davacı müvekilinin ve 3. şahsın bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan kusursuz sorumluluk ilkesine göre sorumlu olduğunu, davalı tarafın zaten kusurlu da olduğunu beyanla maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

          ispat koşulunun bu aşamada sağlanamadığından bahisle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru bulunmadığından, davacı vekilinin maddi tazminata ilişkin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına yönelik, istinaf talebinin HMK’nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin buna ilişkin ara kararının kaldırılmasına ve davalı T3 adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; ilk derece mahkemesi kararının maddi tazminat talebi bakımından ret kararının kaldırılması ve maddi tazminat talebi bakımından ihtiyati haciz uygulanmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/215 değişik iş sayılı dosyasından aldığı ihtiyati haciz kararını ... ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/12714 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, davacının ticari işletmesinde kiraya vererek gelir elde ettiği araçlara ve motorsiklete kayden haciz ve yakalama şerhi koyduğunu, e-devlet sayfasından araçlar hakkında yakalama kararı verildiğinin görülmesi üzerine araçları trafiğe çıkaramadığını, ihtiyati haciz kararına yaptığı itiraz sonucu ihtiyati haciz kararının kaldırıldığını, haczin haksız olduğunun kanıtlandığını, hayatını araç kiralama ve alım satım işi ile sürdüren müvekkilinin araçları kiraya veremediği için maddi zararının ticari itibarının sarsılması ve bu süreçte haciz baskısı ile yaşamak zorunda kalması nedeni ile manevi zararının oluştuğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 53.400-TL maddi tazminat ile 5.000-TL manevi tazminatın tahsilini dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu