nin mevcut hanedeki kaydının iptali ile annesinin ... olduğuna dair davanın tefrik edilerek asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla aile mahkemesinde esastan karar verilmesi doğru değildir. 2-Davacı ...'un açtığı davada çocuğun gerçek babası üzerine kayıt istemi ise anne ve baba arasında evlilik ilişkisi olmadığından baba yönünden soybağının düzeltilmesi davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla baba arasındaki soybağı; ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Esasen soybağına ilişkin uyuşmazlıklarda, kişisel durum ile ilgili nüfus kaydında yer alan bilgi "doğru" olarak doğmuş ve kütüğe tescil edilmiştir. Bu doğru kayıt, daha sonra açılan bir dava, soybağının reddi veya sonradan evlenme yoluyla soybağına itiraz veya tanımaya itiraz veya tanımanın iptali yahut da Af Kanunları ile yapılan nesep düzeltmeye itiraz ile teknik olarak bir yanlışlığa dönüştürülmektedir....
İcra Dairesi'ne ödenmiş olup davalı yana karşı mevcut tüm borç bu şekilde tamamiyle kapatıldığını, müvekkili tarafından velayetin değiştirilmesi amacıyla açılan Bursa 2. Aİle Mahkemesi 2010/415 E. Sayılı dosyasında dinlenen tanık anlatımları ile de müşterek çocuğun müvekkili yanında kaldığının sabit olduğunu, yerel mahkemece, müşterek çocuğun boşandıktan sonra müvekkili baba yanında kaldığına ilişkin iddianın her türlü delil incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve dar yetkili icra mahkemesince salt İİK'nın 33/1. maddesinde belirtilen belgelerin ibraz edilmemiş olmasında bahisle davanın reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğunu, Bursa 17....
birlikte hiçbir sosyal aktiviteye katılmadığını, müşterek çocuğun dedesi ile birlikte sürekli evde kaldığı için içine kapanık sessiz bir çocuk olduğunu, müşterek çocuğun sürekli babasına gitmek istemediğini, müvekkil ve ailesi ile birlikte yaşamak istediğini, müvekkilinin annesinin ve babasının müşterek çocuğun maddi ve manevi her türlü ihtiyacını karşılayabileceğini, müşterek çocuğun velayetinin davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesini talep ve dava etmiştir....
Çocuk, 14.2.2014 doğumlu olarak "evlilik içi doğum" şeklinde baba ve annesinin bildirimi üzerine nüfusa 17.2.2014 tarihinde tescil edilmiştir. Çocuğun mahkemece kabul edilen doğum tarihinde annesi.... isimli şahısla evli olup, bu kişiden 22.3.2013 tarihinde boşanmıştır. Düzeltme kararıyla çocuk, annesinin önceki evliliği içinde doğmuş olmakta ve soybağı bakımından önceki kocaya bağlanmış bulunmaktadır. Başka bir ifade ile, çocuğun 18.11.2011 tarihinde doğduğunun kabulü, Türk Medeni Kanununun 285/1. maddesi gereğince önceki koca ile soybağı tesis etmektedir. Mevcut nüfus kayıtlarıyla çatışacak ve baba yönünden çift soybağına yol açacak şekilde doğum tarihinde düzeltme yapılamaz. Çocuğun gerçek doğum tarihi, davacıların iddia ettikleri gibi 18.11.2011 ise, öncelikle "evlilik içinde doğumla" önceki koca ile kendiliğinden kurulan soybağının çürütülmesi gerekir....
, suça sürüklenen çocuğun yeğeni olduğunu beyan etmesi karşısında, mağdur ...’nun ve suça sürüklenen çocuğun annesinin duruşmada dinlenilip, suça sürüklenen çocuğun savunması doğrultusunda beyanları alınarak TCK’nın 167. maddesindeki şahsi cezasızlık sebeplerinin somut olayda bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Suça sürüklenen çocuğun adli sicil kaydındaki suç tarihi itibariyle kesinleşmiş olan ilamlarının adli para cezası ile TCK’nın 50/1-d. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara ilişkin olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan ve suç tarihi itibariyle kesinleşmiş hapis cezası mahkumiyeti bulunmayan suça sürüklenen çocuğun hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkûm edildiği kısa süreli hapis cezalarının, aynı Kanunu'nun 50/1. fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğu gözetilmeden...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2023 NUMARASI : 2020/695- 2023/201 DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmes KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların, Niğde Aile Mahkemesinin 2018/337 Esas 2019/959 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek Elvin Elif'in velayetinin davalıya verildiğini, boşanmadan sonra davalının Bursa iline giderek başka bir adamla yaşamaya başladığını, çocuğu da götürdüğünü, çocuğun şu anda hiç tanımadığı bir şahıs ile yaşamak durumunda bırakıldığını, davalı annenin düzensiz ve göçebe bir yaşam sürmesi, çocuğun bedeli, fikri ve ahlaki gelişimini olumsuz etkilediğini, çocuğun 6 yaşında olması göz önüne alındığında ve çocuğun karakterinin...
Somut olayda, evlilik dışı doğan ve annesinin yaşı küçük olan çocuğun babası tarafından tanıma yoluyla nüfusa tescil edilmediği ve baba ile çocuk arasında kayden bir bağ bulunmadığı anlaşılmakla, TMK'nın 337/2. maddesinin uygulanabilmesi için çocuğun babası tarafından tanınmış olup bu hususun nüfusa tescil edilmesi gerektiği dikkate alındığında, çocuğun velayet altında bulunmaması nedeniyle TMK'nın 404. maddesi uyarınca vesayet altına alınması gerekmekte olup uyuşmazlığın .... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... Sulh Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 27/05/2015 gününde oy birliği ile karar verildi....
evlendikten sonra bozulduğunu belirttiği tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde çocuğun annesinin 2....
durumunda boşanmadan sonra beklenmeyen ve ciddi derecede bir düşüşün meydana gelmesi gerektiğini, oysa davacının belirtmiş olduğu bu hususlar zaten müvekkil ile davacının boşanmalarına karar verildiği Samsun 1....
ın dünyaya geldiğini, daha sonra aralarında çıkan anlaşmazlık nedeniyle boşandıklarını ve küçüğün velayetinin davacı anneye verildiğini, boşanmadan dolayı annenin soyadı ile çocuğun soyadının farklı hale geldiğini, "w" harfinin varlığının yanlış sözlü ve yazılı anlatıma neden olduğunu ileri sürerek 24.06.1998 doğumlu ...'ın soyadının annesinin soyadı olan Güçler şeklinde değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacı ile Adil Elawad'ın evliliklerinden ...'ın doğduğu, davacı ... ile Adil Elawad'ın Ankara 11....